17.04.2014

Çocuğuma Bırakacağım Tek Miras



İnsanlar 70-80 yaşlarını görürse evlatlarına, insanlığa mektup yazıyorlar ya hani; işte ben onu şimdiden yapmak istedim, yaşım 37'yken. Ne kadar yaşayacağımız belli değil ki ben uzun bir yaşam sürmek istiyorum, 80-90 yaşımı sağlıkla, sıhatle, akıl ile görmek istiyorum; çünkü merak ediyorum, dünya nasıl bir yer olacak, evladım veya evlatlarım nasıl insanlar olacak falan filan. Gerekirse o yaşları görmek nasip olursa bu mirası yenilerim :) 

Anne ve babalar çocuklarının evlenmesi ve çocuk sahibi olmasını ister; çocuklarda nedense bunu hiç anlamaz, tıpkı biz gibi. Şimdi ebeveyn olunca anlıyorsun ama. Ben de Aren'in evlenmesini, aslında resmi olarak evlenmesi hiç önemli değil, biriyle sadakat, sevgi, aşk, huzur ile birlikte hayatı paylaştığını görmeyi, çocukları olduğunu görmeyi çok isterim. Neden mi? insan merak ediyor çünkü yetiştirdiği evlat nasıl birini seçiyor, nasıl birini nasıl seviyor ve nasıl bir ebeveyn olacak. Çünkü tüm bunlar aslında kendi gerçekliğin ile yüzleşmek olacak; evet kendine has ve nazir bir karakteri olacak daha bebeklikten itibaren oluyor ama olsun bir anlamda sen şekillendiriyorsun onu, temellerini sen atıyorsun. 

Yıllarca evlenirsem babamın soyadından asla vazgeçmem dedim, bana babamdan kalacak en önemli miras dedim; hayat işte esnemezsen asla'lar ile konuşursan gelir demir olsan çelik olsan büker ve eğer seni. Aşık olduğum adam soyadımı almayacak kadınla evlenmem ben dedi; çok aşıktım, çok evlenmek istiyordum; eğildim ve büküldüm ve soyadımı değiştirdim. 

Babam ve annem çok şükür hala hayattalar; maddi anlamda büyük bir miras bırakmayacaklar bize ama şimdiden çocukluğumdan beri bana miras kalan çok önemli değerler ve öğretiler var. Bilemiyorum şimdi benim yapacağım gibi bir miras bıraksalardı ne yazarlardı; aileme sonsuz müteşekkirim bana kattıkları her bir değer için. 

Gelelim benim Aren'e bırakacağım miras mektubuna:

OĞUL, 

ŞÜKRET... Hayatına her gün şükürle başla ve şükürle bitir. Kanıksadığın, doğal saydığın ve rutin gelen her şeyi mucize olarak adlet ve öyle yaşa. Her sabah uyandığın için görebildiğin, duyabildiğin, koklayabildiğin, tadabildiğin, yürüyebildiğin kısacası yapabildiğin her şey için şükret. Yaradan'a şükranlarının iletmeyi her gün ama her gün hatırla. 

GÜÇLÜ OL... Başına her ne gelirse gelsin; güçlü ol, bundan ne öğrenmeliyim ben şimdi diye bak. Yenilgiye de başarıya da kocaman bir eyvallah çek ve geç. Yenilginin de başarının da geçici olduğunu, kader olmadığını belle. 

SÜRDÜR....İyiliği, dürüstlüğü, erdemli olmayı, vicdanı büyüklük olarak görme; bunların olması gereken özellikler olduğunu bil, bunlarla gururlanma sadece bu özelliklerini daha da geliştirmeye daha da göstermeye gayret et. 

SEV....Sev oğul herşeyi sev; herşeye sevgiyle yaklaş, herkeste ve her şeyde sevilecek yanı görmeye bak. Önce kendini sev, her halini kabul et. Daima hatırla en sevilmeyecek insanlar aslında sevgiye en çok ihtiyacı olanlardır. Sen sev onları. 

AKIŞA BIRAK... Hayatı akışına bırak oğul. Ne bir beklentin olsun hayattan ne de insanlardan. Sen iste, sen ümit et ve gerisini hayata bırak o zaman sana her şeyin nasıl da aktığını göreceksin oğlum.

KENDİN OL... Fikrini, düşündüğünü daima söyle; ama uslübuna dikkat et, naif ol. 

SAKİN KAL... Daha şimdiden kulağın çok aşina değil mi bu kelimeye; sakin sakin. Sakin kalmaya gayret et oğul; öfkeye, sinire geçit verme. Sakin kalırsan her şeyi çözersin. 

YAVAŞLA... Kaplumbağa misali yaşa oğul; daima yavaşla, adımlarını yavaşlat, düşüncelerini yavaşlat. Ruhunun ve zihninin bedeninden daha geride kalmasına fırsat verme oğul. Daima birlikte hareket etmelerine fırsat tanı. Acele etmeni gerektirecek hiçbir şey yok oğul bu hayatta. Bunları yap ki iç sesini duyabil, egonu susturabil. 

FARKINDA OL&KAL... Oğul nefesini farkederek başla gününe ve farkederek bitir, gün içinde nefesini dinle,zihnini dinle, ruhunu dinle ve dingin kal. Kendini, duygularını farkederek başla güne ve sonra etrafını farket, insanları farket. Bakarken gör, duyarken işit söylerken hisset.... 

SORGULA... Yaradan hariç bu evrendeki her şeyi sorgula oğul... Duyduklarını, gördüklerini ve işittiklerini önce kendi süzgecinden geçir.

ÖĞREN.... Bilgiye daima aç ol; değişimin daima bir parçası kal, hep daha fazlasını öğrenmek için heves et oğlum. Herkesin cahil olduğu konular olduğunu bil, o yüzden her insandan bir şeyler öğrenebileceğini de bil. İnsan ayrıma, herkesten bir şeyler öğrenmeye bak. 

ÜRETKEN OL... Çalış oğlum; işleyen demir paslanmaz bunu sakın daima hatırla; sana ne güç verecekse, seni ne tatmin edecekse onu yap ama mutlaka ki üretken ol! Kendine, milletine, evrene karşı cömert ve hayırlı ol. 

TEŞEKKÜR EDERİM & ÖZÜR DİLERİM...  Bu cümleleri kurmakta rahat ol; en ufak bir şey için bile teşekkür et ve gerektiği yerde özür dile, affedilmeyi dile ve iste. Bunlar sana daima iyi gelecek. 

TESLİM OL...  Gerektiğinde teslim ol! Mücadele etme,  her şey ile mücadele etmek zorunda olmadığını bil, belki o zaman kazancaksın. 

YARDIM İSTE...  Yardıma ihtiyacın olduğunda yardım iste, bundan çekinme; ve elbette yardımına ihtiyaç duyulduğunda orada ol, ve hatta bu senden istenmeden orada ol. İnsanların sana rehberlik etmesine, yardım etmesine fırsat tanı. 

ve son olarak; 

YAŞA... Oğul, yukarıdakilerin rehberliğinde hayatını gönlünce yaşa! Çok yaşa, iyi yaşa e mi sen Oğul. 


37 yaşımda oğluma miras olarak bu öğütleri bırakabilirim. Elbette başka maddelerde vardır ama isterimki cebinde bunlar daima olsun ve her adımında eli cebinde bu cümlelerden birine değsin. 










Hiç yorum yok: