Makalenin çevirisinden sonra, hiç durur muyum benim de söyleyeceklerim olacak elbette. Madem okumaya başladınız, sıkılmak etmek yok sonuna kadar okuyun bakalım.
3. İnatçı çocuğunuza seçenekler sunun. Talimatlar verirseniz, sinirden deliye döneceği kesin. Eğer seçenek sunarsanız kendini kaderine hakim biri olarak görecektir. Elbette sunacağınız seçenekler yapabilecekleriniz dahilinde olmalı. Örneğin; markete gitmeniz gerekiyor ve o hala oyun oynamak istiyor; sunacağınız seçenek şöyle olmalı: "Şimdi mi çıkmak istersin 10 dakika sonra mı?"
5. Size muhalefet olmasına vesile olmayın. Zorlayıcı bir tavır takınırsanız, çocuğunuzu kolaylıkla size meydan okumaya teşvik edersiniz. Güç savaşı içersinde olup olmadığınızı bilirsiniz nasıl olsa, bu tip durumlarda durmalı, derin nefes almalı ve kendinize şunu hatırlatmalısınız: bu güç savaşını kazanmanız aslında daha önemli şeylerin kaybına sebebiyet veriyor: O da çocuğunuzda olan ilişkiniz. Çelişkiye düştüğünüzde "Tamam, sen kendi adına karar verebilirsin" demeyi tercih edin. Kendi adına tercih veremez durumda ise, hangi kısmına karar verebileceğini ona gösterin, veya ihtiyaçlarını karşılayacak başka bir yol gösterin ona. Elbette bunları yaparken güvenliğine ve sağlığına zarar vermeyecek şekilde karar almasına vesile olun.
*******
İnatçı bir çocuğunuz mu var? O zaman şanlısınız! İnatçı çocuklar küçükken aileleri zorlarlar ama bu çocuklara hassasiytle ebevenylik edilirse harika birer yetişkine dönüşebilirler. Kendi kendine motive edebilen, iç sesini dinleyebilen, istediklerinin peşinden giden, baskıya karşı dayanıklı birer birey haline gelirler. Ebevenyler çocuklarının bu güçlü iradesini ve inatçılığını kırmadığı sürece bu çocukların bir çoğu geleceğin liderlerindendir.
Peki güçlü iradeli, inatçı çocuk tam olarak kime denir? Bazı aileler bu tip çocuklara "zor" veya "inatçı" diyor. Fakat, bu çocukları aynı zamanda kendi bakış açılarından kolay kolay vazgeçmeyen kişiler olarak tanımlayabiliriz. Bu yapıya sahip olanlar tamamen haklı olma derdindeler ve bunun için herşeyi bir kenara koyabilirler. Birşeyi kalpten istiyorlarsa beyinlerinin vites değiştirmesi oldukça zor. Oldukça büyük tutkulara sahipler ve tam gaz bu tutkunun peşinden gidiyorlar.
Genellikle bu tipteki çocuklar aileleriyle güç savaşı yapmaya meyillilerdir. Fakat, güç mücadelesi için 2 kişi gerekiyor. Onların sizi davet ettiği her tartışmaya katılmak zorunda değilsiniz! Düğmenize basıldığında, derin bir nefes alıp kendinize çouğunuzla bu güç savaşına girmeden de kazanan taraf olabileceğinizi hatırlatmalısınız. Ve bu tip durumlarda nasıl bir adım geride durmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.
Araştırmalar gösteriyor ki, bu tip çocuklara açık seçik saygı gösteren, sınırlar koyan ve seçenekler sunan aileler bu tip güç savaşlarından kendilerini koruyabiliyorlar. Sadece kural koymak yerine, kazan/kazan felsefesini benimseyen ailelerin çocukları, yani çocuğu ile uzlaşma yolunu seçen aileler, çocuklarına müzakarenin ve uzlaşmanın temelini de öğretmiş, çocuklarına bu beceriyi kazandırmış oluyorlar.
