9.04.2012

Çalışan Anneyi Bir Rahat Bırakın




Bu yazının başlığını anneleri bir rahat bırakın diye atabilirdim veya insanların tercihlerine biraz saygı diye ama şüphesiz ki en çok eleştiriyi çalışan anneler alıyor. Siz hiç çalışan annelerin çalışmayan annelere saldırdığını gördünüz mü?

Bir kadın evlendikten sonra çalışmak istiyorsa tufak karşılanıyor hele kocasının geliri iyi ise ve yine de çalışmak istiyosa tuhaflıktan daha da öteye geçiliyor ve çok garipseniyor. Çalışmak bir kadının çalışması pek çok insanın zihninde zorluk ve gereksiz gibi kavramlarla eşanlamlı. Hani 2 küme çizersin eşanlamlıları bulun dersin işte A kümesine çalışmak isteyen evli kadın yazsak B kümesinde gereksiz, zor, saçmalık gibi kelimeler olsa 100 insandan 85'i gider o kelimelerle birleştirir.

Ve bu evli kadın çocuk sahibi olup anne sıfatını kazandıktan sonra çalışmaya devam etmek isterse tuhaf ve garip olmanın ötesine geçiliyor eleştirilmeye dahası daha fenası acınılmaya başlanıyor bu kadına. Çünkü bir kadın anne olduıktan sonra neden çalışmak isteyebilirki kocasının durumu iyiyse. Çalışmak istiyorsa bunun 2 açıklaması olabilir. 1- Kocasının durumu aslında iyi değildir maddi anlamda yetersiz kalacaklardır ama kesın bunu açıkca dile getirmek istemez ve çalışmak istiyorum der. 2- Çocuk bakmak totosuna zor geliyor evden kaçmak istiyordur. 

Neden bir kadının sadece ama sadece kendi için çalışmak istemesine inanılmaz ve neden Anne olan kadının çalışmak istemesi bu kadar eleştirilir bu kadar ayıplanır.

Neden anne olduktan sonra işini bırakıp çocuğuna bakmayı tercih eden kadın işine dönmeyi tercih eden kadından daha çok taktir toplar.

Neden çalışan annenin çocuğunu iyi bir biçimde yetiştiremeyeceğine inanılır.

Çünkü'lerden bir tanesi ayrı bir yazının konusu olacak  bakıcı mevzusu. O kadar çok insan dahası anne var ki bakıcısı olan kadını küçümseyen ve hatta aşağılayan. Genel görüş de şu yönde; tüm bakıcılar kötüdür, bilinçsizdir. Bakıcıyla büyüyen çocuk eksik çocuktur.  (Bakıcı konusu ayrı bir yazı konusu olduğundan burada detayları yazmayacağım)

Çok uzun yazabilirim ama tek bir cümle ile özetlemek istiyorum: Çocuğumu sadece ben büyüteceğim sadece ben ego'dan başka hiçbirşey değildir.(burada kastettiğim tüm yardımlara kapalı insanlar) Herkese güvensiz yaklaşmak kendine güven eksikliğinin en büyük belirtisidir, şüphecilik iyi ileri boyutu paranoyaklıktır.

 Bir de 7/24 çocuk ile birlikte olmak çocuğunu hiç bırakmamış olmak özelllikle de yaşını almış bir çocuk ise marifet değil dahası çocuğa kötülüktür. Bunu yaptığınız çocuğunuz hayatta güven problemin en büyüğünü yaşar. Etrafa hayata ve kendine güvensiz çocuk yetiştirmekten öteye geçemezsiniz.

Ama sizin nasıl çocuk yetiştirdiğiniz beni hiç ilgilendirmez lütfen benimki de sizi ilgilendirmesin !!!


Çalışan anneleri de bir zahmet rahat bırakın artık. Herkesin tercihi kendini ilgilendirsin oldu mu?












13 yorum:

Unknown dedi ki...

Çalışan anneleri savunurken , çalışmamayı tercih edip çocuğunu sadece kendi birtek kendi yetiştirmek isteyen anneleri de siz yargılamadınız mı şimdi bu yazıyla?
insanların birbirlerine hiç saygıları olmadığı ve herkesin tercihinin kendine ait olduğu konusunda çok haklısınız ama siz de aynısını yapıyorsunuz.

nymphea dedi ki...

Alla alla, bu kadar fazli mi yaa etrafta elestiren, valla ya ben gormuyorum ya da hic sallamiyorum. Daha once bi yazi yazmistin, onun altina imzami atabilirdim. Ben de sadece kendim icin calismak istiyorum, hem kisisel olarak daha mutlu olabilecegimi ve cocugmla daha iyi zaman gecirebilecegimi dusunuyorum.Ben de calisan bir annenin kiziyim, neyseki etrafimdaki hickimse de aksini dusunmedi, en bastan calisacagimi biliyorlardi. Isi birakanlara da sonsuz saygim var. Sonucta herkes kendi kosullarinda en dogrusunu yapiyodur. Ama elestirilere saygim yok, cunku kimsenin kimseyi elestirmeye hakki yok!

Ayla dedi ki...

Bloglara bakarken yazının başlığına takılıp kaldım çünkü bugün böyle bir yazı yazma istediği dolup taştım sonrada vazgeçtim.Çalışan bir anneyim haftasonu eşimin arkadaşları ve eşleri davetliydi bize.Hepsi ev hanımı tek çalışan bayan benim.Çalışan kadınlar çocukların sesinden kurtulmak için kendilerini işe atıyorlardan tutun da,çalışan kadınların çok rahat olduğuna dair bir sürü laf dinledim.Böyle bir zihniyeti anlayamadım,anlayamayacağım.

Tuten dedi ki...

Hayır doğru anlamamışsınız ben kimseyi yargılamadım. Hani bazı anneler yargılayıp yargılayığ fikrimi beyan ettim diyorlar ya ona atıfdı bu. Fikrimi beyan ettim sadece. Ben hiçççç aynısını yapmadım bu eleştirinizi asla kabul edemem. Aynısını yapsam zehir zemberek bir yazı döşerdim ama bunu yapmıyorum.

Tuten dedi ki...

Gormemen harika sallamaman daha da harika

Tuten dedi ki...

Ben de anlamayacağım

Bap dedi ki...

Etrafımda cok şükür çalışmayan anne yok. Dolayısıyla yüz yüze boyle ithamlarda kalmıyorum. ANCAK blog yazmaya başladıktan sonra saldırılara uğradım. Bir anneyi cocuğu ile yaralamak kolay ve biz calisan anneler yara almaya daha cok açığız. Bir insanı çalışmıyorsun "asalak " demek ayrı çocuğunu sevmiyor bakıcıya bırakıp nasıl çıkıyorsun demek ayrı. Yara vermesi acısından tatbiki. Ben cok muzdaripİm bu konuda. Cocuğuma okul seçerken bile daha cok calisan annelerin cocuklarının okuduğu okulları seciyorum inan. Not: kimseye asalak demiyorum tweter da bir anne boyle dendiğini söylemişti, ornek olarak verdim. Yoksa elbette ikisi de yanlış. Bir gercek varki calisan anneleri en cok çalışmayan anneler kırıyor malesef.

tcingi dedi ki...

herkesin doğrusu kendinedir, çalışan da çalışmayan da elbette ki birşeyleri sorgulayıp kendince doğru olanı yapıyordur, ama vardığın sonucu başkalarına dayatmamak önemli galiba. ben çalışmayı tercih ettim, bence doğrusu buydu, maddi olarak çalışmasam da belki olurdu ama ben "ben" olmazdım. tabi kendi fikrim. her konuda fikir değil de akıl veren insanlar da sorun bence.

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

Hastalıklarla aylardır mücadele ettiğim için ne zamandır okuyamamıştım seni.Ne oldu sana bu kadar gerilmişsin ...

Evet takma demek kolay ama sonuçta hayat senin çocuk senin seçim senin .Ve her koşulda iyi kötü bedelini ödeyecek olan gene sensin

Sen boşver minik kuzunla koklaş öpüş dolu dolu :)

Adsız dedi ki...

Herkes kendi tercihlerinden sorumludur doğru yahut yanlış. Kimse icinde kalanlardan dolayı bir baskasını yargılamaya, acitmaya kalkmasa keske. Evet bu konuda dusuncesizce ahkam kesenlerin bir sekilde ulaşamadıkları ciğer sorunları olduğunu düşünüyorum. 2,5 aylık bebeğim var ve bir süre sonra ise başlamayı planlıyorum. Disardaki hayatla bu tarz bır bağlantım olmasını seviyorum çünkü. Ve cocukların mutlu olmasının yolunun mutlu anne babadan ama özellikle mutlu anneden geçtiğine inanıyorum tüm kalbimle. Uçakta ne diyorlar:attend to yourself first, iste o misal. Ruh saglıgım ve iyi hissetmem için evde kalmam gerektiğine inansaydım onu yapardım. Yapanlar için de eleştirim olmadıgı gibi kimse kusura bakmasın 'ne büyük fedakarlık, ne şahane bir anne' de demiyorum. Benim tercihimin onaylanmamasini anlarım ama bunu kötü annelik olarak yaftalayana asla saygı duymam. Herkesin anneliği kendine.
Yazı derdini gayet anlatıyor Tuten. Ellerin dert görmesin. Sevgiler
Mine

Adsız dedi ki...

Mis gibi de ilk gün gecmis:) Çok sevindim. Hep böyle güzel ayrılıklar ve çok daha güzel kavuşmalar olsun dilerim.
Mine

Tanya's dedi ki...

Tüten, Güzel isimli kadın.

Kadın toplumda sadece cocuk büyüterek verimli olmamalı bence de. Cocuğumu kendim büyüteceğime saygım ne kadar sonsuzca ben üretime katkıda bulunacağım diyen anneye de bir o kadar cok saygım.

Hiiç dert etme bunları, muhalif olacak ki tartışabilelim.

İmza: Oğlu 2,5 aylıkken çalışma hayatına dönüş yapan anne.

ÇokBilmiş dedi ki...

Çalışmayan insan olmamalı bence, sağlıklı bulmuyorum. İnsanların çalışmadığı dönem en fazla 1 nesildir. Mesela annelerimiz "ev hanımı" olmuş olabilir. Ama anneannelerimiz kesinlikle çalışıyorlardı. Hangi köyde, hangi kadın "Ben tarlaya gitmeyeceğim artık evde oturup bebeğimi büyüteceğim" demiştir. 1000 yıllardır her iki cins insan da çalışır. Bunu göz ardı edip de sadece bizden bir nesil öncesini örnek almamak lazım.