16.07.2013

Kaliteli Zamanın Bu Kadar Özel Kılan Nedir?




"Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmek onu aktif bir şekilde dinlemektir; oynadığı oyunlar algısı ve hayatı hakkında size fikir veren araçlardır.." - Patty Wipfler

"Kaliteli zaman paha biçilmezdir; çünkü ebeveynlerin koşulsuz sevgisini sembolize eder. " - B.J. Howard



Kalite zaman deyince aklınıza ne geliyor? Benim kaliteli zamandan anladığım; geçirilen süre sonunda tatmin olunmuş bir zaman dilimi. Lakin biz yetişkinler, misal ben, bir arkadaşımla ve kocamla 2-3 saat başbaşa olup sohbet edip beraber birşeyler yaptığımda kaliteli zaman geçirmiş olup, tatmin oluyorum. Veya tek başıma uzanıp sevdiğim birşeyler yaptığımda bir 30 dakika bile olsa (çocuktan sonra 30 dakika benim için eşittir 48 saat) kendimi iyi hissediyorum. Ne varki çocuk milleti en azından benimki bu kadar çabuk tatmin olan biri değil :) Fakat bir iyi haber gerçekten hakkıyla kaliteli vakit geçirdiğinde de kafadan 2 gün rahatsın; ne dokunur sana ne kriz geçirir ne de başka birşey, evde bayram havası yaşanır. 

Hakkıyla kaliteli vakit geçirmek demek de, tüm bedenin ruhun ve aklınla orada, o anda olmak. İşte zaten kaliteli zamanı hemen özel hem de zor kılan noktada bu. Herşeyinle o anın içinde kalabilmek. Aslında çok merak ediyorum; meditasyon ve benzeri çalışmalar yapanlar, yani anın içinde kalabilmeyi başaranlar, çocuklarıyla  vakit geçirmek konusunda daha mı başarılılar. Bana göre kaliteli vakit geçirmek istiyorsan çocuğunla, cep telefonunu ulaşabileceğin en uzak görünmez noktaya kapalı bir biçimde koyacaksın. Tüm insani ihtiyaçlarını gidermiş olacaksın; yemek, su ve tuvalet. Sizinkini bilmem ama benimki ona özel ayrılan zamanda tuvalete gitmek istersen bile bozuk atar; yap yap buraya yap diye yeri gösterir :) Ee çocuk da haklı bir bakıma, zaten annesiyle kısıtlı bir zamanı var onun da bölünmesini istemiyor. 
Uzmanlar ve benim de bizzat 1:1 danıştığım uzman kaliteli zamanla ilgili iyi bir haber veriyor; çocuğunuzla isterseniz 10 dk kaliteli vakit geçirin ama o 10 dk'nın içersinde mutlaka ve mutlaka o anda kalın, bu çocuğunuza iyi gelecek, tatmin edecektir diyor. Ben uzmanların yalancısıyım:) Peki hergün mü? Elbette hergün olsa harika olur diyorlar ama haftada 1 tamamen çocuğunuza ayıracağız kaliteli zamanın bile mucizeler yaratacağı konusunda hemfikirler. 
Kalite zaman günümüzün stresli ve yoğun yaşamının tedavisi aslında. Kaliteli zamanı bu kadar özel kılan sebeblerden bazısı: 
  • Kaliteli zaman çocukla iletişim kurmanın ve birbirine tekrardan bağlanmanın en iyi yoludur; böylece çocuk hem daha mutlu olacak hem de işbirliğine daha yatkın hale gelecektir. Kesin bilgi :) gerçekten böyle oluyor.
  • Kaliteli zaman -malesef her zaman olamayan- ebeveynin çocuğa tüm dikkatini ve sevgisini aktarabildiği, geçirebildiği zamanlardır. 
  • Çocuklara oyun oynayabilecekleri ve bu oyunda kendilerini güçlü ve lider hissedebilecekleri güvenli alanı yaratır. 
  • Çocuğa duygularını gösterebileceği, yardım alabilecekleri doğal ortamı yaratır: Oyun
  • Çocukla empati kurulabilecek ortamı sağlar kaliteli zaman; böylece çocuğun bakış açısını görebilir, aradaki bağı güçlendirebiliriz. 
  • Kaliteli zaman güven ortamı da yaratır; çocuk duygularını göstermekte ve yardım istemekte daha açık olur bu sayede. 
  • Çocuğun kendisini iyi hissetmesine, ailesinin merkezinde olduğunu görmesine vesile olur; kendini değerli ve önemli hisseder ki bu da çocuklar için oldukça önemlidir. Bizler bunu biliyoruz ama çocuklarımızın bunu bilmeye çok sık ihtiyacı var. 

