24.03.2014

Herkesi Sevmek


HERKESE GUVENEMEZSİN HERKESİ SEVEMEZSİN HERKESLE ARKADAS OLAMAZSIN!



Bazı insanlar vardır bu dünyaya geliş amaçları bambaşkadır; onlar seçilmiştir, onların bambaşka görevleri vardır bu dünyada. Bu insanlar zaten biz sıradan insanlardan kolaylıkla ayırtedilebilrler: çünkü dünyevi hiçbir şeyle ilişkileri yoktur, sanırsın ki paralel bir evrende yaşıyorlar. (gündemdeki paralel evren değil elbette :))


Bir de bir takım egosu fazlasıyla ön planda olan insanlar vardır kendilerini bu seçilmişlerden sanırlar; sanmak bir yana sanki bu bir rolmuş gibi o role bürünmeye çalışırlar. 

Ben öyle ulvi bir insan değilim, seçilmiş biri olmadığımın da farkındayım. Yani herkesi sevmiyorum, sevmeyi de istemiyorum zaten. Sevmediğim insanların özellikleri ortak; yalancı, sahtekar, ahlaksız, insanların arkasından sürekli konuşan, başkalarının kötülüğü ile sevinen, ahlaksızlığını her boyuta taşıyan: siyasi, ticari ve insanı.... Elbette başka özellikleri de sayarım ve muhtemelen ekranın öte tarafında ee herhalde canım böyle insanı kim sever diyebilirsiniz. Sanırım burada devreye ahlak ve insanlık anlayışı giriyor. Benim ticari, siyasi veya insanı olarak ahlaksız dediğim bir kimseye bir başkası değer ölçüleri doğrultusunda ahlaksız demeyebiliyor. Kısacası; benim değer ölçülerime uygun olmayan insanları sevmiyorum, sevemiyorum ve sevmek için bir neden de aramıyorum. Farklı fikirlere ve farklı insanlara bayılıyorum ve hayatımda fazlaca yeri var ama konu ahlaki ve insani değerler ise orada herkese yeşil ışık açmıyorum. 

 Dedim ya seçilmiş  insanlardan biriymiş gibi davranan yani -mıiş gibi yapan insan sayısı çok çok fazla. 

Ruhsal boyutta düşündüğümde biliyorum ki her bir insan bizim yansımamız ve aslında hepimiz bütünün parçasıyız ve herhangi bir insanı bütünün parçası görmediğinde zinciri bozmuş oluyorsun. Ben olayın her boyutunun farkında olan bir insanım ve yine de bu farkındalık içersinde bazı insanları sevmemeyi tercih ediyorum. 

Beni bir kenara bırakın Kuran-ı Kerim Araf süresinde bazı insanlar için aşağıdakini  söyler ve bu tip insanlardan uzak kalmamızı öğütler. Ben inananlardanım, Kuran-ı Kerim'e de ayetlere de doğru tercümesine de gönülden inanırım. Allah kuran-ı kerimi kendisi için değil insanlığa rehber olması için indirtmiştir tıpkı diğer din kitapları gibi ve her insanın rehbere hatta rehberlere ihtiyacı vardır: 

"Yemin olsun ki biz, insanlardan ve cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar"


Hal böyleyken o özel ve seçilmiş insanlardan olmadığımı da bilmezken, çoğu zaman kullandığım bir söz vardır; Mevlanıcılık oynamak, buna asla soyunmam. Yani mevlana gibi: Her kim olursan ol gel gibi bir söz söylemeyecek kadar haddimi bilirim. 

Lakin kendini bilmez insanlarla son zamanlarda fazlasıyla karşılaşıyorum; sen sevgili özel olduğunu sanan sıradan insan, böylesi seçilmiş bir kul olsan zaten hayatının her alanında o ulviliğini o güzelliğini görürüz dahası öyle yaşarsın zaten. Lakin farklı belki de çok sevecen çok insancıl gözükmek adına veya her ne adına ise; böyle rollere bürünmeye çalışırken makyajı akmış bir palyaçodan farkın olmuyor; bir de o insanı severken bana sevimsiz cümleler kurabiliyorsun buna da sözlükte çelişki deniliyor. 

Seçilmiş insanlardan değil ise bir kimse ve herkesi seviyorum, hepimiz kardeşiz gibi davranıyorsa ben o insanı sevemiyorum arkadaş. Hayattaki en tehlikeli insanlardan da olduğunu düşünüyorum. 

Velhasıl kelam; şimdilerde motto dediğimiz geçmişte güzel ahlak sözlerinden biriyle kapanışı yapayım. Kendin OL! 

İsterseniz Tarkan'ın "Başkası olma Kendin Ol Böyle Çok Daha Güzelsin adlı şarkısını dinleyerek de kapanış yapabilirsiniz. 


NOT: Twitter protestosu yazımla birlikte blogu takibi bırakan 4 kişi olmuş; sizlere de uğurlar olsun diyorum; Tarkanın şarkısıyla değil ama Ankara havasıyla da uğurluyorum sizi. 


Hiç yorum yok: