2.10.2015

Okul mu Ayrılık Endişesi mi?



Çocukları ilk defa okula gidecek olan ebeveynler genel olarak hep aynı duygularla baş etmek zorunda kalırlar. Ve yine genel olarak ilk zamanlarda çocuklarının okula alışamadıklarını düşünürler. Oysaki okula alışmayan çocuk sayısı az ama ayrılığa alışmayan çocuk sayısı fazladır.

Sorun çoğu zaman okula başlaması değil annesinden veya ona bakan kişiden ayrılıyor olması. Çocuk sizden ayrı kalmak istemiyorum; çünkü orada adını bile bilmediğim garip duygular yaşıyorum diyemez de kısaca okula gitmek istemiyorum diye ağlar.  Aynı zamanda çocuk bebekliğinden beri en çok ilgili, sevgiyi ve tabir-i caiz ise ebeveynlerin yelkenleri suya indirdiği zamanları ağladıktan sonra yaşadıysa, okula başladığı ilk zamanlarda ağlamanın en iyi çözüm olacağını da bilir.

Aileyi de alır bir telaş çocuğum okula gitmek istemiyor; ve arkasından endişe, kaygı ve korku yaşamaya başlar. Bu çocuk hiç okula alışmamayacak mı, okula nasıl gidecek, doğru olan nedir? Bu kaygılar ebeveynlerin zihninde gibi durur ama tüm duygu ve düşüncelerin bir enerjisi vardır ve yarattığı enerji alanı; çocuklarda bu enerji alanlarını farketmekte ustadırlar. Ebeveynin bu kaygılı, endişeli ve yüksek stresli halleri çocukta da stres, kaygı, uyum bozukluğu, uyku bozukluğu ve nicesi olarak kendini gösterir.

Ebeveynler bu gibi durumlarla karşılaştığında kendi duygu durumunun çocuğa yansımış olma olasılığından çok yine konuyu okula bağlar.

Okula başlayan  ve ayrılık endişesiyle ilk kez tanışan çocuklar için ebeveynleri ne yapabilir:



1-Ritueller oluşturun.
Çocuğunuza okulla ilgili bilgi verin ve ona anlatın. Her sabah seninle uyanıp kahvaltı edeceğiz sonra seni arabayla okula bırakacağım ve ben de oradan işe gideceğim; sonra saat 15:00 gelip seni alacağım ve eve döneceğiz. Okulda arkadaşların olacak, öğretmenlerin olacak; okul da hem oyun oynayacak hem yeni şeyler öğreneceksin ve orası güvenli bir yer tatlım. 

Okula vardığınızda; çocuğunuz için en zor kısım size hoşça kal diyeceği kısım olacaktır. Burada seni seviyorum saat 15:00'de görüşmek üzere canım gibi hep söylediğiniz ve söyleyeceğiniz bir cümleyi söylemek, kısa ve net konuşmanız aynı zamanda sarılmanız oldukça önemli. Bu ritueli uzatmanız değil kısa tutmanız gerekli. 

2. Duygularınızı Farkedin ve İfade Edin.

Ebeveyn olarak  görevimiz çocuğumuzun güvenliğinden emin olmak. Elbette çocuğunuzdan ayrılmak bizim için de kolay değil; doğal olarak bizde endişe hissedeceğiz, bu endişeyi doğal karşılarsak, çocuğumuzun duygularını da doğal buluruz. Ve bunu ona ifade edebiliriz. "Canım şu an endişe hissettiğini biliyorum, bunu ben de hissediyorum, benden ayrılmak sana zor geliyor bunu farkediyorum, ama burada güvenlisin"  "Burada ağlayabilirsin ve öğretmenine sarılabilirsin ağlarken tıpkı bana sarıldığın gibi. Öğretmenin iyi biri canım"
Sizin endişeli olduğunuz yerde ve durumda çocuklarınızın hiçbir şey yokmuş gibi hareket etmesini bekleyemezsiniz. 

4. Öğretmenine Güvenin. 
Daima hatırlayın sizin güvenmediğiniz birine çocuğunuz da güvenemez. Siz çocuğunuzu öğretmenine  rahat bir biçimde teslim ederseniz, çocuğunuz kendini daha güvende hissedecektir. Hatırlayın; çocuğunuz ayrılık endişesi taşıyor, güven bu endişeyi en aza indirmeye yarayacak en önemli araç. 
Seni burada bekleyeceğim, hiçbir yere gitmiyorum gibi söylemleriniz; çocuğunuzun öğretmeniyle sağlıklı bağ kurmasını ve sınıfta durmasını zorlaştıracaktır; okulda bir süre durabilir ve gözlemleyebilirsiniz ama bunu çocuğunuzun bilmemesi gerekir.

En önemlisi çocuğunuz için doğru bir şey yaptığınızdan emin olun; ayrılık becerisinin gelişmesine ve sizden başka insanlarla sağlıklı bir bağ kurmasına fırsat tanıyorsunuz. Bu beceriler çocuğunuzun bir yetişkin olduğunda kendine yetebilmesine, başkalarıyla sağlıklı bağ kurabilmesine yarayacak beceriler olacak. 



Hiç yorum yok: