27.03.2012

Ek Gıda Macerası


Biz yetişkinlerin hayatında günümüzün bir parçası olan ve artık rutin olarak kabul ettiğimiz şeyler çocuklu yaşamda maceraya dönüşüyor. Bu maceralardan biri de yemek yeme yani ek gıdaya geçiş. Adı üzerinde işte ek. Yani bebeğin anne sütü almasının yanı sıra yeni tatlarla ve yemeklerle tanışması ve hata kaynaşması durumu. Bebek için ne kadar yeni ve heyecan verici ise anne&baba için de öyle oluyor aslında.

Bir bebek ek gıdaya hazır olup olmadığının sinyallerini veriyor aslında. 4. ay itibariyle Aren ciddi manada yemeklere ilgi duymaya gördükçe ağzını şapurdatmaya başladı. Üzerinde durmadık doktor kontrolümüzde doktorumuz da Aren'in artık hazır olduğunu tattırmaya başlayabileceğimizi söyledi. Genel mantığın ay X kaşık olduğunu belirtti. Yani 4 aylıksa neyi deneteceksek 4 çay kaşıgı gibi. Ben 4. ayın erken olup olmadığını sordum anne sütünün bu durumda 2. plana düşüp düşmeyeceğini özellikle bilmek istedim. Ve bebeğin hazır olmasının ne demek olduğunu anlatmasını istedim.

Doktorumuza oldukça güveniyorum yapmış olduğu açıklama da bana çok mantıklı geldi. Bebeğin hazır olmasının anlamını şöyle açıkladı herşeyden önce gelişimi yerinde mi boy/kilo orantısı, motor gelişimi gibi. Ve elbette yemeklere duyduğu ilgi. Anne sütünün asla 2. plana düşmeyeceğini ek gıdalarla sadece tanıştığını ve asıl gelişimin anne sütüne bağlı olduğunu söyledi. Kendisine Sağlık Bakanlığının ilk 6 ay sadece anne sütü sloganını hatırlattığımda bunun genel bir kural olduğunu Sağlık Bakanlığının tek tek çocukları değerlendiremeyeceğini söyledi ve kendisinin de bunu desteklediğini belirtti.  Kimi çocukların 4. ay itibariyle hazır olduklarını kimi çocukların ise 7. ayda bile hazır olamadıklarını belirtti. Ve doktorumuzun genel görüşü çocuklarımızın hayat yolculuğunda onlara eşlik etmek. (Melerim hiç 2. plana düşmedi hala oldukça ön planda :))

Durum böyle olunca Aren'e eşlik etmeye karar verdik. Bizim maceramız nasıl başladı nasıl ilerliyor kısaca bahsetmek gerekirse:

  • Mevsimine ve ayına uygun organik sebze ve meyveler satın alındı. Tüm meyve ve sebzelerin temizliği organik meyve&sebze temizleme suyunda bekletilerek yapılıyor ve sadece gününde pişirilip tüketiliyor
  • Meyveyi seveceğinden %100 emin olduğum için sebze ile başladım.
  • 4. ay itibariyle başladığımızdan aynı gün içinde hem sebze hem meyve vermedim. Verdiğim sebze veya meyvenin bünyesinde nasıl bir etki yapacağını gözlemledim. Alerjik reaksiyon kabızlık gibi.
  • Öncelikle karışım olarak vermek yerine yine doktorumuzun tavsiyesi üzerine 3  gün boyunca aynı meyve veya sebzeyi deneyip daha sonra ki ben oldukça uzun bir süre sonra ikili üçlü karışımlara geçtim. Şahsi fikrim ben karışım olarak sevmediğim için çocuğumunda sevmeyeceğini düşündüm. Meyveler belki verilebilirdi ama sebzeleri karıştırarak vermedim uzunca bir süre. Sonra bu ay itibariyle sebze çorbasına geçtik.
  • Aren ciddi manada gaz problemi olan bir bebek olduğundan ek gıdayı verdiğim gün ve ertesi gün kakasını yapamadıysa ek gıdaya ara verdik. Kakasını yaptığı gün tekrardan yeni bir ek gıda denemesi yaptık.
Bu macerada önemli olduğunu düşündüğüm ve uygulamadığım yöntem ise şu oldu. Areni mutlaka masaya oturttuk ve masayı yemek düzeni haline getirdik. Masaya adapte olan küçük bir mama sandalyesi kullanıyoruz bunun için. Kocaman mama sandalyelerini gereksiz görüyorum. Birincisi çok yer kaplıyor ikincisi bence çocuğu masadan uzaklaştıyor. Oysa bence çocuğun kendini yemek masasına ait hissetmesi çok önemli (belirtmek isterim ki Aren motor gelişimi olarak önde olan bir çocuk 4. ayın sonunda desteksiz uzunca bir süre tek başına oturabildiği için biz zorluk çekmedik ek gıdaya geçişte bebeğin oturabilir pozisyonda durabilmesi de önemli)

