Dün HT Hayat Aile okulun düzenlediği, Iraz Toros Suman'ın konuşmacı olduğu, Anne Ben Nereden Geldim? seminerine katıldım. Öncelikle; bu güzel, keyifli ve profesyonel organizasyon için HT Hayat'a ve emeği geçen herkese, değerli bilgiler için de Iraz'a çok teşekkür ederim.
Yazıya geçmeden önce bir 5 dk'yı kendinize ayırmanızı istiyorum;
Nereden geldiğinizi nasıl öğrenmiştiniz hatırlıyor musunuz?
Çocukken cinsellikle ilgili merak ettiğiniz sorular nelerdi?
Anne veya babanınızın yaklaşımı nasıl olmuştu?
Peki ya kafanızda yarattıklarınız ve belki de içinizde sizi tramvaya sürükleyenler?
Ayıp dediğiniz şeyler nelerdir, neleri ayıp buluyorsunuz ve çocuğunuza da ayıp olduğunu öğretmeye çalışıyorsunuz?
Tüm bu soruların cevabını bir kenara yazarsanız büyük resmi görmekte çok yararlı olur aslında.
Sanırım bir çoğumuz anne babamızdan ziyade arkadaşlarımızdan ve okuldaki biyoloji dersinden öğrenmişizdir çocuğun nasıl yapıldığı ve bunu öğrenir öğrenmezde ciddi bir utanç yaşamış, anne ve babamızın o işi nasıl yaptıklarına inanamamış ve hatta midemiz bulanmıştır; ve aslında nereden geldiğimizi, nasıl olduğumuzu ilk olarak bu şekilde öğrenmiş olmamız, cinsellikle ilgili edindiğimiz bu ilk bilgi hayal kırıklığıdır. Eminim sizin ailenizde bu soruyu ilk sorduğunuzda ya geçiştirmiş ya inanmayacağınız, doğru olmadığını içinizde hissettiğiniz bir cevap vermiştir veya büyük tepkiler göstererek sus bakayım çocuklar bu konuda konuşmaz demişlerdir.
Peki çocuğunuz cinselliği keşfetmeye, merak etmeye başladığında ve siz bu sinyalleri aldığınızda çocuğunuzla konuşmalı mısınız? HAYIR!. Ne zamanki çocuğunuz gelir ve size soru sorar ise o zaman çocuğunuza sadece sorduğu sorunun cevabını vermelisiniz? Bunun kaç yaşında olacağını merak ediyorsanız da sadece kendi çocuğunuza bakmalısınız; kimi çocuk soru sormaya 3 yaşında kimisi 5 yaşında başlayabilir. Fakat keşifler ve yavaş yavaş insan bedenini ve farklılıklarını anlamaları 3-3,5 yaş ile başlıyor. Özellikle bu yaş grubundaki çocukların annelerinin sorunu ortaktır; çocuk çıplak kalmak ister, giyinmeyi hiç sevmez; işte bu dönem kendini bedenini tanıma, keşfetme dönemi ve sizin tutumunuz da çok önemli. Aren de böyle, giyinmeyi sevmiyor, uzun uzun pipi incelediği saatler var; yumurtalıklarına bir isim takmadan yumurta dediğimiz için hımm mama mama ye diyor :) Biliyorum ki çıplak kalmaları biz anneleri deli ediyori hasta olur vb diye. Ben artık hiç müdahale etmiyorum ama sıklıkla bedenin sana özel, herkes görmemeli bence, yine de sen bilirsin diyorum.
Çocuğunuz konuya, Anne ben nasıl oldum gibi bir soru ile bgiriş yaparsa, önce çocuğunuzun ne sorduğunu iyi analiz etmelisiniz, yani size karnınıza nasıl girdiğinizi mi soruyor yoksa oradan nasıl çıktığını mı? Basit ve net cevaplarınız olmalı; Iraz'ın önerisi ise; babanın tohumları annenin yumurtasıyla birleşir ve bebek annenin içinde büyüyüp bebek kanalından dışarı çıkar demek. Çocuk soruların devamını getiriyor ise o zaman sorduğu sorulara yine cevap vererek devam edebilirsiniz.
Ama cinselliği hangi yönüyle anlatacak olursanız olun buradaki en kritik nokta mutlaka ama mutlaka SEVGİ'den bahsetmeniz. Cinselliğin sadece bedenden ibaret olmadığını öğrenmeli. Kuracağınız cümle içersinde sevgi kelimesi çok fazla geçmeli. Anne ve baba birbirini o kadar çok sever ki, anne ve baba sevgiyle biraraya gelir, o kadar çok bir bebekleri olsun isterler ki gibi....
Şimdi düşünün cinselliği ilk kez bu kadar çok sevgi kelimesini duyarak öğrenmiş olsaydınız, cinselliğin sadece bedensel bir birleşme olmadığını bilseydiniz; cinsellikle ilgili zihninizde oluşacak ilkler hayal kırıklığı, tiksinme ve diğer tüm olumsuz düşüncelerden farklı olurdu eminim, öyle değil mi? Çocukların cinsellikten anladığı şey yetişkinlerinden çok farklı; dolayısıyla endişe duymanıza hiç gerek yok.
ALTIN BİLGİ
- Takriben 3 yaşında cinsellikle ilgili sorular gelebileceği için önceden bu konuya karşı hazırlıklı olun. Kitap okuyabilir neyi nasıl anlatacağınızı kafanızda kurgulayabilirsiniz.
- Konuşmaya hazır hissetmiyorsanız; yanlış bilgi vermek yerine, bu konuyu seninle en kısa zamanda konuşacağım canım, zamana ihtiyacım var diyebilirsiniz.
- Çocuğunuz sormadan ona hiçbir şey anlatmayın; soru sorduğunda kısa net ve sadece sorduğu soruya cevap verin.
- Cinsel organların isimlerinin doğrusunu penis ve vajinayı mutlaka bir kez bile olsa duymuş olsun ama toplum tarafından kullanılan pipi ve kuku demesinin de sakıncası olmadığını bilin; yine de arada sırada siz vajina ve penis diyebilin ve bunu duymasını sağlayın.
Bir anne olarak oğlunuzla cinsellik hakkında konuşabilir misiniz veya eşiniz kızınızla konuşabilir mi? Bunu düşünce şöyle bir utanıyor musunuz? Neleri ayıp buluyorsunuz diye sormuştum ya, düşündünüz mü, örneğin henüz 2 yaşındaki oğlunuz ve kızınız, cinsel organına dokunduğunda herkesin içinde, aa çek elini olmaz çok ayıp diyor musunuz? Veya evde çıplak kalmak istediğinde; böyle dolaşılmaz çok ayıp, kimse görmesin seni böyle diyor musunuz? Kızınınz yayılarak oturduğunda, kızlar böyle oturmaz çok ayıp diyor musunuz? Bu ve buna benzer örnekler çok. Hepimizin otomatik pilot haline geçip; çok ayıp dediğimiz durumlar olmuştur.
Sözlüğünüzden "ayıp" kelimesini çıkarın lütfen; böyle olduğunu düşünüyorsanız bile çocuğunuza bunu "ayıp" kavramı ile aktarmayın; çünkü çocuklar için ayıp veya ayıp'lar değil sizin tutumunuz vardır. Ayıp ve suçluluk arasındaki sınır oylesi inceki, çocuğunuz kendini suçlu hissederse bu tüm ömrünü ve tüm cinsel hayatını etkileyecek bir durum haline dönüşebiliyor. Iraz, "kızlar öyle oturmaz kapa eteğini" cümlesini duyan bir kız çocuğunun, yetişkin olduğunda vajimusmus sorunu yaşadığından bahsetti.
Peki diyelim gerçekten rahatsızsınız, ne yapmalısınız? Çocuğunuza mahremiyeti öğretmenlisiniz; bedeninin ona özel olduğunu öğretmeli ve hissetirmelisiniz ve ebeveynliğin ilk adımlarından biri olan örnek olma haline dikkat etmelisiniz; hepimiz biliyoruz ki çocuklarımız bizi kopyalıyorlar sözlü iletişimimizden konuşulmayan mesajları anlamakta ustalar.
Mahremiyet deyince sizin aklınıza ne geliyor? Bunu iyi düşünün lütfen; örneğin çocuğunuzun sizi çıplak görmememesi mi, tuvalette yanlız olmak mı, eşinizle yatakta uyumak mı? Hepsini iyi düşünün ve belirleyin. Tüm sınırlarınız ve değer yargılarınız sizin ve ailenizin mahremiyetini oluşturuyor. Eğer siz çocuğunuzun sizi çıplak görmesini istemiyorsanız; bunu ona elbette anlayacağı yaşta, 1 yaşındaki çocuğunuzun sizi çıplak görmesi hiçbir sakınca teşkil etmez, bunu ona söylemeliniz; canım ben giyinirken yanlız olmak istiyorum gibi, canım ben tuvalette yanlız kalmak istiyorum gibi.
Buna bir örnek vermem gerekirse; ister bezine yapsın ister tuvalete çocuklar kakalarını yaparken görünmek istemiyorlar; Aren de bezi bırakmış bir çocuk olarak kakasını yaparken ve hatta son 3 haftadır çişini de yaparken yanlız olmak istiyor; benim kakam geldi, sen bekle anne deyip gidip yapıyor ve hatta kapıyı kapamamızı talep ediyor, kapıyı aralık bırakıp, gözlemlediğimizde eğer bizi görürse, git dedim ama diyor; ve fakat biz tuvaletteyken yanımızda olmak istiyor; biz de bu durumlarda ama nasıl ki sen yanlız kalmak istiyorsun biz de sana saygı duyuyoruz lütfen sen de bize saygı duy canım, biz de yanlız kalmak istiyoruz diyoruz; ve artık buna saygı duymayı öğrendi.
Iraz da konuşmasında buna değindi; çocuğunuza mahremiyeti öğretmek istiyorsanız ayıp ve benzeri kavramları öğretmeye çalışmak yerine, örnek olun ve ona bedeninin özel olduğunu öğretin.
ALTIN BİLGİ:
- İnandıklarınızı ve değerlerinizi çocuğunuza aktarabiliriniz; ama bunu yaparken "ayıp" dememelisiniz.
- Kendi aile sınırlarınızı ve değerlerinizi belirlemeli ve iyi bilmelisiniz
- Tüm bu sınırları ve mahremiyet duygusunu vermek için 3 yaş uygundur.
- Çocuğunuzun mahremiyetine oyun sırasında bile önem vermelisiniz; istemediği zaman öpmeyin, dokunmayın ve mıncıklamayın.
- Siz onun bedenine saygı gösterirseniz o da size ve başkalarının mahremiyetine saygı duymayı öğrenir; dahası bir başkasına karşı koyabilir, istemediği bir durumla karşılaştığında, bedeni üzerinde.
- Çocuklarınıza daima onların bedenine saygı duyduğunuzu ve başkarına karşu da koruyabileceğini hissettirin; çocuğunuz bir başkası tarafından öpülmek istemiyorsa, diğer insana rahatlıkla, gördüğü üzere bunu istemediğini ve saygı duyması gerektiğini öğretin.
Peki siz böyle davranıyorsanız da etrafınız, aileniz böyle davranmıyor? Çocuğunuzun yaptıklarına "ayıp" diyorlar; Iraz bu noktada öylesi güzel bir şey söylüyor ki: "Çocukların yol haritası ailedir" diyor; çocuğunuz size gelip, anneannem onun yanında soyunmamın ayıp olduğunu söyledi anne derse; çatışmaya girmeye hiç gerek yok; demek ki anneannen bunu ayıp görüyor canım diyebilirsiniz.
Iraz'ın verdiği bu değerli bilgiler doğrultusunda çocuğunuzla birlikte cinselliği yeniden keşfederken ve bu bilgilerin ışığında davranırken en büyük kazanımınız cinsel istismara karşı olacaktır. Malesef cinsel istismar oldukça gündemde olan bir konu. Çocuğunuza mahremiyeti, bedeninin özel olduğunu hissetirir ve bu konuda hep onun yanında olursanız, fiziksel olarak yanında bulunmaktan bahsetmiyorum, çocuğunuz hoş olmayan dokunuşlara ve benzerlerine maruz kaldığında bunu sizinle paylaşacak cesareti ve güveni kendinde bulacaktır.
ALTIN BİLGİ:
- Okul öncesi çocuğunuz size cinsellikle igili bir şeyden bahsediyorsa; %100 doğru söylüyordur ve cinsel istismara uğramıştır; çünkü çocuk yaşamadığı bir konu hakkında bilgi veremez. Biliyor musun anne şu abi benim bacağıma pipisini sürttü gibi mesela. Veya beni sulu sulu öptü anne gibi.
- Cinsel istismara maruz kalan çocuğunuza asla siz müdahale etmeyin, hemen bir uzmana danışın.
- Kendi yaşıtı olmayan çocuklarla cinsel içerikli oyun oynuyorsa bu da istismara girer. Aynı yaş grubunda kontrol gerekir ama istismar yoktur.
- Yaşı büyük çocukların çizdiği resimler size bilgi verecektir; bir çocuk çizdiği resimdeki bir insanın cinsel organın da çiziyorsa mutlaka dikkat edilmeli.
Çocuğunuzun rol modeli kim? Sizi mi taklit ediyor yoksa babasını mı? Bir erkek çocuk olarak anneye mi özeniyor yoksa babaya mı? Peki ya kızınız, babasına hayran olmak dışında, onu taklit ediyor mu, yoksa size mi özeniyor? çocukların doğru bir rol modeli edinmesinin cinsel kimliğinin oturmasında önem teşkil ettiğinden bahsetti Iraz. Bu konu benim özelikle üzerinde durduğum bir konuydu; Aren 2 yaşında etrafında fazlaca kız çocuğu var, toka takmaya, oje sürmeye, ruj sürmeye çok meraklı bir çocuk; bunu daha önce bir uzmana sormuştuk; çünkü biz pipililer yapmaz, pipililer sürmez gibi şeyler söylüyorduk ki bunun son derece yanlış olduğunu, şimdilik keşfetmeye ihtiyacı olduğunu ve serbest bırakmamız gerektiğini öğrenmiştik; Iraz'a benzer soru gelince, ben de sorumu sordum. 2 yaş ve civarı için ciddi bir sorun teşkil etmediğini ama yine de dikkatli davranılmasını söyledi.
Çocuğunuzla ilgili endişe duyduğunuz konu her ne ise bunu çocuğa gerek sözel gerekse konuşulmayan mesajlar yerine eşinizle konuşulmasının uygun olduğunu belirtti; örneğin bu erkek çocuğunun kızsal şeylere özenmesi veya bir kız çocuğunun erkeksel şeylere özenmesi konusunda baba veya anneye bu endişe dile getirebilir; mesela sanki beni biraz örnek alıyor, kendini benimle özdeşleştiriyor, bir baba olarak veya bir anne olarak daha çok mu devrede olmalısın gibi.
Biim yaptığımız hatayı siz de yapmayın; erkek çocuğunuz toka takmak istediğinde, onu kızlar takar sen erkeksin demek yerine 2-3 yaş sonrası, senin saçların kızlar gibi uzun değil ki canım diyebilirsiniz.
Oyuncaklara ve renklere gelince; bu konuda endişe edeceki çocuğa müdahale edecek hiçbir durum olmadığını bir kez daha hatırlattı Iraz. Bir erkek çocuğu da bebekle oynayabilir ve pek tabii ki pembe giyinebilir.
Kısa kısa kısa.....
- 3 yaş sınırları belirlemek için iyi bir yaş; çünkü farkındalık başlıyor.
- 7-9 yaş gizlilik kavramının oturduğu bir yaş; bundan önce çocuğunuzdan gizlilik hakkında fazla bir beklentiniz olmasın. Genel merakın da başladığı yaş aynı zamanda.
- 8 yaş anne ve babanın ortak sınırlarının olması gereken ve çocuğa bunun hissettirilmesi gereken bir yaş.
- 9-11 yaş çocuklara bedenlerinde yaşayacağı değişikliklerin anlatılması gereken bir yaş.
- Mastürbasyon çocuklar için gayet doğal, yetşkin mastürbasyonundan oldukça farklı. Sıklığı ve çocuğu hayattan koparıp kopartmadığı önemli.
- Çizgi filmlerin ve oyuncakların bir çoğu çocukların bilinçaltına oldukça olumsuz mesajlar gönderebiliyor, çok dikkatli olunmalı.
Benim seminer notlarım böyle; konuyu başka boyutlarıyla ele alacak olan bir çok blogger arkadaşım olacaktır; her zaman olduğu gibi herkes öğrendiği bilgileri kendi süzgeçinden geçirir ve kendisi için en önemli noktaların üzerinde durur, benimkiler yukarıda yazdığım üzere ve bu seminerden bende en çok geriye kalan;
ALTIN VURUŞ
Çocuğunuza cinselliği öğretirken mutlaka ama mutlaka içine en çok sevginizi katın. Cinselliğin bedenden ibaret olmadığını öğrensinler.
Aile değerleriniz ve sınırlarınızı siz bilebilirsiniz; sizin için doğru ise çocuğunuz için de doğru, yanlış ise bunu aktardığınız için de çocuğunuz için de yanlış olacaktır.
**********************
NOT: Aile değerleri ve sınırları işte bu çok önemli ! Her ailenin doğrusu ve yanlışı farklı. Örneğin kimi aile birbirini çıplak görmekten hoşlanmazken kimi aile için de hiç sorun yok. Benim anladığım sınırların ve değerlerin bir doğrusu ve tek gerçeği olmadığı. Çocuğunuza da bunu aktaracaksınız. Seminer sonrası sosyal medyada çocuklar dudaktan öpülmeli mi öpülmemeli mi tartışması oldu. Kimi Iraz çocuklarınızı dudaktan öpmeyin diye anlamış; ben öyle anlamadım, gelen bir soru üzerine ilk olarak soruyla karşılık verdi Iraz, sizce doğru mu dedi? Sizce doğru ise doğrudur, yanlış ise yanlıştır dedi. Siz bunu yanlış olarak aktarırsanız çocuk da bunu öğrenir dedi; tamamen aile sınırlarınızla ilgilidir dedi, yani ben böyle yorumluyorum söylediklerini. Başka arkadaşlarımız da öpülmesin diye anlamış, ben bu anlayış farklılığınında da aile sınırları ve kişisel değerlerimizden kaynaklandığını düşünüyorum.
Bir başka yabancı arkadaşımız da kalktı ve ben böyle büyüdüm bizim için normal dedi; ama ona da normal gelmeyen bazı türklere özel şeylerden bahsetti. Dedim ya, bu konudaki algılayışımızın temelinde bile kişisel sınırlarımız ve değerlerimiz var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder