Çocuğa bağırmamanın bir sırrı var ama bu sır öyle yastığın taşın altına falan saklanmış durumda değil. Hangi durumlarda çocuklarınıza bağırıyorsunuz? Durun tahmin edeyim; stres altındayken, yorgunken, canınız başka bir şeye sıkılmışken, çok ama çok sıkılmışken, başka bir şeylere çok kızmışken. Bu sıraladıklarımın arasına neden çocuğunuz sizi çok kızdırmışken, çocuğunuz sizi çok yormuşken yazmadım biliyor musunuz? Çünkü kimse kimseyi kızdıramaz ancak içindeki kızgınlığı, sıkıntıyı ve benzerlerini ortaya çıkarabilir ve ne tesadüftür ki en çok çocuklar bunu başarabilirler. Aslında çocuklar bu anlamda en doğru rehberlerdir. Sana seni gösterir, seni sarsıp yol almanı gelişmeni sağlarlar; ama tabii atalarımız ne demiş; anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.
Çocuğa hiç bağırmamak, hiç kızmamak mümkün değil, o idealize edilmiş ebeveynlik modelleri çizgi filmlerde veya 120 dakikalık sinema filmlerinde oluyor; ve çocukların da hep uslu olduğu, hep söz dinledikleri, hiç öfkelenmedikleri, bunlarda sadece filmlerde oluyor.
Her gün bağırıyor, yakıp geçiyorsanız o zaman acilen bir terapistin yolunu tutmalısınız!
Peki çocuğa bağırmamak için ne yapmak gerekiyor? Elbette önce kendini duygusal ve sosyal anlamda beslemek gerekiyor. Aman ne beslemesi ya ben evden adım mı atabiliyorum diyebilirsiniz; bu sadece bahane bulmak olur; git bir ruj sur, ellerini suya tut, arkadaşına mesaj yaz, güzel fotoğraflara bak ama en önemlisi o zihninden kurtul! otur yatağa koltuğa yere bir yere otur gözlerini kapa ve derin derin nefesler al! Bırak elinde ne varsa, çocuğun her ne yapıyorsa; kendini camdan atmıyorsa, büfeye çıkıp tarzancılık oynamıyorsa yapabilirsin bunu!
Farket öfkeli sinirli ve stresli olduğunu farket; kendine şefkat göster önce. Bu haldeyken zorlama kendini çocuğuna iyi davranmak için. Gerekirse al karşına; tatlım bugün çok kendimi çok stresli hissediyorum sana elimden geldiğince sakin davranacağım ama lütfen beni affet bugünlük idare et de. Bazen çocuklar ebeveynlerden daha olgundur; 3-4 yaşındaki bir çocuk muhtelemen tamam anne diyecektir; muhtemelen size sarılacak ve duyarlı davranacaktır. Ve sizin bu davranışınızdan çok ama çok şey öğrenecektir. Duygularını dile getirmeyi, insanların duygularının doğal olduğunu; kendini sinirli stresli hissederken size gelip bunun için anlayış bekleyebileceğini söylemeyi.
Bazen bağırırız, kızarız. Hemen ardından özür diler ve yaptığınızın doğru olmadığını soylerseniz çocuğunuz için konu kapanır ve lütfen siz de zihninizde içinizde konuyu kapatın!.
Duygularınızı kabul ederseniz kendinizi kabul etmiş olursunuz; duygularınızı farkederseniz sonradan pişman olacağınız şeyleri yapmanıza engel olursunuz ama en önemlisi bunu sevdiklerinizle açık seçik paylaşırsanız rahat edersiniz.
Daima hatırlayın amaç en iyi en harika en sakin ebeveyn olmak değil; ebeveynliğin bir amacı da yok. Birlikte büyümek var, birlikte öğrenmek, birlikte yolculuk etmek var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder