24.02.2012

Doğal Olmak

Yazıya geçmeden önce kısa kısa haberler...

*Oğlum 4 ay 2 haftalık oldu ve kendisine kuduruk diyorum. Sanırım şimdi zayıflayamazsam bile yaza doğru emeklerken ve hatta yürüyebilir o yürürken peşinden çok koşacakmışım gibi geliyor ee o vakit zayıflarım

*Laptopum sizlere ömür tamirde dolayısıyla bir süredir yazamıyorum.

*Yorum bırakanlara sonsuz teşekkür etmek isterim. Yorumlara hemen cevap verememin sebebi ihmalkarlık değil vakitsizliktir. Genellikle internete iphone üzerinden bağlandığım için şu sıralar olmayan laptopumu açmaya bizim kuduruktan pek vakit kalmıyor.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sahi doğal olmak deyince sizin aklınıza ne geliyor? Peki ya doğal çocuk yetiştirmek deyince? Benim doğal olmaktan anladığım hayatı biraz akışına bırakmak ve bu akış içersinde suyun sesini dinlemek ve hangi yöne gittiğini görmeye çalışmak. Ebeveynliğin tarihi çok tartışılır oldu. Taş devri ebeveynliği modern çağ ebeveynliği attach parenting dedikleri tam da türkçeye çevirirsek çocukla yapışık yaşam modeli yani beraber uyumak kucaktan indirmemek kuralların esnek olduğu yetiştirme modeli de diyebliriz çok mu çok kabaca. Tabii ki her biri için sesler yükseliyor kimi tam destek kimi tam köstek bir de hangisini destekleyeceğini bilmeyenler var.

Velhasıl öyle ya da böyle bu konunun tartışılması bile ebeveynlerin üzerinde stres diye düşünüyorum. Durup düşünüyor insan acaba ben hangi ekolü benimsemeliyim hangisinin peşinden takılmalıyım. Ve tabii ki herkesin derdi ortak en doğrusu hangisi. Öyle bir zamandayız ki çocuğumuzla konuşmadan önce değil 40 sanırım bir 140 kere düşünmemiz lazım. Ay o kelime nasıl etkiler o cümle bilinçaltına yerleşir mi? Bak altını açtığında sakın pis kokmuş deme sonra kaka problemi olur. Aman pipini yerim senin sakın deme. Kocanla ıhhh ohhh gibi sesler çıkarma sonra çocuk sapık olabilir. Aptal manyak gibi kelimeleri hiç mi hiç kullanma bebek dahi olsa. El şakaları sakın olmasın sonra çocuk şiddete eğilimli olabilir. erkek çocukda şöyle davran kız çocuksa böyle. Yanında giyinme, soyunma ve hatta makyaj yapma (bunu dün öğrendim bir doktor tavsiyesiymiş bana çok mu çok garip geldi ama elbette bunu da oturttukları mantıklı bir temel vardır ki o temel benim temel ile anlaşamadı :) )

Velhasıl bu devirde anne&baba olmak çok büyük bir yük haline gelmiş durumda. Bazen bu yükü ben de taşıyorum ve doğal olmaktan çok öte olduğuöu görüyorum. Aynı yükü eşimin omuzlarına da yüklüyorum. Aren ile vakit geçirirken resmen kocamın tepesinde ahlak polisi bekçi gibiyim. Hımm öyle deme bak çok tehlikeli yaaa niye elini kaldırdın kaydediyor çocuk yapma öyle lütfen. Aaaa yeter ama artık demek istiyorum kendime. Yahu adamın çocukla geçireceği 1 saat var işten eve geldikten sonra bir rahat etsinler öyle değil mi? Aynı şey kendim içinde geçerli ay şimdi altını açarken pipiyi elledim hatta kokladım öptüm bir cinsel bozukluk olur mu acep bizim velette. Ay bak öff Aren nasıl bir kokutma bu dedim tüh kakasını tutarmı ki bundan sonra? Bir sonraki seansta kesin alkışlamalıyım. Dur ne desem aferin oğluma kakasını yapmış ohhh mis de kokarmış. Hımm dur bir internet annelerine sorayım. Google'a yazayım. Ay dur 2 yaşında oğlu olan arkadaşımı arayım o napmış. Yahu böyle birşey olabilir mi? Evet oluyor devir malesef bu devir. İnsan sürekli tetikte yaşıyor eğer biraz okuyorsa biraz bu işlerle ilgiliyse üzerindeki yük çok fazla.

Ama son zamanlarda kendi anladığım anlamda doğal olmaya karar verdim. Doğal haline bırakıyorum. Arenin davranışlarını gözlemliyorum hangi yöne gitmek istiyor ne yapmak istiyor ona bakıyorum. Elbette demek istediğim gelişigüzel yaşamak ve çocuğa da öyle davranmak değil. Ama altını açmadan önce hımm şimdi sakın kokuyor deme tamam mı diye düşünmek istemiyorum. Kokuyorsa kokuyordur. Hangimizin kaka yapma problemi var veya varsa bu suçlusu annelerimiz mi bize çok kokutmuşsun dediği için mi hiç sanmam.

Beni küçükken babam yıkardı (elbette babam çıplak olmazdı) ve her banyo öncesi aynı espriyi yapardı ki ağlardım. Senin bir ablan vardı su çok sıcaktı haşlamışım onu vah vahh falan derdi ağlardım o da hep yok be kızım olur mu öyle şey der sarılırdı. Evet saçma evet şimdi bir çok insan ayaklanır vay efendim öyle söylenir mi? Pedagoglara sorsan kesin ben de arıza bırakmıştır. Yok vallahi bırakmadı hiçbir arızam yok bu konuyla ilgili. Ben yapar mıyım elbette yapmam saçma bir kere ama babam için eğlenceydi demek ki.

Bir de eskilerin ağlamayla ilgili bizler gibi beyinlerinde birleştirdikleri şeyler yokmuş. Ay ağladı kendine güvensiz olur, ay ağladı içine kapanacak. Ay ağladı zekası eksik kalacak. Dolayısıyla ağlamak doğal kabul edilir ve çocuk bu ağlar denilirmiş. Oğlumun uyku problemi var annem hala övünerek ben seni bir gece 45 dk ağlattım sonraki gece iyi geceler dedim kendin uyudun der. (İnanmıyorum en az 1 hafta ağlatmıştır) zira bu konunu bilinçaltıma da yerleştiğini hiç sanmam çünkü bu konunun yaratacağı arızalarından hiçbiri yok. Peki ben çocuğumu ağlatıyor muyum? Hayır daha mıyykk derken kucağımdadır kendisi. Çnükü benim için ağlamak= çok mu çok anormal bir durum. Bir bebek ağlatılmamalı. Elbette katılmasına veya lüzumsuz yere ağlamasına izin verilmemeli ama bilemiyorum ki arada ağlamasını da büyüyünce ciddi arızalara sebeb olmaz.

Geçen gün Görkem yazmıştı çok eğlenceli ve de düşündürücü bir yazı: Hazırlıksız Yakalandım diye. Fırlama oğlu Rüzgarla banyodalar ayakta çişini yapan Rüzgar annesinden de bunu istiyor. Görkem pipim yok diyor ve bunu derken içinden bir ses ona pipi dememeliydin diye uyarıyor. Rüzgar bu rahat durur mu? Peki senin neyin var diyor ve işte an o andır modern annenin imtihan vakti. Ne diyeceğini bilemiyor Görkem. Ben aynı olayı Aren'le yaşasam muhtemelen aynen Görkem gibi davranırdım geçiştirirdim. Akşam da google'ı hatmederdim. Üzerine tweeterda muhabbetini yapar konuya bilimsel eğitimsel her açıdan yaklaşırdım.
Halbuki aynı şey bizim çocukluğumuzda olsaydı annelerimiz pipi demeyi sorgulamazdı.Anne senin neyin var dediğinde en fazla şiittt ayıp konuşulmaz böyle şeyler denirdi veya utançla gülüp işte ne diyorsa onu söylerlerdi. Ama şimdi sakın çocuğunuza pipi demeyin diyorlar. Yok vajina dışında kadın cinsel organına isim takılmasın. Tamam katılıyorum elbette doğru yanları kesinlikle var. Şiittt ayıp demenin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyorum ama pipi demenin sakıncası olmadığına inanıyorum. Görkeme de söylemiştim biz evde ne söylersek söyleyelim çocuklar kendilerini sosyal hayatta var ediyorlar. Ve aslında çoğu şeyi orada öğreniyorlar. Siz evde çocuğunuza penis deyin eğer arkadaşları pipi diyorlarsa yok arkadaşım pipi denmez penis o deyip ısrarcı olmaz bir çocuk. Tüm arkadaşları pipi derse o da pipi diyecektir.

 Hehh ama çocuğun nasıl bir sosyal ortamda büyüyeceği çok önemli. Oturduğun mahalle, apartman ve gideceği okul bunları seçerken titiz olmak gerekiyor buna inanıyorum. Arkadaşlarını kontrol etmek gerektiğine de inanıyorum.

Çocuk gelişimi üzerine çok araştıran ve çok okuyan biriyim buna da bayılıyorum anne&babanın donanımlı olması gerektiğine de kesinlikle inanıyorum. Mümkün olduğunda okunmalı ve donanımlı olunmalı ama tüm bunlar yapılırken çocuğun sinyallerini kaçırmamak gerekiyor. Suya çomak sokup yönünü değiştirmemek gerekiyor buna inanıyorum artık. Bırakalım da su aksın nereye gittiğine bakalım o suyun akışında küçük yelkencilerimize rüzgar olmayalım eşlik edelim onlara sevgimizle, yüreğimizle ve elbette yeri geldiğinde donanımızla.

Ama lütfen şu kasık anne&babalardan olmayalım. Çocuğumuzun altını bile açarken ulan şimdi ne diyeceğim ben niye düşünmeyelim. Doğal olalım doğal.
,


5 yorum:

ÇokBilmiş dedi ki...

Beni de babam yıkardı, üstelik de beraber ve çıplak yıkanırdık. Kızım da babasıyla yıkanıyor. Bende bu durum ters etki bırakadığı gibi mutsuz geçen çocukluğuma dair hatırladığım ender mutlu anılarımdandır. Kızım da mutlulukla hatırlar inşallah.
Ben de uyuz ötesi uyuz oluyorum. Kızım 2 aylıkken odasını ayırdım, çünkü ikimiz de öyle daha rahat uyuyorduk. Attachment parenting savunucuları "Çocuğun psikolojisini bozacaksın" dediler. Kızım 23 aylıkken eşimle ortamızda yatmaya başladı. Şimdi de kaşrı grup "Çocuk özgüvensiz gelişecek, bağımlı kişilik olacak" deyip duruyorlar.
Bir canavar yetiştirdiğimi düşünüyorum :) Kızım da aksi gibi o kadar uyumlu, o kadar anlayışlı, sevgi dolu, kendine ve dünyaya güveni o kadar yüksek bir çocuk ki...

Unknown dedi ki...

Tütencim yazına bayıldım ama itiraf etmeliyim ki babana çok güldüm :) Bu arada aynı senin gibi bende eşime bıkbık karışıyordumm ama o tahammül edemiyor bende kendimi zorlayarak müdahale etmemeye çalışıyorum.
Ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş.

Adsız dedi ki...

Ben ebeveynlik anlayışımı şöyle sıralıyorum: Saplantı dönemi (ilk aylar) Geleneksel bakışla modernizmin birleştiği "Ne yardan geçeyim ne serden" dönemi (18-24 ay) Çeşitli sorunlar nedeniyle psikiyatr manyağı olma dönemi (24-36 ay) Aman bırak nasıl istiyorsa öyle yapsın dönemi (Şimdiki zaman). Sanırım gitgide "Saldım çayıra mevlam kayıra" aşamasına doğru ilerliyorum :))
Bu arada, bizimki kadın cinsel organının adını vajina olarak öğrendi, vatana millete hayırlı olsun:)

Tanya's dedi ki...

Tütencim,

hem güldüm hem düşündüm:)

Biz bazen anne bazen baba banyosu yapıyoruz, oğlan ikimizi de çıplak görüyor, nüdist bir karakter mi yetiştiriyoruz eyvah:))) demiyoruz elbette.

Pipiye karşılık kuku.

Herşeyi açıklıkla anlatıyoruz. Rahatız, hatta birilerine göre gevşek bile denebilir. ama şu ana dek mutluyuz.

Öperim hepinizi.

lunawar dedi ki...

Cancağazım.. senle birlikte streslendim okurken.. hem de çocuğum olmamasına rağmen.. ama şimdi hani bizi yetiştirenler var ya (bir tahta eksik bir tahta fazla:)) onlar derler ya "su akar yolunu bulur" diye.. şükür, hiç birimiz çocuğumuzda derin izler bırakacak kadar bilinçsiz değiliz ama oyun hamuru gibi de yoğurmamak lazım çocuğun karakterini di mi? ("di mi" gerçekte soru burada:))