6.12.2011

Ne İçin Yaratılmışım ?

Eskiden olsa bu soruya kesinlikle Anne olmak için yaratılmışım derdim. Çocukluğumdan beri en büyük hayalim anne olmaktı benim. Genç kızken 3-4 çocuğum olsun isterdim boy boy cins cins çocuklarım olsun. Evliliğe olan düşkünlüğümde belki bu yüzdendi. Sadece buhranlı olduğum bir dönemde yok ya bu dünyaya çocuk mu getirilir diye düşünmüştüm. Bazen de kendimi ve özgürlüğüme olan düşkünlüğümü düşününce yok çocuk yapmam herhalde diye düşünürdüm. Sonra bu düşünceden de hızla uzaklaştım. Çocukları her zaman çok sevdim daima da iyi iletişimim oldu. Bebekler hep içimi titretti gözlerimi doldurdu. Sabrımın doruk yaptığı zamanlar çocuklarla geçirdiğim zamanlar oldu.


Ve ben şimdi anne oldum. Anne olmak tarif edilemez bir duygu. Hergün tarifi değişebilen bir hal bana kalırsa. Bir gün 3 bardak şeker koyuyorsun ikinci gün şekeri çıkarıp limon suyu. Bazen tarifi kafadan uyduruyorsun bazen ölçülere sadık kalıyorsun. İşte bu yüzden yok tam olarak bir tarifi. Hani kadınlar birbirlerinde yediklerini çok beğenir tarifini ister yapan kişi de der ki ay valla göz kararı yaptım. Hehh işte öyle bu hali bu durum. Sorarsan bana annelik nedir diye cevabım vallahi göz kararı olur.


Peki ben anne olmak için mi yaratılmıştım? Sahi nedir annelik? Çok bilindik haliyle, toplumda bilinen ve takdir edilen haliyle saçını süpürge etmek sadece çocuğun için yaşamak kendini öldürmek, kahramanlık edip 52 saatte uykusuz kalsan yardım almamak, hem iyi anne hem iyi ev kadını hem iyi bir sevgili olma çabası ise yok ben anne olmak için yaratılmış değilim. Ve sanırım ben ve daha bir çok anne bu toplumsal baskı ve alışılagelmiş kalıplaşmış zihniyetler yüzünden kendini fazlaca sorguluyor.


Ama eğer çocuğunu çok sevmek, ona iyi bir gelecek hazırlamak için çalışmaya devam etmek, çocuğunun babasıyla sevgili olmaya devam etmenin yollarını düşünmek, kafam rahat olsun ki bir sonraki emzirme seansında daha verimli olayım diye yardımı kabul etmek ayaklarını uzatıp istediğin bir şeyi yaparken vicdan azabı çekmemek biraz daha büyüdüğünde anneanneye eşe dosta çocuğu bırakıp kocayla ve tek başına yapacağın kaçamakların hayalini kurmak ve bu hayallerin son karesinde çocuğuna nasıl özlemle sarılacağını düşünmek de anneliğin tarifinin içersinde varsa annelikten sayılıyorsa o zaman diyebilirim ki evet ben de Anne olmak için yaratılmışım.


Çok sevdiğim bir laf, herkes kendi çocuğuna anne herkes kendi kadar anne işte. Benim yegane duam çocuğumun anneliğimi derinlemesine sorgulamaması ve beni hep onu çok seven bir anne olarak yaşaması ve anması zaten bir anne evladından daha öte ne isteyebilir ki

8 yorum:

Sitare dedi ki...

Ne guzel anlatmissin anneliği her satırında tam beni yazmış dedim.en kötüsü ne biliyor musun anneligin BIR DAHA ASLA HIÇBIR SEY ESKISI GIBI OLMAYACAK :|

ibeking dedi ki...

ya tüten sen hayatının herhangi bir döneminde anneni sorguladın mı? ben çok az sorguladım. yeri geldi terlik yedim, yeri geldi beni ananemin yanında 2 ay bıraktı beni, yeri geldi istediğim gofreti almadı, yeri geldi cimcikledi gösteririm ben sana evde diyerek...travma mıydı yani bunlar? yooooo. annemi çok severim. 1,5 yıl koynunda yatmışım, 5 yaşına kadar elimi yanağından ayırmamışım, geriye dönüp baktığımda annemle ilgili hissiyatım şöyle ben ona ihtiyaç duyarsam annemin yanımda olacağı. ben bir kız çocuğu olarak sadece bu kadarcığını irdelerken kafa yapısı başka çalışacak oğlun, zamanı geldiğinde seni bir yere kadar ipleyecek oğlun inan bana seni sorgulamayacak. ha yaptığın börekteki peyniri tuzlu bulur, kız arkaşdaşlarının yanında ona çocuk muamelesi yapmana felan bozulur ama inan bana daha derin olmaz. şu an anneliğini kendinden başka kimse sorgualmıyor tatlım. rahat ol. sorgulamalar zaten hiç bitmiyor inan bana ama sorguladıkça varız bence. dozunu kaçırmayalım derim ben. benzeşiyoruz tütencim bazı bazı.öperim cücüğü de seni de.

"Bize iyi çocuk, iyi anne ve baba olmak öğretildi. Eğer bu iyi şeylerden biri olacaksak, o zaman depresyonda olmaya da alışmamız lazım. Depresyon "iyi" olmanın ödülüdür."
Marshall Rosenber

Bap dedi ki...

Ben bazen o kadar gereksiz fedakarlıklarda bulunuyorum ki anne olmak için yaratilmamisim diyorum ama sonra bir gülüş beni kendime getiriyor. Annelik yarı delilik iste ☺

Deli Anne dedi ki...

Anneyi ve babayı sorgulamak demişsin ya, ben de oraya takıldım.. Maalesef bu fıtratla ilgi birşey.. Benim babamın önceki eşinden 3 çocuğu var, hep ama hep babamı suçladılar. Biraz fıtrat biraz da çevrenin gazıyla. Düşün 50 yaşında oğlu geliyor eve, babama öyle ağır laflar ediyor ki babam o gün yüksek tansiyondan beyin kanaması geçiriyor. Ama sorsan bize; bizi onlar kadar sevmedi deriz. Deriz de anlarız yani; çünkü öncekiler hep onu suçladı, o suçluluk hissetti, hissettikçe bizi ihmal etti vs.. aslında çok uç bir örnek oldu yahu:)

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Ben şimdi anne değilim ya hamileyim henüz. Ne desem boş belki ama fikrimi ileteceğim sadece. Aslında biyolojik olarak bütün kadınlar anne olmak için yaratılmış sonuçta ama hiçbirzaman sadece anne olamayız ki. Eşiz, evladız, dostuz, torunuz, elamanız, ablayız, kardeşiz...Uzar gider bu liste. Anne olsak da bu sıfatlar kaybolmayacak ama annelik sanırım hep ağır basacak. Bir de sen demiş ya; herkes kendi kadar anne. Bu herşeyi anlatmaya ve çözmeye yeter sanki:) İpek in de dediği gibi dönüp baktığımızda hep güzel anılar var:) Size oğlunuzla beraber sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorum el ele:)

Yeşim - Nils Mum dedi ki...

Aslinda her cocugun kendine ait baska bir kullanma kilavuzu var. o yuzden birimizin uyguladigi digerinde olmuyor. bize dusen o kilavuzu cozmeye calismak. bu sekilde de hayat geciyor iste.

Adsız dedi ki...

Hangi çocuk anneyi ya da babayı sorgulasa, mutlaka altından bir mutsuzluk, bir hayal kırıklığı çıkar. Kerime Nadir romanlarından fırlamaya gerek yok onlarla ilgili bazı olumsuz deneyimler geçirmek için. Sanırım derinlemesine sorgulamak derken bunu kastediyorsun ve haklısın. İkide bir geriye dönüp de anları kurcalamanın bir alemi yok. Elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız ebeveyn olarak. Süper anne değiliz, olmaya çalışırsak daha da saçmalarız. Tökezleye tökezleye, dura-dinlene gidiyoruz işte:)

Tombul Peri - Sıla dedi ki...

Tütennnn bu kadar mı aynı duyguları aynı düşünceleri paylaşabiliriz... bugün yazdığım yazıyı oku blogumda ve gülümse...
bence herkesin içinde aynı dert aynı düşünce var; ben iyi bir anne miyim, yada en ağırından ben anne olabilir miyim? ama kimse dillendirmiyor bunu..
Çok özledim seninle konuşmayı, dertleşmeyi, dinlemeyi...
Dikkat et kendine
Kocaman öpüldünnn
Instagram'a Aren ve Batu'nun resmini koydum :)