13.08.2013

Murphy Pollyanna'ya Karşı

Evet denizde gözlük takarım mümkün değil bakamam yoksa; evet ben o kışın da güneş gözlüğü takanlardanım, napıyım gözlerim hassas arkadaş!


Nasıl anlatsam,nerden başlasam, mmmm..... Bodrum Bodrum, Bodrum 

Biraz deniz, biraz uyku bütün isteğim buydu.... Bodrum Bodrum, Bodrum 


Tatile çıkarken Pollyanna olmaya karar vermiştim; lakin Murphy'nin varlığını unutmuştum, sağolsun kendisi bizzat tatilimize iştirak ederek kendini hatırlattı. Buyrun bizim tatil hikayemize. (pek keyifli bir yazı değil baştan uyarayım da!)


Taaa en başa dönersek; bu yaz için farklı planlarımız vardı. Bir tatil köyüne gitmektense butik bir otelde tatil yapmayı istiyorduk, hatta belki Ayça'nın (Ayça Oğuş'un) eşiyle düzenlediği Baba Beni Kampa Götür programına mı dahil olsak diyorduk. Lakin süpriz bir kararla Güray iş değiştirdi. İş değiştirme süreci 2 ay sürünce herşeyi askıya almak zorunda kaldık. İşten ayrılması, yeni işe başlaması hepsi yaz sürecine denk geldi. Yeni işe başladığında ancak yaz için plan yapabilir hale geldik. Ve yumurta kapıya dayandığı için hiç istemediğimiz tatil köyü planına kaldık. Murphy çoktan sinyal vermiş de haberimiz yokmuş :)

Bodrum hem Güray'ın hem benim çok sevdiğimiz bir yer, dolayısıyla Bodrum'daki alternatiflere göz attık ve çocukla gidilebilecek en uygun yerlerden biri olan Voyage Torba'yı seçtik. Uçak biletimizi Bodrum'a değil, İzmir'e aldık(tek sebebi daha ucuz olmasıydı; ekonomik düşünen bir aileyiz :)) ve bir gece İzmir'de büyük teyzemlerin yanında kaldık ki bu Aren'e çok iyi geldi. Ertesi sabah arabayla Bodrum'a geçtik. Araba kiralayarak çok iyi bir iş yapmışız. Akşamları arabayla dışarı çıkıyorduk, ki böylece Aren'de uyuyordu biz de Bodrum'u arabayla geziyorduk :)
Aman da aman bording pass'i de varmış :) Hiç huyum değildir böyle şeyler saklamak, bunu saklayıverdim. (Gidişi atmışım bu dönüş yine ilk'i yok:))

Bu tatilde bir ilk daha yaşandı; Aren ilk kez uçağa bindi. Gidişimizde hiçbir problem yoktu; çünkü kendisini uçak yolculuğuna alıştırdık, sürekli anlattık, oyuncak uçak aldık eve. Uçakta kalkılmıyor dedik, Aren de sürekli uçak otur kalk yok deyip durdu. Dönüşümüz biraz maceralıydı. En son uçuşu almışık; daha doğrusu ben bu konuda ısrarcı olmuştum, büyük bir hata yapmışız. Uçağa binmeden önce uyudu Aren, uçakta bir uyandı pir uyandı; şöyle söyliyeyim ulan düşsün uçakta hep birlikte ölelim de kurtulalım bile dedim içimden :) Murphy tekrardan aramızda :) 


Tatile giderken hastaydım; ağır franjit geçiriyordum, lakin bundan bahsetmeyeceğim bile. Özel sektör kölesi pardon çalışanı olarak bütün bir yıl 15 gün yapacağınız tatilin hayalini kurarsınız, tatil gelir yanında Murphy'i ihmal etmez. Tatil başladı, ben hasta oldum. Bence insan tatilde değil rapor alabileceği iş günlerinde hasta olmalı :)






Otele vardığımızda böylesi mutlu bir çocuk vardı; heyecanla denize girmeyi bekliyordu kendi tabiriyle CUP yapmayı. 




Ve hemen kendimizi kumsala attık; ilk saatlerde bir rüya yaşıyor gibiydik. Aren kendi kendine kumsalda oynuyor biz de şezlonglarımıza uzanmış kendisini izliyorduk. Hehh işte Pollyanna olmak işe yaramıştı; ama erken konuşmuşum; yine Murphy varlığını unutmuşum :) Aren sonradan denizin ve kumla oynamanın tadının Anne&babayla çıkacağına karar verdi. 

Deniz kısmı bizi hiç zorlamadı; bizi bu tatilde en zorlayan kısımı yemek oldu. Zaten tatile gitmeden önce iştahı kapanan Aren'in tatil boyunca hiçbir şey yemediğini söylesem abartmış olmam. Sadece sıvı şeylerle beslendi. Su, süt arada içtiği başka şeyler. Ve tabii ki tatilin sonunda hasta oldu. Yüksek ateş ve franjit. Hoşgeldin Murphy hoş hiç gitmemiştin ki :)


Ya işte böyle hiçbirşey yemeyen çocuğum ot yiyordu :)

Voyage Torba'dan bahsetmek gerekirse; 
  • Güray hiç mi hiç beğenmedi. Hergün birşeyden şikayetçi oldu ve bir daha hiçbir Voyage'da kalmam dedi. 
  • Ben onun kadar olumsuz düşünmüyorum. Biz genel olarak tatil köyü konseptini sevmeyen bir çiftsiz; misal ikimizin de açık büfede iştahı kapanır, ne yiyeceğimizi bilemeyiz ve mutsuz oluruz.  Ama yemekler kesinlikle lezizdi, en azından görüntü olarak :)
  • Denizi tamamen kum olmamasına rağmen mükemmel bir ısısı vardı ve temizdi. 
  • Yararlanılabilecek bir çok havuz alternatifi vardı. Özellikle çocuklara özel olan aquapark öğleden sonraları için iyi bir alternatif. 
  • Yemek yenilebilecek, atıştırılabilecek yer çok. Hiç aç kalmazsınız :)
  • Mini Klup çocuklara hitap edecek nitelikte, biz akşam yemeğinden önce gidip 30-45 dk vakit geçiriyorduk.
  • Personel oldukça güleryüzlü ve hizmet etmekten memnun.

Velhasıl; tatilin kötüsü olmaz denir ya onca aksiliğe, beni çok üzen Aren'in hastalığına rağmen güzeldi diyebiliyoruz. Aren'le dolu dolu 1 hafta geçirdik. Tatilin ortasında Aren'e insanların isimlerini söyleyip özledin mi dediğimizde hepsine hayır ben en çok anne baba sev dedi ve biz gözyaşlarımızı tutamadık. O da bizimle birlikte olmaktan inanılmaz keyifliydi. 

Şunu söylemeden de geçemeyeceğim; Güray 4/4'lük bir baba. Tatil boyunca Aren'le öyle güzel ilgilendi ki, tatilin son günü Aren'le kendisine "Dünyanın En İyi Babası" ödülünü verdik. Her zaman şükür ettiğim şeylerin başında geliyor. İyi ki iyi ki Güray'dan hiç vazgeçmemişim, iyi ki evladımın babası Güray. Aren Güray'a baba değil dolu dolu babam der; tatil boyunca da gözünün önünden ayırmadı Güray'ı babam da babam :) 



Sahillerin yeni Banu Alkan'ı :)









Hiç yorum yok: