21.09.2012
Zaman Sadece Zaman
Daha tam olarak 1 yıl geçmedi ama çok az kaldı. 11 aydır aktif olarak annelik yapıyorum. Sanırım geçirdiğim en farklı 1 yıl. Ve ben daha yeni yeni üzerimdeki ölü toprağını atıyorum. Yeni yeni kendime geliyorum. Anneliğin ilk yılı insanın hayatında ciddi bir mihenk taşıymış, önemli bir dönemeçmiş. Benim için öyle oldu.
Neler olduğunun nasıl bir süreçten geçtiğimin daha yeni farkına varıyorum. Olaya yeni dışarıdan bakabiliyorum. (Evet bu yazıda yeni kelimesi çok fazla kullanılacak) Bilmiyorum her anne olan için böyle mi? Ama benim için şu aya kadar çok zorlu bir süreçti annelik. Tüm sıfatlarımdan sıyrılmış üzerlerine toprak atmışım öyle gömmüşüm ki onları ancak yeşermeye tekrardan canlanmaya başladılar.
Tüten olduğumu hatırlıyorum tekrardan. 9. ayda bebek anneden farklı bir birey olduğunu anlamaya başlarmış ya hani aslında işte o aylar itibariyle anne de tekrardan kendini hatırlamaya başlıyor. Müthiş bir süreç müthiş bir gelişim aslında. Bebek anneden farklı bir birey olduğu gerçeği ile yüzleşip bir yandan sancılı bir sürece girerken bir yandan da yeni keşiflerin tadını çıkarıyor ya hani. Bende de aynen öyle oldu. Bir yandan sancılı bir süreç yaşamaya başladım. Ölü toprağı ağırdır üzerinden atmak kolay değildir. Ama bir yandan da attığın her toprak katmanında biraz daha canlanır biraz da hava alırsın. Yüzeye yaklaştıkça oksijenin de etkisiyle sarhoşluk yaşarsın ya işte öyle...
Kadın olduğumu hatırlamaya başladım. Kadın olmaktan ne çok zevk aldığımı aslında. Misal topuklu ayakkabı giymek, kuaföre gitmek. Güzellik telaşına düşmek de diyebiliriz kısacası. Anneliğim ilk aylarını hatırlıyorum da kadın olmak mı o ne? Ama belki de kadın olmanın en saf en yalın haliydi çünkü kucağında bir bebek tutarken ona memeni sunarken aslında bir yandan da kucağında tuttuğun içindeki bebek. O bebekle birlikte sen de küçücük oluyorsun. Ben öyle oldum. Ne kadınlık ne de başka şey vardı gözümde. Herşeyi bir kenara bırakmıştım. Herşeyi bir kenara bırakmak beni daha mükemmel bir anne mi yaptı, kesinlikle hayır. Hiç böyle birşey olmadı.
Elbette bu süreci farklı yaşayanlar var. Elbette kadın olduğunu, kendi kimliğini unutmadan bu süreci atlatanlar var. Ben onladan olamadım. Sadece kadınlık da değil konu dedim ya Tüten olarak hayattan beklentilerim, planlarım, hedeflerim hepsini bir kenara bırakmıştım. Dahası hepsi bana son derece anlamsız ve saçma gelmeye başlamıştı; hepsini dünyevi hırslar dünyevi işler olarak görmeye başlamış içimden salla gitsin ya hepsini diyordum. Şimdi yine yeniden hepsini anlamlı bulmaya başladım. Hala hedeflerim var hala askıda beklemekten tozlanmış olan planlarım var. Ve hatta yeni hedefler yeni planlar...
Geriye dönüp baktığımda aslında zor olan sürecin kendisi değil benim anne olana kadar şekillenen halimdi. 33 yaşında anne oldum ben. Hayattan ne istediğimi bildiğim, karakterimin oturduğu, her anlamda yani maddi&manevi özgür olduğum bir yaşta anne oldum ben. Ve bir anda hayatım değişmişti. Özgürlük denilen kavram yitip gitmişti çok bocaladım çok hem de. 20'li yaşlarda anne olmakla 30'lu yaşlarda anne olmak arasında ciddi farklar olduğunu düşünüyorum. Biri birinden daha üstün daha zor veya kolay demiyorum sadece farklı olduğunu düşünüyorum. Maddi&manevi özgür olduğun bir dönemde anne olmakla bu özgürlüğü hiç yakalamadan anne olmanın da farklı olduğunu düşünüyorum.
Sonra anne olmaya biçilen sıfatlar, toplumda annenin yeri, kulağına dahası kulağını geçip içine içlemiş olan annelikle ilgili söylenenler. Kalıplar ve o kalıpların hiçbirine sığamamak. Kendini sorgulamak, kendinle çelişmek. Bunlardı birazdı zorlaştıran. Sıyrılamadım ben bunlardan tam olarak kabuğuma çekildiğimde bile...
Şimdi kendi kalıbımı buldum ben. Annelikte kişiye özel kalıp çıkarmak gerekir. Anneliğe ait kavramlar ve sıfatlar hazır alınmıyor,özel terzi gerektiriyor. Ve terzinde kendisin. Bugüne kadar hiçbirşey dikmemiş eli makas, iğne&iplik tutmayan ben için çok zordu kendi kalıbımı çıkarmak. O kalıba uygun kumaşı bulmak. Ama başarıyor, her anne başarır bunu. Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya işte bazen terzi olan anneler kendi söküğünden çok başka annenin söküğünü dikme telaşında ben çok güzel dikerim diyor bak sana uygun bir kalıbım var diyor...
Velhasıl benim için öyle güzel bir süreç başladıki içim içime sığmıyor. Yine bazılarının büyüyünce işler daha da zorlaşıyor söylemine inat işler güçler öyle güzelleşti ki hani bana 2. bebeği düşündürecek kadar diyeyim size. Hele bir yürüsün de gör derlerdi mesela. Yürüyor ve herşey daha keyifli. İtiraf edeyim evladımın anlamıda sevgisi de ilk günden çok çok daha anlamı çok çok daha güzel. Ve biliyorum yıllar geçtikçe artacak bu duygu yıllar geçtikçe daha da güzelleşecek benim için bizim için böyle olacağına eminim....
Şükran, mutluluk,heyecan doluyum ben 1 yılı arkamızda bırakmak üzereyken. İçimin çok buruk kısmı da var, gözlerimden yaşları süzdüren ama onları bile seviyorum. Anne olmak beni daha da ben yaptı.
Yeni anne olanlara henüz bu dönemeçleri dönmeyenlere diyeceğim o ki, zaman sadece zaman...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
sanırım anne olma fikrini azcık daha erteleyelim :) açıkçası korkuttun beni,çünkü bebek olduğunu düşündüğüm bi eşim var fazla bakım gerektiren bi bebek bana ağır gelir:)
Hislerim taa derinimde sakli duran cogu zaman da ogluma bakarken akmaya hazir gozumde bulunan yaslarla sakliyi en disa vuran duygularimi ifade etmissin benimde...birilerine tuhaf geliyordur belki evet ama bende oglumu ilk gunden daha cooook seviyorum ve her gecen gun buyuyen bi ask var....duymaktan sikildigim "hele bi yurusun o zaman gorucem ben seni" diyenlere inat o hareketlendikce o kandi biseyler basardikca yuzundeki heyecana ortak olmanin tarifi yok...yorulmuyo muyum tabikii yoruluyorum bazen babamizin gelme saatlerine yakin pilimin bittigi durumlar oluyor,bazen uyusada biraz kendimi dinlesem dedigim zamanlarda ama.....ama 2 dk gecmeden onu ozledigimi farkediyorum HERSEY onunla anlamli...bu zamana dek hep eksikmisim meger ben onu anladim..!
Tesekkurler yuregine saglik,Aren sansli nice yillariniz olsun sicak yuvanizdamm
Yorum Gönder