İnatçı çocuklar ebevenyleri tarafından kendi dediklerinin yapılması konusunda zorlanırsa bütünlüklerinin tehdit edildiğini düşünürler. Ve eminim hiç kimse itaatkar çocuklar yetiştirmek istemez. İtaakar olduğu için değil, size güvendiği ve sizin onun için en iyisini istediğinizi bildiği için söylediklerinizi dinlemeliler. Eminim siz de kendi iç disiplini olan, sorumluluk alabilen ve en önemlisi kime ne zaman güvenebileceğini, başkalarından etkilenip etkilenmediğini muhakeme edebilen bireyler yetiştirmek istersiniz. Çocuğun bu özelliğini baltalamak diğer insanlardan kolayca etkilenmesine vesile olur. Dahası, bu çocuğumuzla aramızdaki onları yetiştirmek üzere yaptığımız manevi şözleşmeye ihanet etmektir.
İnatçı çocukları idare etmesi zordur; enerjileri yüksek, zorlayıcı ve ısrarcıdırlar. Onların bu çok değerli özelliklerini nasıl koruyacağız ve işbirliğine teşvik edeceğiz?
Önerilere geçmeden önce elbette benim de söyleyeceklerim var. Bu tanımlarda ben kendi çocukluğumu ve Aren'i buldum. Çocuğunun inatçı olduğunu düşünmeyen var mı? Veya inatçı olmayan çocuk var mıdır? Bence çocuklar ikiye ayrılır bu konuda. Fazlaca inatçı olanlar ve daha az inatçı olanlar diye. Kiminin inadı çabuk kırılır kiminin inadı kırılmaz. Misal benim inadımı kırmak demiri kırmaktan zordur, kocamın da öyle dolayısıyla çocuğumuz kime çektiyse artık. Yazı, tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakın, aman analar babalar üzülmeyin bardağın dolu tarafını görüne hizmet ediyor aslında. Yazarken, okurken güzel de yaşarken çok kolay olmuyor işte. Evet bir çocuğun istediğini elde etmek için çabalaması güzel, evet yüreğiyle, tüm benliği ile birşeyi istemesi tutkulu olması güzel. Bunlar gerçekten bir insanı lider yapabilecek özellikler, elbette tek başına yeterli değil her inatçı çocuk lider olacak diye birşey yok. İç disiplin, sorumluluk alabilmek dahası başkalarından etkilenmemeyi öğrenmek hayatta kazanılabilecek en güzel şeylerden.
Çocuklarla uzlaşmak çok kolay değil hele böyle çok mu çok inatçı çocuklarla. Benim ailem bu yönümü fazlasıyla baltalamaya çalışmış mesela, lakin baltalayamamış sonunda hep pes etmişler. Ya bıkmışlar ne halin varsa gör demişler ya da işte ebeveynlik otoritelerini kullanarak tam da itaakarlığa hizmet edecek şekilde bir yolunu bulup itaat etmemi sağlamışlar. Vallahi bazen ben de Aren'e biz ne dersek o olur tamam mı gibi söylemlerde ve eylemlerde bulunuyorum.
Bu makale burada bitmiyor ben arada kendi görüşmeleri yazdım. Uzadı farkındayım ama kendim için de yazdığımdan kesemeyeceğim. Makalenin öneri kısmına gelince;
İnatçı,Güçlü İradeli Çocuğunuza Karşı 10 Öneri
1. Güç savaşlarına karşı kurallardan ve rutinlerden uzak durun. Kurallardan ve rutinlerden uzak kalırsanız onlara patronluk taslamamış olursunuz. Misal "Yemeklerden sonra tuvalete gidip el&ağız yıkamak bu evin kuralıdır" veya "Işıklar saat 8:00'de söner" Bunun yerine "Acele edersen 2 kitap daha okuyabiliriz" "Ev ödevlerini, bilgisayar,telefon ve TV zamanından önce bitiriyoruz" g,ibi söylemler sizi "kötü polis" olmaktan kurtaracaktır.
Vallahi bunu sevdim. Zira rutin'lerin olmaması gerektiğine inananlardanım. Çocukların rutini sevdiği bence tamamen yalan. Rutin seven çocuk görmedim. Sadece güvende olmayı seviyorlar; güven de sadece rutinle elde edilen birşey değil. Bu çok basit birşey, uygula rutini sağla güveni.
2. İnatçı çocuğunuz hakimiyetin kendisinde olmasını herşeyden çok istiyor. Mümkün olduğunca yapmış olduğunu aktivitelerde sorumluluğu kendisinin taşımasına fırsat verin. Örneğin; dişini fırçalaması için başının etini yemeyin; onun yerine şöyle sorun:"Evden çıkmadan önce ne yapmak istersin?" Eğer boş boş bakarsa, hemen bir liste sunun: "Her sabah kahvaltı ediyoruz, dişlerimizi fırçalıyoruz, tuvaleti kullanıyoruz ve çantamızı hazırlıyoruz. Görüyorum ki çantanı hazırlamışsın, bu harika. Şimdi, evden çıkmadan önce yapmak istediğin başka birşey var mı?" Kendini özgür ve kendi kendisinden sorumlu hisseden çocuklar daha as asi ve muhalefettirler. Sanırım belirtmeye gerek yok, erken de sorumluluk almaya başlarlar.
Evet çok güzel ama bu tip söylemler hemen başka yere çekilebiliyor. Mesela ilerisi için düşünüyorum; Arenciğim evden çıkmadan önce yapmak istediğin birşey var mı? Evettt evden çıkmak istemiyorum ki ben, oynamak istiyorum biraz daha. Veya yoo anne. Evden çıkmadan önce dişlerimizi fırçalıyoruz, tuvalete giriyoruz. Bir düşün bakalım yapmak istediğin birşey olabilir mi? Hayırrrr dişimi fırçalamayacağım, çişim yok benim. Cevabım şu olur: Bak çişin gelirse hiç duramam git ve çişini yap Aren. Offfff yapmıyacağım. O zaman gitmiyoruz, iyi banane. Aren dedim hemen git çişini yap :). Gerçekte böyle olur di mi yani.
3. İnatçı çocuğunuza seçenekler sunun. Talimatlar verirseniz, sinirden deliye döneceği kesin. Eğer seçenek sunarsanız kendini kaderine hakim biri olarak görecektir. Elbette sunacağınız seçenekler yapabilecekleriniz dahilinde olmalı. Örneğin; markete gitmeniz gerekiyor ve o hala oyun oynamak istiyor; sunacağınız seçenek şöyle olmalı: "Şimdi mi çıkmak istersin 10 dakika sonra mı?"
İşte, az inatçı çocuklar 10 dakika sonra çıkmaya tamam diyecektir. Ama çok inatçı çocuklar hayırrrrr ben gelmek istemiyorum, gelmeyeceğim işte diyecektir. Onlar için hep 3. seçenek vardır; o da ASLA'dır.
4. Kendi bedeni üzerinde kendi otoritesi olsun. "Duydum ki bugün ceketini giymek istemiyormuşsun. Bence dışarısı soğuk ve ben kesinlikle ceket giyeceğim. Elbette sen kendin için daha iyi bilirsin; tabii eğer güvenliğini ve sağlığını koruyabiliyorsan, o yüzden şimdi ceket giymeyi veya giymemeyi bir daha düşün. Ve korkarım ki, dışarı çıktığımızda üşüyeceksin ve ben eve geri dönmeyi düşünmüyorum. Ceketini çantaya koymaya ne dersin, belki fikrin değişir? " Ceketini giymek istediğinde ona siz kazanmışsınız gibi davranmadığınız üzere, zature olmayacaktır. Ceketini giymek istediğinde kendini yenilgiye uğramış gibi hissetmediği sürece, o ceketi üşüdüğünde mutlaka giyecektir. Onun için evde sıcak sıcak otururken dışarı çıktığında üşeyeceğini hayal etmesi oldukça zor ki bu konuda da haklı. Zaten dışarı çıktığında doğal olarak üşüyecek ve giymek isteyecektir. Ona öğretmeniz gereken şey, öğrendiği yeni bir bilginin fikrini değiştirmesinin utanılacak birşey olmadığı.
Bu maddeye tamamen katılıyorum; bence sorun çocuğa bak ben demedim mi? Ben demiştim sanagibi söylemlerle utandırmak ve güç savaşı içine sokmak. İnatçı çocuk daha da inat ederek soğuktan totosu dahi donsa o ceketi giymecektir. Ama doğal davranılırsa elbette giyer. Şimdi düşünüyorum da Aren de asla platosunu giymek istemiyor evden çıkarken, Allahım bağırış çağırış her türlü muhalefet söz konusunu acaba dışarı çıkınca mı giydirsem? Herhalde zatüre olmaz gerçekten birkaç dakika içinde. Deneyeceğim :)
5. Size muhalefet olmasına vesile olmayın. Zorlayıcı bir tavır takınırsanız, çocuğunuzu kolaylıkla size meydan okumaya teşvik edersiniz. Güç savaşı içersinde olup olmadığınızı bilirsiniz nasıl olsa, bu tip durumlarda durmalı, derin nefes almalı ve kendinize şunu hatırlatmalısınız: bu güç savaşını kazanmanız aslında daha önemli şeylerin kaybına sebebiyet veriyor: O da çocuğunuzda olan ilişkiniz. Çelişkiye düştüğünüzde "Tamam, sen kendi adına karar verebilirsin" demeyi tercih edin. Kendi adına tercih veremez durumda ise, hangi kısmına karar verebileceğini ona gösterin, veya ihtiyaçlarını karşılayacak başka bir yol gösterin ona. Elbette bunları yaparken güvenliğine ve sağlığına zarar vermeyecek şekilde karar almasına vesile olun.
Söyleyebileceğim tek şey var; ebeveyn olmak zor çok zor.
6. Bir adım geride durmanız çocuğunuzun gururunun kırılmasını engeller. Doğru olduğunuzu kanıtlamak zorunda değilsiniz. Mantıklı beklentiler sunmalı ve bunların uygulanmasını sağlamalısınız. Bak hiçbir şart altında çocuğunuzun şevkini kırmamalı veya kendi görüşünüzü dayatmamalısınız. Sizin istediğinizi yapmalı, ama bunu yaparken kendi düşünce ve duygularını yaşamakta serbest olmalı.
Buna tamamen katılıyorum ve doğrusunun bu olduğuna çok inanıyorum. Ebeveynler asla ama asla çocuklarının gururunu kırmamalı. Dahası kendi duygu ve düşüncelerini yaşamalarına izin vermeli.
7. Onu Dinleyin. Siz bir yetişkin olarak haklı sebeblerle kendinizin en iyisini bildiğiniz konusunda ısrarlı olabilirsiniz. Fakat sizin güçlü iradeye sahip çocuğunuzun da güçlü istekleri ve şevki olacaktır; ve kendisi için önemli olan birşeyi korumaya çalışacaktır. Sadece onu sakince dinlemek ve söylediklerine yanıt vermek onun neden size başkaldırdığını anlamanıza vesile olur. Yargılamayan bir söylem: "Yıkanmak istemediğini duydum. Bana biraz daha bu konudan bahseder misin, neden yıkanmak istemiyorsun?" bu söylem onun size açılmasına, korkuları varsa bunu dile getirmesine vesile olabilir. Sizin için iyi bir açıklama olmayabilir ama yapmış olduğu açıklama onun için önemli bir neden olabilir.
Dinlemek ne önemli öyle değil mi?
8. Onun gözünden görün. Mesela, onun oyuncaklarından birini yıkamaya söz verdiniz ve unuttunuz ve o da bu yüzden sinirli. Size göre sadece inat yapıyor olabilir, ona göre ise tamamen mutsuz, dahası onun size vermiş olduğu sözleri çiğneme hakkı yok ama siz ona verdiğiniz sözü çiğneyebiliyorsunuz. Bunun üstesinden nasıl gelebilirsiniz? Elbette ondan özür dileyerek ve verdiğiniz sözler konusunda daha dikkatli davranacağınızı söyleyerek. Birlikte gidip yıkamanızı istediği oyuncağı da yıkamalısınız hatta ona bunu nasıl yapacağını da gösterebilirsiniz. Size nasıl davranmasını istiyorsanız sizin de ona öyle davranmanız gerektiğini hatırlayın!
En dikkat ettiğim şeydir, özellikle çocuklara karşı; bir söz verildi mi kesinlikle yerine getirilmeli. Getirilmiyorsa açıklaması yapılmalı ve mutlaka özür dilemedi.
9. İlişkiniz aracılığı ile disiplin edin asla ceza ile değil. Çocuklar asla tartışmanın ortasında birşey öğrenmezler. Tıpkı hepimizde olduğu üzere, adrenalin pomplarken, tüm diğer sistemimiz kapanır. Çocuklar bize kendilerini beğendirmek için davranılar. Ne kadar çok tartışır ve cezalandırırsanız onun bu kendini beğendirme arzusunu o kadar baskılamış olursunuz.
Sevgi, sevgi ve yine sevgi. Tek gerçeğin, çocuk yetiştirmede yegane şeyin bu olduğuna inanıyorum. Ve ne güzel söz; ilişkiniz aracılığı ile disipline edin. Zaten çocuklarımızla iyi ilişkilerimiz olursa disiplin kendiliğinden olur.
En dikkat ettiğim şeydir, özellikle çocuklara karşı; bir söz verildi mi kesinlikle yerine getirilmeli. Getirilmiyorsa açıklaması yapılmalı ve mutlaka özür dilemedi.
9. İlişkiniz aracılığı ile disiplin edin asla ceza ile değil. Çocuklar asla tartışmanın ortasında birşey öğrenmezler. Tıpkı hepimizde olduğu üzere, adrenalin pomplarken, tüm diğer sistemimiz kapanır. Çocuklar bize kendilerini beğendirmek için davranılar. Ne kadar çok tartışır ve cezalandırırsanız onun bu kendini beğendirme arzusunu o kadar baskılamış olursunuz.
Sevgi, sevgi ve yine sevgi. Tek gerçeğin, çocuk yetiştirmede yegane şeyin bu olduğuna inanıyorum. Ve ne güzel söz; ilişkiniz aracılığı ile disipline edin. Zaten çocuklarımızla iyi ilişkilerimiz olursa disiplin kendiliğinden olur.
10. Onlara saygı ve empatiyi sunun. Güçlü iradeli ve fazlaca inatmı çocukların en büyük kavgası saygı görmek içindir. Onlara bunu sunarsanız kendilerini korumak için savaşmak zorunda kalmazlar. Hepimizde olduğu üzere, bu onların anlaşılmasına çokca yardım eder. Onun bakış açısının, istediği şeyin yanlış olduğunu düşünüyorsanız- örneğin; superman kıyafetini kiliseye giderken giymek istiyor ve siz bunun uygunsuz olduğunu düşünüyorsunuz-- ona empati ile yaklaşabilirsiniz ve sınırlar getirebilirsiniz. "Bu kostumu çok seviyorsun öyle değil mi? Fakat kiliseye giderken giyinmemiz gerken bir şekil var ve bu kostumu giyemeyiz. Biliyorum ki bu kıyafetini isteyeceksin. Bu kıyafeti yanımıza almaya ve eve dönerken giymeye ne dersin?"
Cevap veriyorum; şöyle diyecektir çok inatçı çocuklar: Hayırrrr ben onu giymek istiyorum. Hayırrr olmaz :)
Velhasıl; yineliyorum çocuk yetiştirmek inatçı olsun olmasın zor iş ama bir o kadar da keyifli. Öyle değil mi?
Cevap veriyorum; şöyle diyecektir çok inatçı çocuklar: Hayırrrr ben onu giymek istiyorum. Hayırrr olmaz :)
Velhasıl; yineliyorum çocuk yetiştirmek inatçı olsun olmasın zor iş ama bir o kadar da keyifli. Öyle değil mi?
2 yorum:
Boyle bir emegi bizimle paylastigin icin tesekkurler coguna ben de katiliyorum palto olayina gelince ben oyle yaptim simdi evde montunu eline alip uzatiyor bana bir an once giydireyim diye
Ben teşekkür ederim Gece okuduğun ve yorumun için. Çok iyi yapmışsın ben de deneyeceğim. Zaten sizin yaşadığınız yerde palto giymemek için demirle kaplı olmak lazım di mi :)
Yorum Gönder