7.08.2014

Hazır Olmak Diye Bir Şey Var mı?


Hazır olmak diye bir şey var mı? Size sorayım bir de; hazır olduğunuz ve tam da hazır olduğum gibi dediğiniz şeyler oldu mu? Ben kendimi şuna çok hazırladım ve başıma geldiğinde beni derinden sarsmadı veya şaşırtmadı dediğiniz. 

Ben bu hayatta en çok anne olmaya hazır hissetmiştim kendimi; öyle ki eğer 18-19 yaşında biri bana evlenme teklif etseydi hemen kabul eder  ve hemen de çocuk yapardım; yaş 32 olup evlenince onca sene o kadar hazırlamıştım ki kendini bir tek bebek yoktu ortalıkta; öyle ya çok hazırdım ben ; çünkü çocukları çok severdim, çünkü onlarla çok iyi vakit geçirdim, çünkü ebeveynlik üzerine çocuğum yokken bile çok okurdum; her şeyin ötesinde hazırdım işte ben ya, çok hazırdım. Ve Aren doğdu; sudan çıkmış balığa döndüm, değil hazır olmak hazırlıksız sağanak yağmura, fırtınaya kapılmak gibi bir şeydi benim için. Tüm bildiklerimi sil baştan yazdım ben. 


Büyük teyzem vardı; bizimle yaşamaya başlamıştı, kanser oldu ve kısa sürede de 2-3 ay gibi öldü; biliyordum işte ölecekti ve ölümü her an olabilirdi; hazırlamıştım kendimi, o haberi aldığımda yıkılmayacaktım; sabah öptüm kokladım sanki daha iyi gibiydi ya, sanki gözünü açar gibiydi; öğlen saatlerinde telefon geldi, son nefesini veriyordu. Yıkıldım evet, sanki o gün ölmeyecekti ya ölmeyecekti. Hazırdım oysaki hastaydı işte ve 80 yaşındaydı, ölecekti. Ama yoo hiç de hazır değilmişim buna. 

Aren'den önce hamileydim; kanamam başlamıştı, ilk doktor ziyaretinde sanki tutunmayacak gibi demişti doktor 1-2 daha bekleyecektik; hazırlamıştım kendimi evet tutunamayabilirdi, demek sağlıksız bir bebekti, sağlıklı olsa kesin tutunurdu çünkü; ve bebeğim gitti, düşük oluyor dediğinde doktor çok ağladım çok, hazırlıklıydım oysa öyle değil mi? 

Flört ederken; bir şeyler yolunda gitmez, süre istenir, vakit istenir; tamam dersin hazırlarsın kendini, ayrılacaksınız işte son demler; sonra son bir kez daha buluşunulur; sen bile istiyor olsan ayrılığı o beylik tiradı, olmuyor aslında sen çok iyisin de geyiklerini, sen bile yapacak olsan; bitti mi, o masanda kalktın mı, pek de hazır olmadığını anlarsın. Boşanmakta böyle bir şey; iki insan anlaşarak bile boşansa, hazır bile olduğunu sansa buna, o mahkemede; yaz kızım karar verildi denildiği anda hissedilenler başka oluyor. En hazır insan bile o mahkemeden çıkarken veya avukatı arayıp; tamamdır dediğinde, Ohhhh dediği kadar Offf da diyebiliyor. 

O yüzden bazen 2. çocuğa hiç hazır değilim dediğimde kendi kendime gülüyorum; Tüten hazır olmak diye bir şey var mı diyorum :) İnsan yaşamadığı, bilmediği duyguya nasıl hazır olabilir ki; evet çocuk sahibi olmak nedir biliyorum ama 2 çocuk sahibi olmak nedir bilmiyorum; yaşayana kadar da bildiğimi sandığım her şey havada asılı kalacak. 

Velhasıl; bana kalırsa hayatta hazır olmak diye bir şey yok, hazır olduğunu sanmak veya buna inanmak var, o yüzden akışta kalmak, geldiği gibi yaşamak, anın tadını çıkarmak esas olan! Kendini iyiye veya kötüye hazırlamak diye bir şey yok; bazen iyi bile garip gelir insana ne yapacağını bilemez. 

Akışta kalırsan, anı yaşarsan zaten her şeye hazırsındır. 


Ben son dönemlerde,tamam bunda Aren'in büyümesinin de etkisi var, 2. bir evladı istediğime emin oldum; bakın istediğime diyorum, yoksa hazır mısın dersen yok yahu hazır olmak diye bir şey mi var derim :), korkularım var, endişelerim var ve hatta içimden delirme kızım kendine gel diyen bile var ama hepsinin icabına isteğim bakar diye düşünüyorum. 

Hazır olmayı beklememek gerek; istemek ve harekete geçmek gerek! 




Hiç yorum yok: