21.10.2013

Çocukla Avrupa Sehayati


7 gün 5 şehir; henüz çok taze 2 yaş çocuğuyla nasıl başladı, nasıl gelişti ve nasıl bitti. 5 şehiri anlatmaya geçmeden önce genel olarak çocukla seyahat ile ilgili yazmak istedim. Sıkı durun açıklıyorum; hiç de korktuğum gibi geçmedi, öylesi güzel geçti ki, iyi ki bu tatili yapmışız dedik. 


Biz bunu dedik; ama siz yerimizde olsanız belki de "aman allahım bu nasıl bir kabus" derdiniz, onu da belirtmek isterim. Tatil anlayışı, ebeveynlik tarzı, beklentiler, bunların hepsi kuracağınız cümlenin temelini oluşturuyor. 



Tatil anlayışımızın ne olduğuna geçmeden önce; biz bu tatile sıfır beklenti ile çıktık. Başımıza ne geleceğini bilemiyorduk; o yüzden de şöyle söylüyorduk birbirimize; alt tarafı gittiğimiz şehirleri gezemeyeceğiz, olsun şehirler orada duruyor; sağlık & sihhat olduğu sürece tekrar gideriz. Her ne olursa olsun ailece bir arada olacağız, bu da bize yeter. Bunu söylemekten öte, bu düşünceyi içselleştirmek işimize çok mu çok yaradı. 



Tatil anlayışımıza gelince; ben gittiğim şehiri yaşamak isterim, turist gibi değil oranın bir parçası olarak. Yani mutlaka; bilinmedik turistik olmayan bir bölgesinde gezmek isterim, mutlaka pazarını görmek isterim, mutlaka mahalle arasında bir yerde yemek yemek isterim, mutlaka şehirin tüm müzelerini gezmek isterim.  Bir de o şehrin hem yazını hem kışını yaşamak isterim ve elbette hem gündüzünü hem de gecesini yaşamak.  Bunları yapamadıysam o şehri yaşamış ve görmüş hissetmem kendimi. Güray'ın da bundan pek farklı bir tatil anlayışı yok. 



Peki hangilerini yaptınız derseniz; müze gezemedik, pazar'a sadece Amsterdam'da gidebildik. Görülmesi gereken her yeri de göremedik. Buna rağmen mutsuz olduğumuzu söyleyemem. Güzel bir gezi rehberi oluşturmuştum; hepsi hala duruyor, bir şehrin 2 önemli mevsimini de yaşamak istediğimiz için göremediklerimizi, yapamadıklarımızı bir başka mevsime bırakmaya karar verdik. Müze her zaman gezilebilir öyle değil mi? Ama her şehirin bir devinimi var; bir sonraki gidişinde aynı devinimi yaşayamazsın zaten, sen değişmiş olursun, şehrin devinimi değişmiş olur; dolayısıyla gezdiğimiz tüm şehirlerin dinamiğini yakaladığımızı söyleyebilirim. 



Tatile Hazırlık


Çocukla 7 günlük bir seyahate çıkarken, hem de kara kış yaşanan yerlere giderken, nasıl hazırlandık. Hemen şunu söyliyeyim pek tabii ki bileceğiniz ve onaylayacağınız üzere; kış bavulu yapmak ile yaz bavulu yapmak arasında ciddi bir fark var. Bir de yetişkin bavulu ile çocuk bavulu arasında :)


Kocamın tatile gitmek için tek bir şartı vardı; az ve öz eşya götürmek ve hatta tek bavula sığmak. Yapma etme bak kışın gidiyoruz, bir sweatshirt'un kapladığı yer 10 tshirt'e bedel dedim ama dinletemedim; ben anlamam yoksa gitmeyiz dedi :) ki oldukça haklıymış. Mevcut az ve öz eşyamızla bile, havaalanında ciddi sıkıntı yaşadık. Çocuğumu idare edeceksin, eşya mı taşıyacaksın. İkisini bir arada yapmak çocuk yapmak kadar çılgınca bunu söyleyebilirim. 



Daha önce yazmış olduğum bavul yazısına çok güzel öneriler gelmişti; ben de boş durmadım bir çok youtube videosu izledim ve sonunda 3 kişiyi bir bavula sığdırmayı başardım, nasıl mı? 





Evde her boy bavul olduğu halde, o bavullara sığabileceğimize inanmadım ve yeni bir bavul arayışına girdik. Tercihimiz yukarıda gördüğünüz Eastpak bavul oldu; kendisi 30 yıl garantili ki çocuk varken garantisi uzun bir bavul almak önemli :) Göründüğünden çok daha büyük ve hacimli aslında.  Ah bir de Aren'in kendine özel bavulu vardı; seyahate çıkacaklara kesinlikle tavsiye ederim, çocuğunuza da küçük, onun sevebileceği ve taşıyabileceği gibi bir bavul alın. Aren bavulunu taşımak konusunda oldukça başarılıydı, hızlı hareket etmek isteyip bavulunu biz taşımak istediğimizde şiddetle karşı çıktı :)



İşte bu da Arenin bavulu; Arenin bavulunun içersinde uçakta ve gittiğimiz yerlerde oyalanacağı oyuncaklar vardı. Bunlar neydi derseniz; az ve öz şeylerdi. Arenin oynamaktan büyük keyif aldığı hamurlar ve tek bir tane bir sürü şekli çıkartabilen hamur makinası, balonlar bir de kesinlikle tavsiye edeceğim, imaginarumdan aldığım ve şimdilerde başka oyuncakçılarda da gördüğüm bir çubuk yardımıyla çocuğun kendi kendine yapabildiği balon seti. Biz bu setle inanılmaz eğleniyoruz;yukarıda çantanın içindeklerde görebilirsiniz. 


Aile bavulumuza gelince; en çok Aren için eşya aldım. Hepsini bavulun en dibine rulo yaparak yerleştirdim; hepimiz için sadece yedek 1 ayakkabı aldım, bu ayakkabıların içine çoraplarımızı yerleştirdim. Bir de bunu hiçbir videoda görmedim, belki de çok bilindiktir, ama ben kendim akıl edince çok hoşuma gitti; tüm sweatshirtlerin şapka kısmını tshirtlerle doldurdum, rulo yaparak, Areninkiler neredeyse 4 hatta bazen 5 tshirtü aldı. Gürayınkilere de 3 tane sığdırabiliyordum. Bu  bana ciddi extra yer sağladı.  Bize 2 günde 1 giyilebilecek gibi eşya aldım. 



Tüm ıvır zıvırları Gratisten aldığım çok bölmeli çantanın içine sığdırdım; herkese de edinmesini tavsiye ederim, oldukça kullanışlı. Tüm gerekli ilaç, temizlik vb. malzemeleri içine aldı. Aynı zamanda Aren'in özel şampuanı ve benzerlerini yine Gratisten aldığım plastik seyahat tüplerine koydum, hatta bir tanesinin içine saçlarım için kullandığım spreyden bile koydum; fısfıslıları da mevcut. 



Uçak Yolculuğu

Ailece en uzun uçuşumuzu yapacaktık ve ben bu konuda oldukça endişeliydim. Yerinde duramayan, otırmayı sevmeyen Aren'i nasıl 3,5 saat oyalayacaktık. Öncelikle; uçuşu tahmin edebileceğiniz üzere uyku saatine göre belirledik; lakin Aren uçakta uykudan ölse de uymuyor, şükür ciddi arıza da çıkarmıyor. diğer çocukların hepsi kalkıştan 5 dk sonra uyumuştu :)  Uçuşunuz için olmazsa olmaz kural, check-in yapmış olmanız bu ciddi zaman kazandıracak, bir de havaalanına gidişinizi check-ininiz dahi olsa erken yapın; havaalanında koşmaca, kaçma ve benzleri gibi aktivitelere siz de maruz kalabilirsiniz :) Şansınız varsa ve istiyorsanız duty free ziyareti yaparsınız, benim öyle bir şansım olmadı :) Lounge'larda kullanabileceğiniz kredi kartınız var ise mutlaka değerlendirin, bizim için çok iyi oldu. 


Şu bavulu sardırma işini ilk kez denedik; bavulumuzun üzerine paltolarımızı da sardırdık ve gerçekten çok rahat ettik; böylece elimizdeki malzeme sayısı azaldı. Aren sağolsun Köpeği ve Pepesi olmadan adım atmıyor, sanki 3 çocuğumuz var; her yerde bizimleler. Bu noktada, çocuğunuzun sevdiği bir oyuncağı vb mutlaka yanınızda bulundurmanızı öneririm, sakın bavula koymayın :)



Çocuğunuzun karnının tok olduğundan mutlaka emin olun; Aren sakız çiğnemeyi çok seviyor, uçakta kulakları için oldukça iyi oldu. Sevdiği tüm gıdaları da yanınızda bulundurun. Iphone & Ipad gerçekten hayat kurtarıyor; sonunda Aren'in de sevdiği bir çizgi film var; Canım Kardeşim; seyahatten önce tüm bölümlerini telefona indirdik ve uçakta bu çizgi filmlerle ciddi vakit geçirdik. 



Bir de şu öneriyi paylaşmak istiyorum; Aren seyahate çıkarken 2 yaşın altındaydı, seyahatten dönerken ise 2 yaşındaydı; dolayısıyla seyahate çıkarken infant sayılıyordu ama dönerken değil. Bileti gidiş-dönüş kestirmek istediğimizden şirkette çalıştığım acentanın da önerisiyle bileti kestirirken Arenin doğumgününü ileri bir tarih olarak belirledik; sorun çıkarsa havaalanında bilet farkını alacaklarını söylediler; pardon yanlış yazmışız dersiniz dediler, sorun çıktı mı, çıkmadı :) Bu sadece bir öneri, size kötü polis rastlarsa orasını bilemeyeceğim :)


 Hazırlıklı Olunması Gerekenler


Öncelikle tüm seyahat planınızı gitmeden önce yapmanız gerekiyor; öyle spontan takılayım dememelisiniz eğer çocukla seyahat ediyorsanız. Spontan takılan sadece çocuğunuz oluyor çünkü :) Eğer siz de onun gibi takılmak isterseniz işte o zaman ciddi bir kaos ortamının içine düşersiniz. 



Yapmak istediğiniz herşeyi yapamayacağınız olasılığını mutlaka aklınızda bulundurun ve bir öncelik sırası çıkarın; şunu yapmadan dönmek istemem gibi. 



Gideceğiniz şehire ayıracağınız gün sayısını iyi düşünün; mesela biz Güray'la başbaşa gitseydik 3 günde Brüksel'in altını üstüne getirirdik ama Aren ile yarısını bile gezemedik diyebilirim. Günlük gezi planınızı çıkarırken gideceğiniz yerler için extra zaman koyun. Örneğin sabahtan şuralara gideceğiz, öğlen burada oluruz, şurada yemek yeriz gibi planlar yaparken o sabahki gezilecek yerleri bir bakmışsınız akşam olmuş ancak 2 tanesini gezebilmişiniz. Çocuk işte; heyecanlı, meraklı, keşfetmek için yaratılmış. Bir cadde üzerinde bir su birikintisiyle 30 dk oynayabildi Aren veya bir adet kurumuş yaprağı 15 dk inceleyebildi veya bir binanın önünde 45 dk durmak isteyebildi :)



Eğer çocuğunuzun beslenmesi konusunda çok hassas ve titizseniz bence yurtdışı seyahati yapmayın; istediğiniz gibi sağlıklı yiyecekler bulmak neredeyse imkansız. Aren 7 gün boyunca; pizza, envai çeşit makarna, noodle ve edamame ile beslendi. Tabii ki rutin süt içme seanslarımız vardı; ayrıca bizim gittiğimiz yerler çikolata cenneti olduğu için de bol bol yedi ve hatta bağımlısı oldu diyebilirim. Bunlar sizin için dert ve sorun olacaksa gerçekten gitmeyin. Kaldı ki çocukların beslenme alışkanlıkları seyahatte alt üst olabiliyor; hiçbir şey de yemeyebilir sadece hayatta kalacak kadar atıştırabilir, bu da sizi kahredip lanet olsun tatile diyecekseniz yine kesinlikle gitmeyin derim. 



O hareketli çocuğunuz çabuk yorulabilir ve yürümek istemeyebilir; biz puset götürmedik; birincisi Aren'in 24 aydır toplasan 24 kere puset kullanmamış olması, ikincisi ciddi ağırlık yapması, üçüncisi Aren'in puseti itmeye meraklı oluşu. Bunun yerine Hülya'dan aldığım Boba'yı götürdüm; Arenin bebekliğinde Ergo kullanmıştık ve çok memnun kalmıştık, lakin Aren 11 aylıkken yürümeye başladığında bir daha binmek istedi, 14-15. ay gibi tekrardan denemek istediğimizde Ergo'nun bir parçası kopmuştu biz de veda etmiştik. 



Tatil için mutlaka  ama mutlaka puset, sling ve benzeri götürmeniz gerekiyor, çocuğunuz hangisinde rahat edecek siz karar verin. Aren boba'yı kabul etti ve Boba bizim hayatımızı kurtardı; ergoya göre artısı daha çok bunu söyleyebilirim. Öğlen uykularını bobada yaptı Aren ve biz de bu vesileyle hem flörtöz takılabildik hem de gezebildik. 


Uyku ve tuvalet; hala bez kullanıyorsa bir nebze daha rahatsız demektir; bezsiz bebek ise, tuvalet düzeninin değişebileceğine karşı hazırlıklı olunmalı, biz sorun yaşamadık çok şükür ama yaşanabilirdi de. Uyku konusunda da bir sorun yaşamadık ama sık yaşanan sorunların içinde olduğunu biliyorum. 


Bunların hepsi bir yana, hiç tatmadınız bir maceraya iyisiyle kötüsüyle hazırlıklı olun ;)



Ve son olarak; gerek sık sık şehir değiştirmeye gösterdiği uyum ile, yürüme performansı, bobada durma performansı ve bize ayak uydurma performansıyla üstün bir başarı göstermiş oğlum'a huzurlarınızda teşekkür ederim onu yer bitiririm; sizlerden de kocaman bir alkış beklerim. Biz bunu başardıysak emin olun bir çoğunuz başarabilir. Aren bu performansı gösterdiyse hemen hemen tüm çocukların göstereceğine inanıyorum. Ama başında da dediğim gibi aslında her şey kafada bitiyor; çocukla yurtdışına gitmeden önce fabrika ayarlarınızda ufak bir değişiklik yapmanız, tatil anlayışınızı gözden geçirmeniz ve herşeye hazırlıklı olmanız gerekiyor; elbette bunlara sadece dilde değil içinizde de hazır olmanız en önemlisi. 




Her ne olursa olsun ailece geçen bu zamanın bir yerinde keyif alacaksınız, bunu da hatırlatırım! 




5 farklı şehirde neler yaptık neler yaşadık merak ediyorsanız takipte kalınız ;)


Hiç yorum yok: