13.10.2010

İnanmak...


Dün akşam kocam bana çok önemli bir kavramı hatırlattı. İNANÇ! Hayatımdaki herşey evliliğim dahil sonsuz ve korkunç bir inanma neticesinde oldu. Benim tüm küçük dünyam buna kocam da dahil evleneceğimize inanmazken ben tek başıma INANIYORDUM.
İnandığım şeyin yılmadan bıkmadan usanmadan kısacası istikrarla peşinde, yanında, önünde durdum ki sonunda hayatımdaki insanlarda buna inanmaya başladılar. Belki şüpheleri tamamen ortadan kalkmadı ama bir kırılma olduğu söz konusu olduğu kesin.

Güray'ın benimle evlenmesindeki en büyük ve en özel nedenin bu inanç olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız onca zorluğa kötü güne ve belki de nefretle geçirdiğimiz günlere rağmen inancımdan zerre kaybetmemiş olmam ona büyük bir güç verdi. Karşısında yıllar boyu aynı inanç ile dikilmem sonunda onun da inanmasına vesile oldu. Güray beni daima çok seven bir erkek oldu daima bu sevgiyi hissettirdi. Ama o benim kadar inanmıyordu ta ki bu kararı alana kadar.

Ben neye mi inanırdım? Evli&mutlu ve çocuklu olacağımıza çok inanırdım. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir problem olmadığına inanırdım. Evliliğin aşkı öldürmediğine aşkı öldürenin insanların önyargıları ve bakış açıkları olduğuna inanırdım. Çocuklu hayatın da keyifli olacağına aile hayatının evliliği zayıflatacağına güçlendireceğine inanırdım. Ve bu inancımı hikayelere kelimelere dökerdim. Güray'a bunları her şekilde anlattım.

İnanırdım dedim. Bunlara şimdi inanmıyor muyum? Elbette inanıyorum. Ama KORKU. Korku herşeyin düşmanıdır bunu bir kez daha gördüm ve buna da inandım. İşin içine korku girdi mi inandıklarınızla ilgili sorgularda başlıyor ve bunun tek sebebi korku gerçekten. Tıp ki şeytan gibidir korku. Nasıl ki ibadet etmeye başlarsın bilemediğin birşey içinden sana hep engel olur ki işte o Şeytan'ın ta kendisidir. İşt inandığın şeylere musallat olan şey de Korku'dur.

Sonra dün akşam kocam bana bu gerçeği hatırlatınca, içimden dedim ki dur bir dakika ya sen neden korkuyorsun Allahşakına. Senin çok güçlü bir inancın var. Hadi onlaruı düşün tekrardan inandıklarını tabağına koy ve her gün her öğün onlardan yemeğe başla tekrardan.

Hayat seçimlerden ibarettir sevgili okur. Ne yiyeceğine tabağına hangi yemeği koyucağına kendin karar verirsin. Ve Hayat menüsünde korkularda vardır inançlarda bunların her ikisi de gerçek. Ama menüden kendi siparişini veren yine sensin. O yüzden ben dün akşam menüden İnancı tekrardan seçtim.

Canım kocama hayat arkadaşıma bu seçime vesile olduğu için teşekkür ederim. Belki farkında değildi dün akşam ama çok önemli birşeye vesile oldu.

Yukarıdaki resim için tekrardan için inanç dolu. Evet biz çok mutlu bir aile olacağız. Çocuğumuz bir hayatımızın keyfi olacak, bir çocuğun hayata kattığı zorluklardansa keyif bizim hayatımızda daha ön planda olacak.

Tüten ben
İnançlı

6 yorum:

Tombul Peri - Sıla dedi ki...

Çok hoş bir yazı & çok güzel düşünceler....
Beni de düşünmeye ittin Tüten teşekkürler :)
Sevgiler

Tuten dedi ki...

Yazımın böyle bir şeye vesile olmasına sevindim Sıla'cığım. Hadi bana Batu'yla hayatın en keyifli yanlarını anlat ;)

lunawar dedi ki...

Tütencim.. bu yazıyı bugün okumam tesadüf mü sence?

Tuten dedi ki...

Edacığım ben tesadüflere hiç inanmadım ki vardır elbet bir sebebi ;)

DECO☆deniquo dedi ki...

O kadar tesadüf eseri kendimi bu yazının başında buldum ki..* Ve her kelimesini o kadar içtim ki! Korku, endişe, kaygı beni bir adım uzağımda duran, dönüp dönüp "e hadi gel" diyen evliliğe dehşetle, kocaman kocaman açılmış gözlerle bakamama sebep olurken tam da...


*yorumumu yazdıktan sonra önceki yorumları okudum, ben "tesadüf eseri geldim" derken bir üstte "tesadüflere ben inanmam" demene pes diyorum, kutluyorum, teslim oluyorum : )

Tuten dedi ki...

buraya yazıyı okuman bu yorumu bırakman ve dönüp benim bu yazıyı okumam öyle bir zamana denk geldi ki tesadüfün olmadığına inandırdı beni tekrardan. İyi geldin iyi ki bu yorumu bıraktın.
teşekkür ederim. Şimsi gidip tabağıma koca bir öpün inanç koyacağım ve afiyetle yiyeceğim