Ne verirsen onu alacağını biliyordu; o yüzden karşılaştığı herkese sevgi, bağışlama ve nezaket gösterdi. Bu hem kendine hem başkalarına verdiği bir hediyeydi |
Kızarız, öfkeleniriz,üzülürüz ve daha nicesi, hepsi de insana dair duygular. Ama bazen hatta çoğu zaman bu duygularımızla özdeşleşiriz; öfkeliyim deriz örneğin. Öfke hissediyorum demek yerine. Kelime oyunundan ibaret değil bu söylediğim; çünkü öfkeli hissediyoruz, öfkenin kendisi değiliz, böyle baktığımızda duyguyu yakalama ve fark etme fırsatını yakalıyoruz.
Herkes bilir aslında; bu duygular hiç işimize yaramaz, bize daha iyi hissettirmez veya mevcut durumun daha iyi gitmesine vesile olmaz; aksine çoğu zaman durumu daha da kötüleştirir. Ama yine de, elimde değil, diyerek de bu duyguları yaşar ve dediğim üzere bu duygularla özdeşleşleişiriz. Aslında bu duyguları seven bir yanımız hatta bu duygularla beslenen bir yanımız var o da egomuz. Ego böyle var oluyor. Özdeşleşmezsek bu duygularımızla, öfkeliyim, sinirliyimi üzgünüm demez isek ego yine besleniyor olur ama farkettiğiniz ve duygunuzu izleyip kabul ettiğiniz yerde ego giderek zayıflıyor ve zaman içinde varlığını güçlü bir biçimde gösteremiyor.
Ego sadece böyle olumsuz duygulardan mı beslenir elbette hayır bir de onu besleyen, beslemekle kalmayıp şişiren duygularımızla varolur; vay be ben neyim duygusu, kendinlei başarınla, yaptıklarınla da haddinden fazla özdeşleşmek, egonun sevdiği bir başka duygu biçimidir. Lakin en iyi şeyi de başarmış olsanız; ego daha da daha da diyecektir, ego tatmin olmayı ve yetinmeyi bilmez çünkü. Dolayısıyla yine o başkaki duyguya geri dönülecektir; kendini yetersiz, başarısız ve mutsuz hissetme duygusu.
Şefkatınız kendinizi içermiyorsa tamalanmamış demektir. |
Peki ne yapmak gerekiyor; ben FARKET- HİSSET-ŞEFKAT GÖSTER diyorum. Kızgın mısın, üzgün müsün; önce duygunu bir farket ve kızgınım demek yerine kızgın hissediyorum de; sonra duygunu tüm bedeninde hisset; kızgınken ne oluyor mesela sana; karnına kramp mı giriyor, ne oluyor? Her ne oluyorsa olmasına izin ver ve izle, direnç gösterme, normal olduğunu kabul et ve sonra kendine tüm bu duyguların yüzünden kızmak yerine şevkat göster, sarıl kendine, tamam de kendine, istersen ağla ama kendini suçlama, kendine kızma, kendinle savaşma!
Eğer bunu yaparsan; kendine şefkat gösterebilirsen, diğer insanlarla zorluk yaşarken onlara da gösterbilirsin; eşine, çocuğuna ve ailene bakışın değişir; çünkü kendine bakışın değişmiştir bir kez. İnsanlara sinirlenmek, kızmak, öfkelenmek ve hatta üzülmek yerine şefkatinle yaklaşırsın.
Sen yine sinirlen, sen yine öfkelen, sen yine üzül ama bunların sonucunda bağırmak, çağırmak, belki de şiddet kullanmak yani tepki göstermek yerine fark et bunları, hisset; dene bakalım hayatında neler değişecek. Sanırım bu duyguların seni rahatlattığını söyleyemezsin, o hissettiğin rahatlama duygusu kısa süre sonra yerini pişmanlığa ve kendini suçlamaya bırakmıyor mu sanki; itiraf et ki bırakıyor; o halde işin en başından farkında ol ve kendine verilebilecek en iyi şeyi şefkatı ver.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder