Daha önce sevgili arkadaşlarım Öznur (@laedri) ve Gamze (@gamzecihan81) ile birlikte her ay bir kitap ve film önerisi yazacaktım; böyle aylık yazıları yazmak konusunda pek başarılı değilim. Kızlar saolsun paylaşıyorlar ama ben o fırsatı yaratıp yazamıyorum.
Neyse bakalım; haftasonu için hem film hem kitap önerisi gelsin. Bence film & kitap ikilisi kışın geçirilecek haftasonlarına çok yakışıyor.
Şimdi gelelim Öznur'cuğumun önerdiği filme Aynı Yıldızın Altında; Öznur'un önerdği bir filmi izlerseniz pişman olmazsınız, mutlaka keyif verir.
Oznur sanırım havaların gidişiyle uyumlu depresif bir film bu öyle değil mi?
Evet tam olarak öyle de denilebilir.Yanınıza kağıt mendil almanızı öneririm ;)
Çok mu ağlarız çok mu bunalırız, ama bir yandan da şöyle doyasıyla ağlayıp rahatlar mıyız?
Yok yok,daha çok ağlamaya sebep olanı izledim diyebilirim.Bu daha çok boğazınızda bir düğümle,içinizde buruklukla.gözünüzde yaşla izlerken bir yandan yüzünüzü de güldüren bir film.Mutluluk,hüzün el ele..
Doğru söyle filmi izlerken kanser olmaktan korktun mu yoksa olursam da böyle atlatırım dedin mi?
Korkmaz olur muyum,çokça da empati yaptım.Ama son zamanlarda aldığım haberlerden olsa gerek kanser olmaktan daha zorunun,kanser hastası bir çocuğun annesi olmak olduğu da döndü dolaştı zihnimde.
Filmden sana kalan bir cümleyi paylaşır mısın?
Filmde altı çizilmelik o kadar çok cümle vardı ki ama beni en çok sarsan,filmi durdurup ağlamama sebep olan hiçbir edebi ve felsefik anlamı olmayan gayet yalın bir cümleydi. Annenin kızının çektiği acı karşısında elinden hiçbir şeyin gelmediği bir an çaresizlikle ağlarken ‘’Artık anne olmayacağım’’ demesiydi..Bu cümledeki acı o kadar ağır ki..
Bir de güzel bir cümle konduralım ; ‘'' Bana sayılı günler içinde sonsuzluk verdin''
Filmin tanıtımını sen yazsaydın ne yazardın; kendini NY times'a yazıyormuşcasına havaya sok lütfen :)
İtiraf ediyorum afişi gördüğümde klasik bir ergen filmi galiba diye geçirmiştim içimden.Konusunu okuduğumda da ise e zaten daha önceden çekilmişleri var (now is good,my sister keeper) ve izledim,daha farklı ne verebilirler ki demiştim ama izledikten sonra pişman olmadığımı söylemeliyim.
İki kanser hastası bu gencin ölümün nefesi enselerindeyken,yaşakları aşkı,hayallerini gerçekleştirmek için verdikleri mücadeleyi,yaşarken fark edemediğimiz küçük mutluluklaırn belki de hayatımızın en büyük mutluluğu olabileceğini ve daha da fazlasını öğrenmek için izlemenizi tavsiye ederim.
Öznur'a bu nefis anlatımı için teşekkür edip sözü kitap önerisi için Gamze'ye bırakıyorum.
Bu kitabı okumam için bana 3 şey söyle?
Korkmak" korkulacak bırsey degıl aslında gelısımsel ve olması gereken bir sey,
Yaslarına gore korkuları bılırsek normal mı yoksa anormal bır durummu daha kolay anlayabılırız
Korkunun turu ne olursa olsun ustunde calısılırken ebeveyn çocuk arasındaki bag hepsinde en esas olan ve temek oluşturan sey. korkularla uğraşırken bağınız da guclenır.
Bu kitabı okumak korkuyu sevdirir mi gerçekten?
Bu kıtabı okuyunca korkuyu daha ıyı tanıyabılırıız, çocukların hangı yaslarda hangı korkuları normaldır bunu anlarsak bızımde korkudan korkmamıza gerek kalmıyor aslında. onemlı olan bu korku ortaya çıkınca ona nasıl yaklaşmamız gerektıgını bılmek.
Okuduktan sonra çocuğumun korkusuyla veya kendi korkularımla başa çıkabilir miyim?
Evet coguyla basa cıkabılırsın. kıtapta gerçek vakalardan ornekler ve onerılen cozumler var. mesela bazı korkuları ne yazıktır kı bız gecırıyoruz çocuklarımıza. kopekten hıc korkmayan bır cocugun ebeveynının kopegın yanında verdıgı tepkıye gore korkmaya başlaması gıbı.
Bu kitabın arkasına senden görüş istenseydi ne yazardın?
Cocugunuz korkuyor olabılır. Ancak bu korkudan "sız" korkmadan once bunun normal olup olmadığını ve buna karsı nasıl tavır almanız hangı sekılde davranmak gerektıgını bılmek ıstemezmısınız. Cocugunuzun korkularıyla başa çıkmanın yollarını öğrenmek için her ebeveyn okumalı dıye düşünüyorum.
Şimdiden keyifli seyirler ve okumalar; fikirlerinizi izledikten ve okuduktan sonra paylaşırsanız bence çok güzel olur ;)