25.02.2013

İç Ses Nedir, Söyleyin Bana




Uzun bir süredir bunu düşünüyorum; iç ses dediğin nedir? Herkesin bir iç sesi olur mu? Ama asıl kafayı patlattığım soru bu iç sesi yöneten nedir? 

Sahi nedir iç ses dediğimiz şey. İçimizden geçen mi, kalbimizle karar verdiklerimiz mi? İçimize sinen şey mi? Anne oldum olalı buna daha da takmış vaziyetteyim. İtiraf edeyim; birine iç sesini dinle o sana en doğruyu söyler derken bir yandan da içimden ay dinlemesen mi acaba diyorum.... 

Benim bir iç sesim var mı yok mu varsa bana doğruyu mu söylüyor yoksa işin içine şeytan mı karışıyor o iç sesim bana şunu söylüyor derken aslında duyduğum şeytanın ta kendisi mi inanın bilmiyorum. Bazen oturup ağlayacak oluyorum ama benim iç sesim yok ki diye, (gülmeyin ya çok ciddiyim). 

İnsan iç sesinin ona doğruyu söyleyediğinden nasıl emin olurki. Mesela siz nasıl emin oluyorsunuz. Nereden geliyor bu iç ses, kalbimizden mi? Ee insanın yüreği hep kendinden yanadır, insanı şımartmaya yöneliktir, kendini doğrulamaya yönelik şeyler söyletir; işte bu yüzden için içine biraz da şeytan karışır bence...

Kim yönetiyor bu iç sesi? Duygularımız mı? Ee o zaman sıçtık, hele duygusalsak iyice tökezledik, boka battık. Duygularımız bizi çoğu zaman en çok yanıltandır. Mantığımız mı bu iç sesi yönetiyor. Ee öyleyse iç sese ne gerek var di mi? Mantıkla ulaşılacak yol herkes için kısmen de olsa aynıdır. 

Mantık ve duyguların en iyi şekilde harmanlanmış halimi iç ses? Var mı öyle birşey. Çok mu içerden geliyor bu iç ses o yüzden mi en doğrusu diyoruz. Eee içimizde farklı bir canlı mı var? 

Ben lafı uzatmayayım; evladım söz konusu olduğunda iç sesimi dinleyesim hiç yok benim. Bilmiyorum çünkü o iç ses denilen şey bana birşeyler fısıldarken duymak istediğim şeyi mi söylüyor, inanmak istediğim şeyi mi yoksa..... 

Aren'in demir değerleri hep sınırda çıkıyor; bir süre demir için klasik damlalardan kullandık çocuk günde 5 posta kaka yapar oldu; dedim bunun yararından çok zararı var çocuğa doktora falan sormadan kestim gitti. Çocuk gayet güzel yemek yiyordu çünkü; haftada 4 gün 4-5 köfte yiyen çocuk bu. Çorbası yemeği kemik suyuna, sebzesini, meyvesini düzenli ve çokca yer. Ee gayet hareketli, canlı ve zekası yerinde. İç ses  miç ses değil kendi kendime karar verdim. 



Sonra beni iç sesim mi şeytan mı dürttü bilemem; ben de bir telaş oldu, bir de Özge'nin nam-ı diğer Komirra blogunun sevgili sahibesinin kızının başına geleni duyunca iyice telaşlandım. Doktorculuk mu oynuyorum ben acep dedim. Gittim kan testini yaptırıverdim. Sonucu bakınca demiri normal sınırlar içersinde diğer kan değerleri de öyle. Allah aldı bizi bir sevinç pek tabii ki ay doğru karar vermişim mutluluğu. 

Sonra az önce doktoru aradı; tamam normal sınırlar içinde ama yüksek değil, şurup verelim dedi. Vallahi devreye iç sesim mi girdi ne girdi bilemeyeceğim. Vermeyelim dedi, Doktora değil tabii, kendi kendime. 

Şimdi soruyorum kendime; bu boşver ya vermeyelim o şurubu kararını bana verdiren bir iç ses mi? İç ses ise bu iç sesimi ne yönetiyor? Bence okuduklarım, duyduklarım yönetiyor. Ben ilaçlarla barışık biri değilim ve ne ironiktir ki bir ilaç firmasında çalışıyorum. İlk aklıma gelen ilaç değildir. Hele normal sınırlar içersindeki bir durumu ilaç ile desteklemek bana saçma geliyor. 

Bunları bana iç sesim söyletiyorsa ee o iç ses benden çok öte birşey değil? Nasıl güveneyim ben bu sese. 