Özel zaman konusunda çocuğunuzu bilgilendirmekte çok önemli. Mesela şimdi Aren zamanı demek gibi. Bunu ona özel ayıracağınız zaman diliminde tekrarlarsanız zamanla buna alışır ve güven duymaya, tatmin olmaya başlar. Çocukları en çok rahatsız eden durum, bilinmezlik. Sizin ona ne zaman zaman ayıracağınızı bilmediğinde çocuklar strese giriyor oysa bilirseki mesela uyandıktan hemen sonra annesi veya babası onunla bir 15 dk oynayacak ve bu hergün böyle, işte o zaman rahat ediyor. Mesela biz de ben işten geldikten hemen sonra Aren'le oynuyorum, baba gelene kadar. Baba geldiğinde anne&Aren oyunları biter. Babayla oyunlar başlar, sonra da aile oyunları ve zamanı. 


Birden fazla çocuk varsa evde; hepsini önceden onlara ayrılacak özel zaman konusunda bilgilendirmek gerekiyor. Yani şimdi Aren zamanı şimdi de Ayşe zamanı gibi. Allah kolaylık versin çok çocuklu ailelere :)
Akılda tutulması gereken önemli bir noktada; birlikte geçirilecek bu zaman diliminde ebevenyinin aslında yönlendirici olmaması gerektiği; lider olması gereken kişi çocuk. Yani o sizden daha aktif olacak, aslında kulağa çok hoş geliyor değil mi ;)
Oynanabilecek oyunlara örnek vermek gerekirse; bu oyunları biz de oynuyoruz ve her defasında çok mutlu bir çocukla karşılaşıyoruz. 


  • Güç oyunları (Benden kaçamazsın, ay kaçtın mı yoksa, çok hızlısın ama yakalayamıyorum seni :)") Bunu sevmeyen çocuk olabilir mi? Güç mutlaka çocukta olmalı. Bazıları oyunda yenilsin ve yenilmenin de doğal olduğunu görsün derler, ben özellikle küçükken bunun doğru olmadığına inanıyorum. Özellikle 2-5 yaş arasında bence gerçekten buna gerek yok, bırakalım kendilerini güçlü hissetsinler zaten daha sonra yenilmeyi ve yenilmeyi kabullenmeyi de öğrenecekler. 
  • Otorite oyunları, Kontrol ve kuralları yıkma ("Ne yaparsan yap sakın yatağın üzerine çıkma; ne yoksa yatağın üzerine mi çıktın şimdi seni 50 kere öpmem lazım nerden öpeyim nereden") Oyun içersinde otoritenizi yıkmasına izin verirseniz, diğer zamanlarda otoriteye karşı gelmeye fazlaca teşebbüs etmezler. Bazen otoritenizin kırabildiklerini görmek güç savaşlarını azaltır (Kesin bilgi değil ben böyle bir varsayımda bulunuyorum. )
  • Yastık Savaşları- Enerjisini atmasına iyi bir vesile ;)
  • Uzaklaşma-birleşme (Cee-ee, saklanmaç, bye byee gidiyorum) 
  • Korkutma  (Çocuğunuzu eğlenebileceği kadar (asla gerçekten korkucağı kadar değil) korkutun bakın nasıl gülecek, sonra da siz ondan korkun. Aren'in yegane sevdiği oyunlardan biridir. Üzerinde timsahlı ve dinazorlu bir t-shirt varsa korkutmaya bayılır, bizde seve seve korkuyoruz zaten :) O da katılarak gülüyor. 


Çocuğunuzun rahatsız olduğu bir konuyu farkettiğseniz bunun üzerine bir oyun kurun; mesela okula gitmek istemiyorsa, okul oyunu gibi. Ama bırakın oyunu o yönetsin.
Ağlamak kadar gülmekte çocuğu inanılmaz rahatlatan ve iyi gelen birşeydir; bu nedenle beraber geçireceğiz zamanlarda çocuğunuzu güldürecek hatta kahkalara boğacak şeyleri deneyebilirsiniz. 
Elbette bu zamanın bir sonu var; sonu geldiğinde çocuğunuz bitirmek istemeyebiliri hatta ağlayabilir. Buna izin vermeniz gerekir; böylece o da sizin sınırlarınızı öğrenmiş olur ve bir sonrakinde daha rahat eder, daha rahat edersiniz. Yeterki istikrarlı ve güvenilir olun. 

Ne kadar sabrınız olduğu, çocuğunuza ne kadar özel zaman ayırabileceğiniz sizin bilebileceğiniz birşey. Ben 15 dakika tam olarak o anın içinde kalabilirim diyorsanız 15 dk kaliteli zaman geçirin; zamanla arttırabilirsiniz de. Önemli olanın kalite olduğu daima hatırlayın. Çocuğunuza vereceğiniz kalitesiz bir 12 saattense kaliteli bir 15 dakika her anlamda daha çok işe yarayacaktır. 
İlk fırsatta oyun önerilerine daha geniş yer vereceğim. 



Hiç yorum yok: