24.11.2011

Uçtu uçtu 40 uçtu



Evet sevgili okur bir dönemin daha sonuna geldik; lohusalık dönemi. Teknik olarak bugün 40'ım bitiyor. 40 uçurmaya varmadan annelerin aklı uçmazsa iyidir lohusalıkta. Bir de lohusalık teknik olarak 40 günde bitermiş 60 gün ve daha fazla sürdüğü olabilirmiş. (Sevgili okur sana söylüyorum kocam sen anla :))

Nasıl geçti bu 40 gün birlikte bakalım gülelim eğlenelim yeri gelsin gözlerimiz dolsun. Hamile olan veya kalmayı düşünen varsa ay başıma bu mu gelecek desin veya benim gibi şuursuz olsun yok ya benim başıma bu gelmez desin. Abarttığımı düşünsün ki işallah başkası için benim yazdıklarım abartı olur. Bebeğini büyütüp çoktan lohusalığını unutmaya yüz tutmuşlarda tekrardan hatırlasın. Kimi bu da birşey mi desin kimi vah vah desin.

Lohusalığımın ilk 10-15 günü zor ve karmaşık geçti. Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. O zaman yazmamıştım ama şimdi yazabilirim. İntihari bile düşündüğüm oldu çocuğuma bakamadığımı düşünüyordum ve çok yorgundum. İntihar eden lohusaları da çok iyi anlamaya başlamıştım. Düşündüm kocam hemen evlenir gibi geldi bana evlenmese bile kesin sevgilileri falan olurdu ee oğlum onlara mı anne diyecekti ben cefasını çekiyordum sefasını başkaları mı sürecekti. Arkamdan vahh vahhh yaşasaydı da anne dediğini duysa mı diyeceklerdi. Gece emzirme seanslarında horul horul uyuyan kocama baktım çimdik bile attım hele bir evlen benden sonra da görelim diye ve bu fikirden vazgeçtim.

Emzirmek ilk günlerde çok zordu ve ben emzirmeyi pek sevemedim çünkü ben hareketsiz durmaya sabit bir iş yapmaya hiç alışık değilimdir dahası sabit dururken bir yandan da canım çok acıyordu. İlk günden emzirirken ulvi duygular hissedilmesini hala anlamış değilim. Ya  ben yeteri kadar anne değilim ya da ilk günlerden itibaren emzirmeye aşkla bağlı kadınlar ultra anne. Bilemedim gerçekten. Tabii o doğum anında mememe verildiğinde ben de çok zevk aldım çünkü henüz memem acımıyordu ve zaten mutluluk sarhoşuydum. sarhoşluk dediğin şey akşamdan sabaha geçen birşey ama öyle değil mi?

Gelelim uykusuzluğa valla ilk 10-15 gün hani bebiş gözünü kapasa hemen gözümü kapamalıyım diyordum. Bebeğin uyuduğu her an tuvalete gitmekten yemek yemekten vazgeçip uyuyordum ve bebek uyanmasın diye dua ediyordum. Zira bir gece denemenizi isterim çok yorgun olacaksınız ama söz mü? Saatinizi kurup her saat başı kalkıp minimum 1 saat sabit birşey yapıp  ki bu sabit şeyi yaparken canınız da çok acıyacak yorgunluğunuzun üzerine yorgunluk ekleyip yine yatacaksınız ama saatinizi 1 saat sonraya yine ayarlayacaksınız. Hadi bunu 1 hafta deneyin. Bundan sonra eğer Allahım harika hissediyorum çünkü bebeğim var diyebiliyorsanız helal olsun size. Ben diyemedim. 

Ama emzirmeye de emzirmenin yarattığı acıya da sıkıcılığa da 10-15 gün sonra alıştım. Bebekte büyüdü. emmekten anlamaya başladı emerken öyle zevk sesleri çıkarmaya başladı ki insanın hissedebileceği en yalın en doğal şefkat hissi odur sanırım. Öyle bir emmeye başladı ki yooo yooo bunu ondan esirgeyemem diyor insan. Ben böyle söyledim. Bu arada upuzun bir konu olur ama şunu da bilmeli bedenimizi yöneten ve hatta duygularımızı hormonlar. Emzirmekte tamamen hormonların etkisi altında. Eğer hormonlar doğru çalışmıyorsa ııhhh emzirmekten zevk almak ve hatta emzirebilmek pek mümkün değil. Ve yeni doğum yapan kadının da hormonları alt üst oluyor. Zor bi süreç zor. Hamileyken çok romantik olabiliyorsun zorluklar yaşansa da yine hormonlar sayesinde. Ve sonra doğum gerçekleşiyor. O romantizm bir anda sancılı bir ayrılık sürecine benziyor.

Gelelim uykusuzluğa valla 15 gün sonra 1-2 saatlik uykuyla da yaşanıyormuş yahu diyebiliyorsun. Hatta bazı geceler enerjik bile hissedebiliyorsun. Bebek vık derken hop kalkıyorsun hatta bazen memeler sızlamaya başlıyor hehh şimdi uyanır diyorsun dk sekmiyor bebek uyanıyor. Bebeğin derin uykuya geçti sanıyorsun sen de tam başını yastığa koyacakken yastıkla buluşamadan bir aglama sesi ve sanki günlerdir uyumuş uykusunu almış gibi cin gözlerle bakan gözler. Ne istediğini anlamak mümkün de değil çünkü karnı tok altı temiz ve yeterince kucakta tutulmuş. İşte uyusun diye denemediğin şey kalmıyor eğer isterse kendi isterse uyuyor yok istemezse evi turlarken evini tekrardan keşfediyorsun. Sonra bebeğin değil de Allah haline acıyor sanırım tıpkı doğumda olduğu gibi ölüyorum dediğin anda bebek çıkar ya şimdi yere düşüceğim uykusuzluktan derkennn bebek uyuyakalıyor.

Tüm bunların yanı sıra etrafınızdaki herkes sizden daha çok biliyor herşeyi. Her kafadan bir ses çıkıyor. Kimin lohusa olduğu unutuluyor. Dediklerini yapmazsan ya alınganlık ediliyor suratlar asılıyor yada senden uzaklaşılıyor. Sen misin söz dinlemeyen ee o zaman ben de sana yardım etmem tavrı baş gösteriyor. Kimse senin bebeğini büyütme tarzına dahası sana ve anneliğine saygı duymuyor çünkü sen henüz anne değilsin onlara göre niye çünkü onların yaşadıklarını yaşamadın da ondan. Sen ne bilebilirsin ki onlar gibi 19-20 yaşında değil 33 yaşında da doğursan çok da okusan çok da öğrenmiş olsan yok bilemezsin sen. Acemi Anne Esra'nın da yazdığı gibi Türk çocuğu ep üşür hep açtır ve hep hasta olmaya yakındır.

Emzirirken sıklıkla emiyor mu lafını duyarsın. Gelip memelerini bile ellerler memenin bir özeli yoktur çünkü artık. Yumuşak mı memeler tamam süt yoktur o halde. Bebek ağlıyor mu tamam açtır o bebek. Sütün yetmiyor senin deyiverirler hiç acımadan sana. Lohusa mısın değil misin düşünmeden.
Dr derki çocuğu giydir ama odanın ısısı 18 bilemedin en fazla 23 olsun senin 24 derecelik evinde bebek üşüyor olur niye elleri soğuktur dersin ki bebeğin elleri soğuk olur zaten dolaşımları farklı Dr böyle söyler kitaplar böyle yazar. Yok tecrübeye bakacaksın sen derler alırlar bebeğini senden giydirirler. Sonra canın sıkılınca normaldir lohusasın sen derler. Senin alınmaya üzülmeye hakkın yoktur ama etrafın vardır.

Daha neler neler yazılırda yeni annenin çok hali olmuyor gücü tükeniyor. En azından benim öyle.

Anne&baba olarak başbaşa kaldığımızda çok gülünç durumlarımız da olmadı değil. Örneğin giydirmek, bir bebeği giydirmek o kadar kolay değil. Birincisi her daim kıpır kıpırlar. Bir de bebek minik olunca her ne kadar teknik olarak bir yerinin kırılmasını zor olduğunu bilsen de zarar verir miyim bu minik şeye diye endişe duyuyorsun. Bir keresinde kocamla üstünü giydirene kadar ben altıma yapıyordum gülmekten kocam da sırılsıklam kaldı 10 dk içersinde bebeğin kafasından geçiremedik çocuk içerde debeleniyor biz birbirimize bakıyoruz üzerine birşey daha giydirecektik ki kocam yok yokaman kalsın böyle üzerine hırka giydirelim dedi ertesi gün üstünü gören herkes aaa böyle olur mu dedi.
Bebek bezi bağlama konusunda hala çok acemiyim pek beceremiyorum çişi kakası dışarı taşabiliyor çoğu zaman.

Bekar veya evli bebeği olmamış biri rutin bir hayatım var yaa hep aynı şey diyorsa ona hemen 1 hafta bebek bakımı önereceksin bak bakalım bir daha rutin bir hayatım var diye ağlıyor mu :)

Ve müsadenizle oğluma seslenmek istiyorum;

Benim Minik Adamım,

Bugün 40 günlük oldun. Sen bize ve dünyaya biz sana ve sana bakmaya alışmaya çalıştık. Şu 40 günde seni her zaman anlayamadığımızın sana her zaman iyi bakamadığımızın farkındayım acemiliğimize ver. Tek dileğim geçen şu 40 günde her dakika ne çok sevildiğini hissetmişsindir. Dilerim kendini daima güvende hissetmişsindir. Şahsen benim seninle hiçbir derdim olmadı oğlum. Şikayetlerim senden çok öte kendimle ve yeni düzenle oldu ve sen buna asla sebeb olmadın. Sen  bizim evliliğimizin sevgimizin eksik parçasıymışsın şimdi tam olduk biz. Bakma sen memem acıyor uykusuzum dememe hepsine ama hepsine değer. Sen o memeye yapışıp oohhh sesi çıkarıyorsun ya varsın acısın diyorum memem. Sen gecede 10 kerede uyansan ve uyandırsan seni kucağıma aldığımda başını dayıyorsun ya boynuma sarılıyoruz ya birbirimize değer diyorsun bu duygu için değer. Seni mümkün olduğunca ağlatmamaya çalışıyorum umarım bana bize kızdığın için ağlamıyorsundur.
Baban da sana öylesine bağlı ve aşık ki eminim onu da hissediyorsundur.

İyi ki geldin iyi ki bizi seçtin oğlum. Seni çok seviyoruz ve daima seveceğiz. Sana hep söylediğim gibi sen güvendesin anne&baba hep yanında yaşadığımız sürece de bu hep böyle kalacak Aren'im.






21 yorum:

Araştırmacı Anne dedi ki...

Oooo ne çbuk 40 gün olmuş...Yani bize çabuk geldi ama bi de sana sormak lazım.Sanki yeni duyduk doğum haberini :)Geçmiş olsun diyorum ve tekrardan güle güle büyüsün tatlı bebeğiniz...

asmabahce dedi ki...

Bu Pazar 40 gun olacak bizimde yeni hayatimiz baslayali. Burnum sizlayarak okudum ve ben okurken bebegim de karsimda hic gik cikarmadi anlamis gibi bakti, galiba hormonlar beni su anda aglatan:)) neyse, anliyorum demek istedim...

özge bayrak dedi ki...

çok güzel yazmış, çok güzel anlatmışsın... hislerime biranda tercüman oldun, 13 ay öncesine geri dönüverdim anında... tebrik ederim

Adsız dedi ki...

5 yıl öncesine gittim yazınızla, çok güzel ifade etmişsiniz,sevgiler

tülay dedi ki...

Merhaba Tüten,
Blogunu tesadüfen buldum :)
Çok tebrik ederim seni hem minik bebişin hem de mutlu evliliğin için...
Yıllar öncesinden bir ses getirdin yine.
Mutluluğun daim olsun, mutlu olduğun yerde güçlükler de kolay gelip geçer.
Sevgilerimi yolluyorum sana güzel anne...

minny dedi ki...

Tutencim büyük oğluma hamileyken farketmiştim ki herkes kadın dogum uzmanı. Sonrasında hepsi cocuk doktorluğuna, pedagogluga falan dönüşüyorlar. Benim de ilk dogumumdan sonra bunalmamin en önemli faktörü etrafındaki kuru kalabalıktı. Tuğba'nın yazısının altina bıraktığım yorumda da yazdığım gibi çok bunaldigim anlar oldu. Ama geçiyor İnan bana. Hatta öyle ki insan ben de olduğu gibi seneler sonra tekrar anne olmak istiyor. Kucuk oğlumun doğumundan sonra hersey daha kolaydı. Belki ayniydi ama ben de esim de daha tecrubeliydik.
Oğlanlar büyüdüğünde eminim hatırladıklarımız hep güzel anılar olacak
Sevgiler, Aslihan( asliveogullari)

Adsız dedi ki...

merhaba;
hala acıyor mu bilmiyorum ama o dayanılmaz, etinden et kopartılıyormuş gibi olan acıyı hatırlıyorum.lansinoh merhem ve adını bilmiyorum ama şeffaf göğüs ucu koruyucusu mucizeler yaratıyor.

Esin dedi ki...

Murat yani ikinci bebeğim,tam 1,5 ay mememi doğru kavrayamadığı için ,sadece ucunu emdiği için göğsüm çok yara oldu.Ama ilk oğlumu 25 ay emzirdim ve muratı da o kadar emzirmek istiyordum ama acılarda dayanılmaz olmuştu.Doktorumuza sordum ne yapayım diye,o da tam bir cevap veremedi.
Sonra kendiliğinden,1,5 aylıktı sanırım emmeyi öğrendi murat.Acılarımda dindi...
Şu anda bu yorumu yazarken de onu emziriyorum :)
Emzirmek sıkıyor bazen evet,bende internete giriyorum bu arada :)

UZAK dedi ki...

Oglunuzun omru uzun, saglikli ve mutlu olsun, anali babali (belki kardesli de??) buyusun umarim. Ben de bir ikiz annesi olarak, soylediginiz herseye imzami atarim... Simdi bile cok net hatirliyorum icimden, aklimdan gecen her hissi.. Ben de oyle ultra annelerden olamadim maalesef, ama acikcasi donup baktigimda elimden geleni yaptim diyorum.. Bir keresinde benim ikizler daha 1 haftalik bile degilken ve ben her ikisinin arasinda ayni anlattiginiz gibi cirpinirken bir aksam "ben de bir insandim, benim de bir hayatim vardi, ne oldu bana, ne yaptim ben??" diye hungur hungur aglamistim... Bu arada her lohusanin, yuzunde mutluluk tebessumu, kafasinda kirmizi kurdelasiyla etrafa gulucukler sacmasini bekleyen ev halki bana "yok bu kiz beceremeyecek" gozuyle bakmisti, hatirlarim.. Ama zor gunler geciyor.. Simdi 3 yasindalar, hayatimiza kaldigimiz yerden devam ediyoruz. Ve ustelik 100 kat daha anlamli olarak.. Cocuklarin insan hayatina getirdikleri, goturdukleri hicbirseyle kiyaslanamayacak kadar muhtesem, siz de zaten anlamisinizdir simdiye kadar.. Size ailecek mutlu bir omur diliyorum.. Cok sevgiler..

ibeking dedi ki...

tütencim, çoğu insan ketum, biz gbi değil. herşeyi lay lay lom tonlarında anlatmayı sever. belki de hayatında öyle zorluklardan geçmiştir ki lohusalığı onların yanında lay lay lom kalmıştır. Hormonlar, yeni uykusuz hayat, meme ucu problemi, herşeyin çok güzel olacağını söyleyen insanlar vs aslında o kadar da kolay değilmiş hissiyatı, acep bende mi bir gariplik var kaygısı, sonra ben iyi bi anne miyim sorgusu al bunları topla üstüste, çok normal değil mi bu hissiyatlar? inan bana hafifleyerek azalacak bu düşünceler. Memeler acımayacak, emzirme o zaman keyifli olacak. 6 ay dolunca meme işlerine takılmayacaksın. Sonra bebekli hayat daha güzel olacak. Uyku işine birşey diyemiyorum. Benim herifler hep zor uyudu, az uyudu. Bir gecede hala daha minimum 5 kez uyanıyorum. alıştım zombiliğe. tatlı gönlünü frah tut. inan bana herkesin lay lay diye anlattığı bu lohusa işlerinde lay lay hissetmeyenlere ışık olacaksın bu yazınla.

ps: bir de 2. bebe de bunlar hiç olmuyo bak gerçekten :))

annemahsustan dedi ki...

gözlerim yaşardı okurken, oğlum 6 aylıkken kızına hamile kalan biri olarak yadıklarının iki katını çok kısa aralıklarla yaşayan ben, işten eve donduğumde kapıda beni karşıladıklarında herşeyi unutuyorum, tüm dünyam onlar oluyor. biraz daha büyüsün, ele avuca gelsin, mıncıklamaya doyamayamacaksınız.
oğlumda kırkı çıkmadı daha dışarı çıkmasan ıyı olur muhabbetini kayınvalıdemler ve annemler sayesınde dibine kadar yaşadım. Dışarı çıktığımda kendimi Paris de dolaşıyormuşum gibi hissettim: )

annemahsustan dedi ki...

annemahsustan.blogcu.com
gözlerim yaşardı okurken, oğlum 6 aylıkken kızına hamile kalan biri olarak yadıklarının iki katını çok kısa aralıklarla yaşayan ben, işten eve donduğumde kapıda beni karşıladıklarında herşeyi unutuyorum, tüm dünyam onlar oluyor. biraz daha büyüsün, ele avuca gelsin, mıncıklamaya doyamayamacaksınız.
oğlumda kırkı çıkmadı daha dışarı çıkmasan ıyı olur muhabbetini kayınvalıdemler ve annemler sayesınde dibine kadar yaşadım. Dışarı çıktığımda kendimi Paris de dolaşıyormuşum gibi hissettim: )

Güray dedi ki...

Tütencim ; Ben bu yazını eleştireceğim biraz..olayın özünün aslında kaçırıldığını düşünüyorum çünkü..aynı ortamda biri olarakta belli rahatsızlıklar hissettim yazında..aslında ben bu vesile ile tüm annelere seslenmiş olayım..herkes sana hak vermiş gerçi : )..ama senin yazına baktığımda birden toplama kamplarında çocuk büyüten bir kadın hayal ettim..memelerime baktılar , çocuğumu elimden aldılar vs.vs.vs. :)..annen , annem ,teyzeler ,dayılar vs. ailemiz yanımızda olmasaydı ne olurdu acaba diye sordum kendime..hala düşündükçe aman allahım diyorum..evet dünyanın en zor işi Anne lik diyebiliriz..ama bence tüm büyüklerinize adları gibi büyük haksızlık etmişsiniz! bu yaşadıklarınızın yüzlerce katını emin olun onlar olmasaydı yaşardınız..işin içerisinde hep size yardım etmek amaçlı olduklarını düşünmeniz gerekirken hormonlarınız ve belli fizyolojik değişimleriniz ile birlikte belki olaya sadece ve sadece kendi tarafınızdan bakıyor olabilirsiniz..amenna hak verilir..ama bence bu yazı 40 günü atlatmış bir anne yazısı değilde sanki ilk haftalardaki anne yazısı gibi hissettirdi bana..keza yine sana hak veren annelerin 6 aylık ve daha büyük çocukları varken hala sana hak vermeleri işin boyutunda daha da şaşkınlığa uğrattı beni..kısacası seni ve sana hak veren anneleri esefle kınar :) düşüncelerimi dünyanın en güzel annesinin anlayışla burada yayınlayacağını umarım :)) seni seviyorum ;)

Adsız dedi ki...

Fiziksel ve ruhsal anlamda türlü girdaplarda boğulurken neyin kendisi için iyi, neyin kötü olduğunu net olarak değerlendiremiyor insan pek. Kendimden ve çevremden gördüğüm kadarıyla hemen hemen tüm anneler bir "meme/süt muayenesi"nden geçiyor mesela :) Şimdi gülümseyerek andığım bu olayın lohusalığımda ciddi bir tahribat yarattığını hatırlıyorum şu anda net olarak. Demek dokunuyor bazı şeyler, karşındaki haklı da olsa haksız da... Biraz sukunet, biraz soğukkanlılık her şeyi çözer aslında. Her emzirme anımda annemin yüzünde bir bakış olurdu mesela: Dehşetli bir merak duygusu. "Çocuk doydu mu?" Açıkça söylemese de o bakışın anlamını çok iyi bilirdim. Ve beni acaip sinirlendirirdi. Basit bir şey, sadece bir bakış... Ama bir lohusanın beyninin nasıl çalıştığına dair güzel bir örnek bence :)))
Tüten'cim, bundan sonra her şey çok güzel olacak demiyorum. Fakat şunu bil ki, hayat daha kolay akacak artık. Hepinize geçmişler olsun.

yaruze... dedi ki...

:))))
29 aylık bebeği varken ikiz bebek dünyaya getirmiş bir garip çilekeş anne ne yorum yapsa bilemedi bu yazıya:)
Tadını çıkarın diyebilirim sadece.Ya da tez elden ikinci için kolları sıvayın.
Bakın nasıl sarıyo ilkinin bıraktığı yaraları ikinci bebek...
Kolaylıklar dilerim...

annesiningülü dedi ki...

:) herşey kolaycacık geçsin.
anneliğin bir iyi tarafı nedense kötü taraflar hemen unutuluyor :)
Unutulmasa ben bugün ikinci çocuk neredeee? diye debelenir miyim? :)
ama lohusalığı berbat geçmiş biri olarak ikinciden önce bir dahamı düşünsem ;)

Pınar Çetin dedi ki...

:) Allah uzun ömürler versin miniğe..Sağlıkla mutlulukla huzurla büyütmek nasip etsin..

3,5 yıllık evli fakat henüz çocuk istemeyen biri olarak (ki bi 2-3 yıl daha istemem) bu yazıdan çok not çıkardım :)

Adsız dedi ki...

benim de 13 aylık bir kızım var. yazdıklarınızın neredeyse hepsini bire bir yaşamış biri olarak, paylaşımınız için teşekkür ederim. aynur,

xxx dedi ki...

Merhaba
yeni keşfettim sizi, okurken dört yıl öncesine gittim aslında 3,5 yıl. Boşuna lohusalık demiyorlar lohusayı yanlız bırakmayın demiyorlar. Çok zor bir lohusalık geçirdim üstelik geç gelen lohuslık depresyonu. Çok şükür atlattım. Geriye dönüp bakıyorum bir çok şeyi fazla abartmışım, keşke dediğim çok şey var. Bırakı etrafınızdakiler size yardım etsin, herkes herşeyi çok bilir diyoruz çoğu zaman ama tecrübe gerçekten önemli. Unutmayın "mükemmel anne" yoktur. Hepimiz artı ve eksilerimizle anneyiz. Tadını çıkarın. İkinciyi düşünürken bunları okumak iyi geldi :)
sevgiler

Adsız dedi ki...

çok güzel anlatmışsınız gerçekten...
hepsi bir dönem ve neticede geçiyor..
beni de terlemeler mahvetmişti,en net hatırladığım buydu..

Bilgen dedi ki...

geçecek:)