Bu sefer vereyim diyorum şu şurubu, vereyim diyorum vitamini. Sonra yine içerden birşey hooop zıplıyor; verme kızım ya verme, gerek yok diyor. 

Anlıyor musunuz beni? Benim bir iç sesim yok, varsada aklı  çok karışık!!!!!

12 yorum:

Bal Yanağın Hikayesi dedi ki...

O kadar doğru bir yazı ki bende hep Lina hasta olduğu zaman korkularımla baş başa kalıyorum
Bir yanım öyle diyor bir yanım başka,eşime soruyorum "Ben bir karar verdim diye,başlıyorum anlatmaya sonra soruyorum hangi karar doğru? diye. "Aşkım sen bir karar vermemişsin ki zaten iki tarafı var ikisine de olur diyemiyorsun." der.
Biz hiç kavga etmeyen bir çift olmamamıza rağmen bu yüzden tartışırız.

Bende böyle olmadık işlere kafayı takıp gittim kan testi yaptırdım Lina iştahsız diye,kesin birşey var kanda çıkar diye,ekstra özel,uç, hangi tahlil varsa yaptırdım tonla para gitmesinin yanında Lina 5 tüp kanı verirken kendinden geçti.Şimdi en azından baktırdım için rahat diyorum ama baktırmasam da olurmuş.

Sonuç tip a hemofili çıktı. Sınır 70 mi neydi Lina 68 çıkmıştı doktor yapıştırdı hemen hemofili diye.

Kendi gittiğimiz Prof siz deli misiniz?Bu değerle hemofili mi olur dedi.Uğraşmayın çocukla bir şey yoksa da çıkaracaksınız dedi.

Demem o ki Mira'ya olan çok spesifik bir durum ama biz anneler ya varsa, ya atlarsan korkusu ile bazen kendi kendimizin huzurunu kaçırıyoruz.

Miniğin yeterince yiyormuş ve gelişimi gayet iyiymiş.Bunun yanında herhangi bir sıkıntısı yokmuş benden sana nacizane bir tavsiye ilacı beklet bu şekilde gıdasına dikkat ederek git 3 ay sonra tekrar kana baktır yada istediğin bir zaman sonra baktın düşmeye devam ediyor .O zaman evet ver ilacı ama yerinde sayıyorsa verdim diye pişman olmazsın.

Sonuçta vermediğinde çocukta bir şey yokmuş ki..

Adsız dedi ki...

Tüten'cim, demir ilacının bir yan etkisi var mı? Benim bildiğim (benim de çocukluğumdan beri kan değerlerim inanılmaz düşüktür) kabızlık dışında belirgin bir yan etkisi yok. Eğer öyleyse, ver gitsin, iki ay sonra bir daha ölçtür bakalım anlamlı bir yükselme olacak mı? Baktın ki yine aynı, o zaman beslenmesiyle, doğal destekle ilerlersin senin de yaptığın gibi.

Ayşe dedi ki...

iç sesini dinle..

Unknown dedi ki...

Benimki mesela, bir ben var benden içeri, çok gürültücüdür, olur olmaz, gerekli gereksiz, yalan yanlış konuşur, durur hatta bazen hiç susmaz. O zamanda ben, aynen sizin ama benim iç sesim yok ki diye ağlamaklı olduğunuz gibi, Allahım kur'a çektin de bana mı çıktı, sen bu içimdekini bana ceza olsun diye verdin, sussa ya, konuşmasa diye ağlamaklı oluyorum:)
Herkesin iç sesi benimkisi gibi çalçene olacak diye bir zorunluluk yok zaten ama yazınızdan anladığım, bir iç sesiniz var ama siz onun iç sesiniz olduğunu henüz anlayamamışsınız, benimki kadar gürültücü olmadığından herhal:))

Tuten dedi ki...

Çok teşekkürler yorumun için canım. İşte bilemiyoruz duyamıyoruz anne olunca iç sesimi net bir biçimde kafamız karışık bizim :)

Tuten dedi ki...

Piki :)

Tuten dedi ki...

Yok yok ben iç sesimi anlıyorum benimki de gürültücü olmak konusunda fena sayılmaz işte demek istediğim iç ses o kadar gürültücü olmaz :)

GeCe dedi ki...

