Çocukların hepsi,yetişkinler gibi, öfkelenir. Tehtit edildiğimizi düşündüğümüzde ya tamamen ortamdan koparız, ya kavga moduna geçeriz ya da donup kalırız. Öfke vücudun "kavga et" modudur.
Sadece dışarıdan gelen uyaranlar karşısında öfkelenmeyiz; aynı zamanda kendi hissettiklerimize karşı da öfke duyabiliriz. Üzüldüğümüzde, canımız acıdığında ve korktuğumuzda bu duygulardan kendimizi sıyırmaya bakarız. Atağa geçerek bu duygularla başetmeye çalışırız. Çocukların ön korteksleri gelişmediği için kendi kendilerini sakinleştirmeyi beceremezler ve öfke halleri daha da fena olur.
Dışardan gelen uyaranlara ve tehtitlere karşı öfkelenmek zaman zaman işe yarayabilir ama çocuklar genellikle daha farklı şeylere karşı öfke duyarlar; bir arkadaşının oyuncağını alması, birinin onu korkutması ve benzerleri gibi.
Öfkenin sağlıklı yönetildiği ailelerde ki bu ailenin öfke anında kendini regule edebilmesiyle ilişkili, çocuklarda kendi öfkelerini yönetmeyi öğrenebiliyorlar. Peki bu ne anlama geliyor;
* Agresif dürtüleri kontrol edebilme: Anaokuluna başladıkları zamandan itibaren çocuklar öfkelerini kontrol edebilir durumda olabilmeliler; çocuklarımızın öfkelerini kabul edip sakin kaldığımızda onlarda bir süre sonra sakin kalamayı öğrenecekler. Kendilerine ve başkalarına zarar vermemeyi öğrenmelerinin en iyi yolu bu.
*Öfkeye sebeb olan nedenleri bilmek: Çocuk korkuyu, yara almayı, utanç duygusunu bilirse ve yani hissettiklerinin farkında olursa kendini de sakinleştirebilir. Yani şöyle; arkadaşın seninle bu oyuncağı paylaşmadığı için üzüldün, şuan üzgünsün. Sordukları soruyu bilemediğin için utandın. Tüm bunlar öfkenin kaynağına inmektir ve çocuğu sakinleştirecektir. Aslında bu yetişkinler için de müthiş bir egsersiz. Ben bazen utandığımda çok öfkeli olurum ama öfkemi kusmak yerine utancımı kabul edip onunla ilgilendiğimde öfkem kaybolur.
* Problem Çözme Becerisi: Önemli olan çocuğun öfke hissettiğinde bir daha bu öfkenin tekrarlanmayacağı yöntemleri bulmak. Mesela ebeveynlerinden yardım istemek, çok sevdiği bir şeyi paylaşmak istemiyorsa onu ortadan kaldırmak gibi.
Çocuklar ihtiyaçlarını ve istediklerini diğer çocuklara fiziksel veya sözlü zarar vermeden ifade etmeyi öğrenmeli.
Tüm bu yetilerin ailenin rehberliğinde öğrenilmesi uzun zaman alabiliyor ki bu da doğal, ayrıca çocuklar bunlarıı öfke anlarında değil sakin kaldıkları anda öğrenebiliyorlar. Eğer ebeveynler çocuklarının bu öfkelerini ifade etmelerine fırsat tanırlarsa ve çocukların bu öfkenin altında yatan nedeni keşfetmelerine fırsat verirlerse çocuklar zaman için regule olmayı ve problem çözmeyi öğrenebiliyorlar.
Peki ebeveyler neler yapmalı?
* Tüm duygular yaşamak serbest: Duygular serbest fakat eylemler kısıtlı. Yani öfkelenebilir bunu sözlü bir biçimde ifade edebilir ama vuramaz. Öfkesini yaşamasına fırsat tanımalıyız.
* Limit koyulmalı: Ne kadar öfkeli olduğunun farkındayım ama vuramazsın; istersen git duvarı it
Ebeveynlerin görevi çocukların duygularını güven içinde yaşamalarına fırsat vermek olmalı.
*Öfke anında çocuk asla tek başına bırakılmamalı: Daima hatırlamalı onlardan en çok kaçmak istediğimiz zamanlar onların sevgimize en çok ihtiyaçları olduğu an aslında. Öfkelilerken yanlarında kalıp onları anladığımızı göstermek ve ben buradayım yanındayım seni her halinle kabul ediyorum mesajı oldukça önemli .
Çocuklar öfkenin ve diğer olumsuz duyguların düşündükleri kadar korkutucu olmadığını ebeveynlerinin sergilediği duruş ve tutum sayesinde öğrenirler. Yani sizin sakin kalmanız oldukça önemli. İş başa düşüyor yani yine :)
Sonuç olarak özellikle 2-5 yaş arası öfke ve öfke nöbetleri gayet doğal sadece yönetilmeli ve yol gösterici olunmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder