11.01.2012

3 Ayın Ardından






Bu Pazar Annelik serüvenimin (bu arada oğluma koymak istediğim isim Serüven'di lakin babası istemedi) 3.ayı doluyor. Bebekler ne kadar hızlı büyüyormuş ve biz kadınlar ne kadar güçlü varlıklarmışız buna şahit oldum ve her geçen gün daha da şahit oluyorum. Belki annelik serüvenini ve bir bebeğin tüm hayatını düşündüğümüzde 3 ay okyanustaki bir su damlası kadar ama olsun hem kendime hatıra olsun hem de bu 3 ayda öğrendiklerimi zorlandıklarımı keyfettiklerimi paylaşmak istedim.

Çocuk büyütmek domino taşı dizmeye benziyor. Sen itinayla titizlikle sabırla taşları dizmeye başlıyorsun ortaya çıkacak şey için son derece heyecanlısın ve ufacık bir dokunuş ki bu dokunuş çoğunlukla dışardan biri oluyor taşları tıııırrrrrrr düşürüyor yere. Haydi taşları yeniden dizmeye başlıyorsun. Annelik sabır işi, istikrar işi azim işi. Çocuğun olmadan kendine sabırlıyım, istikrarlıyım,azimliyim dememeli insan. Annelik oyle bir deneyim ki daha önce de yazdığım gibi insana tüm ezberlerini bozdurur.

3 Ay'a şöyle bir bakarsak bir çırpıda aklıma gelenler;

1. Ay
En zorlandıklarım: Emzirmek, ne istediğini anlayamamak ve kesinlikle zorlanma oscarını alacak olan gaz problemimiz. Etrafımdaki insanlara laf anlatmaya çalışmak,uykusuzluk
En keyiflendiklerim:  Göğsümde yatıp uyuması, kucağıma aldığımda  iç çekip rahatlaması, anne sütünün mucizesine bacağında yavaş yavaş oluşan boğumlarla ve kürdan gibi olan parmaklarının kofte kıvamına gelmesiyle şahit olup iyi iş çıkardığına inanmak

Neler Öğrendim: Anneliğin %99'u öğrenilecek şeymiş %1 iç güdüselmiş. Emzirmeyi, ne istediğini yavaş yavaş bu ayın sonunda öğrenmeye başladım. Altını doğru düzgün değiştirmeyi deevet hiç gülme sevgili okur o bezi bağlamayı ilk günlerde hiç beceremedim bağlayanlara da hayranlıkla bakardım içimden vay be bu bezi nasıl böyle bağladı derdim.

2. Ay
En zorlandıklarım: Gazını çıkarmak, uyutmak ve yavaş yavaş dünyayı keşfeden bebeği oyalamak , uykusuzluk ve uyutma çabaları
En keyiflendiklerim: İfadelerinin anlamlı olmaya başlayışı, çıkardığı belki anlamsız ama bizim için çok anlamlı olan sesleri, emmeyi öğrenmiş oluşu, emerken aldığı zevki, hazzı hissettirmesi

Neler Öğrendim: Acıkıp acıkmadığını anlar oldum ağlamasına fırsat vermeden emzirdim. Ne için ağladığını anlar oldum: Altımı değiştir, acıktım, uyumak istiyorum, sıkıldım gibi. Üstünü yardımsız değiştirmeyi ve bu işi çok hızlı yapmayı.

3. Ay
En zorlandıklarım:  Oğlumu paylaşmak, beraber dışarı çıkmak, emzik ve biberona alıştırmak

En keyiflendiklerim: Beni tanımaya başlamış olması ve beni görür görmez gülmesi, meme emerken bir yandan benimle sohbet etmesi, kendi kendine 5 dk bile olsa durması, gece uykusuna daha rahat geçişi

Neler Öğrendim:Zorlukları deneyimsizliğimle abarttığımı, uyutmayı, daha iyi iletişim kurmayı.

Elbette tüm maddeler çoğaltılabilir, örneklendirilebilir bunlar benim aklıma ilk gelenler bir çırpıda yazdıklarım.

Herşeyden öte gördüğüm deneyimlediğim ve öğrendiğim en önemli şey anne ile bebek arasındaki bağın gün geçtikçe kuvvetlendiği. Anneliğin eşşiz bir duygu olduğu. Bebeğini de sevmeyi öğreniyorsun. İletişim arttıkça dizdiğin domino taşlarının yerini bulduğunu gördükçe içindeki su gürül gürül akmaya başlıyor.

Anne kendine ve bebeğine zaman tanımalı. Kendini sorgulamayı bırakmalı. Ve şimdi dönüp bakıyorum da 1.2. ayda zor diye tanımladıklarım üzerinden sadece 30 gün gecince kolay bile olmuş. Kabullenmeli ve sakinlikle hareket etmeli. Bunlar herşeyden önce bana ders olsun sonra da anne olacak herkesin kulağına küpe olsun.

Aslında bu serüvenin tadını heran çıkarabilmeliyiz. Bir kadının başına gelebilecek en güzel şey anne olmak sanırm.






12 yorum:

DERYA SAATÇİOĞLU dedi ki...

Tuten'im ne güzel yazmışsın :) En zor ve en güzel dönem aslında o ik 3 ay :)

Adsız dedi ki...

Bir bebeğin başına gelebilecek en güzel şeylerden biri de senin gibi tatlı bir anneye sahip olmak sanırım Tüten'cim ;)

Sitare dedi ki...

twitterdan başını kaldırıp blog yazabilmeni çok takdir ettim.sen bu hırsla ikiz bebe bile büyütürsün:)
arada facebooka da uğra,çok öksüz kalıyor garibim:)

bir güzel çift dedi ki...

canım ya yazını okurken duygudan duyguya sürüklendim.bir çok cümleni kulağıma küpe ettim.Sabrımın,hoşgörümün tükenmeye şimdiden başladığı kimseye tahammülümün kalmadığı şu son günlerde ilaç gibi geldi yazdıkların...güzel günleriniz daim olsun...

Sitare dedi ki...

hırs kelimesi abuk subuk durmuş bu anlatımda:(bu özveri bu çabayla demek istemişim hırs demişim .yanlış olmuş:(

Adsız dedi ki...

Vayy, demek ben o yüzden Tüten'den haber alamıyorum. Twitter'da arz-ı endam ediyormuş :) Bak o yanım eksik benim...

Tarkanın Annesi dedi ki...

evet zorlukları var her daimde olacak çünkü o bir bebek onu büyütüp bir birey yapmak kolay değil. Ama bide şu varki üzerini değiştiriken bile göğsüne yaslanıp yanağına kocaman bir öpücük konduracak ya işte orda bitiyorsun hayata tekrar başlıyorsun bunları yaşayacağın günler çok uzakta değil emin ol

Sitare dedi ki...

Görkem büyük eksiklik tabiî gel aramıza

Tuten dedi ki...

Cok tesekkurler deryacim

Tuten dedi ki...

Sen de benim basima gelmis en tatli seylerden birisin :)

Tuten dedi ki...

Cok tesekkur ederim canim senin bebis de gelsin senin deneyimlerini de dinleyelim

Tuten dedi ki...

Ahhh o opucugu nasil merakla heyecanla bekliyorum