Ben iç sesin ne olduğu konusunda biraz mistik düşünüyorum. Sanki özümüzde evrenin tüm bilgisini geçmiş ve geleceği biliyoruz ama bunu farkedemiyoruz, bazen içimize dönüp aradığımızda su yüzüne çıkıyor cevapları gibi geliyor. Ben iç sesime hep güvendim ve güveniyorum. Eskiden birçok kararımı iç sesime göre verip denemeler yapardım böylece onu dinlemeyi, anlamayı, karıştırmamayı öğrendim. Normalde kararsız bir insan da değilim ama mantıklıyımdır ve bence iç ses ile beyinden gelen ses aynı şey değil, en azından bende öyle. Bazen hiç mantıklı olmasa da içim o şeyi yap yap diye bağırır çünkü.

Anne olduktan sonra iç sesime göre hareket ettim ve ediyorum. Ancak aşırı endişeleneceğim bir durum olmadığından belki de bilemiyorum henüz bir kararsızlık yaşamadım.

Doktorla ilgili konuya gelecek olursak, ben doktorları pek sorgulayan bir insan değilim. Bilim adamı olduğum için onların bilimsel kimliklerine güvenmek istiyorum ve fazla deşmiyorum. Demir ve vitamin gibi ilaçların kullanımı konusunda ise ikileme düşmezdim herhalde çünkü pek bir zararı yok onların. Vitaminler faza gelirse vücuttan atılıyor zaten, mesela dila da her gün aynı iştahla yemiyor, neyi ne kadar aldığını kestirmem imkansız oluyor bazen.

Tuten dedi ki...

Gece öyle güzel özetlemişsin ki çok teşekkür ederim bu yorumun için. İç sesin mistik yanına ben de inanıyorum lakin benimkinin kulakları tıkalı mı değil mi bilemiyorum :) Bir de ben fazla adaletli olmak (belki bu kelime doğgru değil) isteyen biriyim yani karar verirken illa doğru kararı vermek isteyen biriyim.

Vitamin konusu çok hassa değil bence de ama mesela dün de tam üzerine Baby Center bana bir makale gönderdi; her çocuk vitamin almak zorunda değil ama D vitamini şart diye. Cümleye böyle başladığı halde overdose olmadığı sürece vitaminin zararı olmaz diyor. Ben de istiyorum ki doğal yollarla hoş yediklerimiz ne kadar doğal soru işareti, bünyesi kendi kendini güçlendirsin. Demir için içeceği şurupun içinde paraben var ama eşim sorgulamayı bırak artık dedi, nereye kadar kaçabiliriz ki dedi. Bu sefer vereceğim iç sesim :) öyle diyor çünkü.

derya kurt dedi ki...

Tutencim
benim kızımın değeri de bi tık altta çıktı yani düşük değil ama 2 ay daha destek verelim, damladan şuruba geçelim dedi. ama bu arada inek sütüne 18 aylıkken başlıycaz dedi (sen inek sütüne geçtinmi)
ben doktora inanmak istiyorum, herşey inanmakla ve düşünce gücümüzle de alakalı bence, bu şurubu iki ay kullanıcam ve yeterli olacak değerlerine iyi gelecek dedim, takvimede saydım 2 ayın dolduğu günü iişaretledim :) o gün daha vermiycem
bende ilaçlara tamah etmeyen ve asla düzenli ilaç kullanamayan ve sonuna kadar bitirmeyen birisiyim. hele doktor değilde birinin verdiği al iç iyi gelir dediği iilacı katiyen içme taraftarı değilimdir.
ama annem kızar bu adamlar okulunu okumuş kaç vaka görmüş, insanlar ilaçlarla kanseri yeniyor felan der. e haklı değilmi :/

Tuten dedi ki...

Vermeye başladım Görkemciğim. Yan etkisi var mı bilemiyorum ama ben lüzumsuz yere birşey kullanmak istemiyorum derdim hep o noktada gerçekten gerekli mi noktasında. Ama bu sefer gerekli olduğuna inanmak istedim ve başladım 4 ay kullanılması gerekiyormuş rezervlerin dolması için bu süreyi değerlendireceğim baktım ciddi gelişme var içim rahat eder yoksa devam etmem zaten sonuçta sınırın ustu ama yeterince yüksek değil

Bu arada bizde ilk günler ishal yaptı sonra kabız :) Çocuğum orda bile nadir etkiyi buldu

Tuten dedi ki...

Deryacığım ben inek sütüne 11. ayda başladım. Ben inek sütünün zararlı olduğu bilgisine inanmıyorum günlük süt kullanıyorum zaten.
Ben de doktora inanmak isterim ama pek güvenim yok açıkcası. Başladık bakalım nasıl gidecek.
Orası öyle aynı şekilde babamda o 1 cümle için 6 sene okuyorlar der ama biliyorsun işte...

Size de çok geçmiş olsun canım