Canım arkadaşım Yeşim nam-ı diğer Nil'in annesi (http://nils-mum.blogspot.com/) Anne Dostu Toplum soruları ile beni sobeledi. Ben de hemen cevaplarımı sizinle paylaşmak istiyorum.
1. “Anne Dostu Toplum”dan ne anlıyorsunuz? Birkaç cümle ile tanımlar mısınız?
Anne Dostu Toplum deyince aklıma gelen ilk şey kadınların anneliklerini yargılanmadan, eleştirilmeden özgürce rahatlıkla ve gönüllerince yaşadığı bir toplum anlıyorum. Malesef ülkemizdeki eksikliklerin en başında böyle bir toplum olamamamız geliyor. Zaten biz toplum olarak "dost" olmayı pek beceremeyiz nedense.
2. Türk toplumunun “Anne Dostu” bir toplum olduğunu düşünüyor musunuz?
Hayır kesinlikle düşünmüyorum. Türk toplumunun Anne Dostu bir toplum olabilmesi için önce "Anne" ve "Dost" kavramları kousunda zihnini tazelemesi gerekiyor. Hala kadın erkek farketmez anne deyince anladığımız şey saçını süpürge eden evinden dışarı adım atmayan kendini unutan insanı anlıyoruz. Dostluk ise uzak durulan bir kavram ülkemizde. Dolayısıyla toplum olarak anne dostu olmamız mümkün değil ve fakat erkekler bu konuda çok daha dostça yaklaşmasını biliyorlar. Kadınların öncelikle bu dostluk konusunu kendi aralarında uzlaşmaları gerekiyor
3. Toplumsal hayatta annelerin karşılaştığı en büyük üç zorluk sizce nedir?
Karşılaşılan en büyük zorluk Yeşim'in de belirttiği üzere müdahaleci ve herşeyi kendinin bildiği sanan insanların var olması. Sevgili Doruğun annesi Sena nam-ı diğer Dorikus'un annesi geçen gün Tweeterda anlatmıştı. Bir alışveriş merkezinde teyzenin biri hiç tanımadığı 2-3 aylık bir bebeğin annesine sırf puset nedeniyle sizin gibilerde anne oluyor ya demiş. Kadın o puseti kullanmamalıymış vb. Ben duyduğumda inanamadım. Bu kadına ve bunlara verilebilecek tek cevap var: Sizin gibiler insan olduktan sonra bırakın o kadın anne olsun!
Şehir planlamacılığının kesinlikle anne&çocuklara uygun olmaması tıpkı engelli insanlara uygun olmadığı gibi.
Bizim ülkemizde tüm kadınların yaşı başı medeni durumu ne olursa olsun bildikleri en iyi şey annelik. Herkes bu konuda doktora tezi yazmış kadar bilgili sayıyor kendini .
4. “Anne Dostu İş Yeri” deyince aklınıza gelen ilk üç kriteri paylaşır mısınız?
Annenin çalışma saatlerinde tanınan esneklik
Kariyer planlamasında negatif ayrımcılık yapılmaması
Süt sağmasına izin verilmesi
Ama bu 3 kriterin tamamen uygulandığı bir şirket olduğuna inanmıyorum ki USA'de en iyi anne dostu şirket seçilmiş bir şirkette çalşıyorum. Fakat ülkemizde kanunlarımız annenin yanında değilken ve bir çok açık varken şirketlerin Anne Dostu olması pek mümkün değil.
Bir kadın çocuğu yokken bile kariyer konusunda ayrımcılığa maruz kalırken çocuğu olduğunda başına gelecekler çok uzun bir yazının başlı başına konusu olur.
5. Çalışan annelerin yaşadığı en önemli üç sorun size göre nedir?
-Kendilerini ateş hattının tam ortasında bulmaları. Yani bir çok insan tarafından eleştirilmeleri .
-Süt sağmak konusundaki sıkıntıları
-Çalışan anneler planlı yaşamak zorundadırlar evi işi kendilerini ve evliliklerini sağlıklı bir biçimde yürütebilmek için organizasyon yaparlar lakin bu plan ve programlar çoğunlukla dış etkenler yüzünden bozulur bu nedenle çalışan annenin en büyük sorunlarından biri de hep bir B ve C planıyla yaşaması gerekliliğidir.
6. Elinize bir sihirli değnek verilse, iş ya da günlük hayatınızda yaşadığınız hangi sorunu/engeli değiştirmek isterdiniz?
Yukarıda sıraladığım tüm zorlukları ve engelleri değiştirmek isterdim. Fakat ilk yapacağım şey Doğum İznini anne için 1 seneye baba için 6 aya çıkarmak olurdu. Eminim bu uygulama sayesinde daha verimli ve mutlu bir toplum haline dönüşürdük. Fakat biz de hep kısa vadeli planlar yapıldığı ve değer eksikliği olduğu için bunun utopik olduğunun farkındayım. Zira bir babanın da en ilgisizin bile uykusuz kaldığı düşünürsek eminim verimlilik konusunda sıkıntı yaşanıyordur.