Yemek düzeni derken şunu kast ediyorum masada tabağı kaşıgı ve peçetesi hep oldu. Ben de onunla birlikte önüme onun yediğinden veya baska bir şeyi koydum. Yemekten önce ona hep şimdi meyve saati dedim ve hep oturttum. Önce kendi önümdekinden bir kaşık aldım ve onun suratına bakarak yedim. Sonra ona bir kaşık verdim. Çok kısa bir süre sonra Aren kaşığını kendi tutmaya başladı. Şimdi bizim yedirmemizden hiç hoşlanmıyor. Kaşığına yemeğini koyuyoruz o kendi ağzına götürüyor. Elbette komik kazalar oluyor ama ben buna izin veriyorum çünkü bunun onun gelişimi için çok iyi olduğunu düşünüyorum. Her yemekten sonra mutlaka banyoya gittik eli ve ağızı yıkandı. Her gidişimizde yemekten sonra eller ve ağız yıkanır dedim. Sonra ona özel küçük havlusuyla elini ağzını sildik. Hem görsel hafızasında hem de zihninde bunun yer edeceğini düşünüyorum. İyice bilinçlendiğinde elini ve ağzını her koşulda temiz tutacağına inanıyorum. Ve bu uygulamayla büyük konuşmak istemem ama Arenin masada yemek yeme alışkanlığı kazanacak bir çocuk olacağına inanıyorum. Areni yedirirken önüne ne oyuncak ne de başka birşey koydum. Bilemiyorum belki benim organizasyon ve planlı bir insan olmamım sonucudur ama ben hep Arene şimdi yemek zamanı şimdi oyun zamanı gibi söylemlerde bulunuyorum. Oyun ve yemek ilişkisi kurmasını istemiyorum. Evde, sokakta,restaurantta elinde kaşıkla koşan anne olmak istemiyorum veya yemek yedirirken binbir oyuncağı masada tutmak. Ara öğünlere başlayıp finger foodslara geçtiğimizde yani eline alıp birşeyler kemireceği zaman masa dışında olabilir. Ama büyük konuşmamak gerektiğini çok iyi biliyorum kimbilir bir gün gelir elinde kaşıkla koşturan biri olurum veya oyuncakları sıralamış ve oynayarak yediren. Bu yüzden kimseyi kınadığım yok.

Ve işte aşağıda yemek maceramızdan bir kare :)

Balkabağı yiyen Aren :)

Şahsi fikrim ufak ufak hazır oldukları ay itibariyle bebekleri ek gıdaya sağlıklı bir biçimde alıştırmak gelecekteki yemek yeme alışkanlığı için sağlam bir temel oluşturuyor. Daima hatırlamalıyız onlar hiçbir şeyin tadını bilmiyorlar seçim hakları da yok. Biz ne veriyorsak onu yiyorlar elbette zaman için damak zevkleri oluşacak ama bence sağlıksız beslenmelerinden de sağlıklı bir gıdadan çok az yemeleri çok daha iyi birşey.

Dilerim tüm bebişler annelerini zorlamadan ve üzmeden güzel güzel beslenirler.



13.03.2012

Bana Alternatif Deme


Hayatta gicik ve sinir oldugum cok sey vardir ama bundan daha fenasi gicik ve sinir oldugum seylerle sonuna kadar ugrasmamdir. İste boyle biri icin anne olmak tam da yerine dusmek aslinda nasil mi? Aynen soyle; fena halde gicik oldugum seyler var annelik hamilelik konularinda onceleri tweeterda ve gruplarda gicik oldugum seylerle ilgili konusuyordum futbolcu edasiyla topa girer pas atar yeri geldi mi kaleye dogru ilerlerdim ama derdim hicbir zaman gol atmak olmadi spor yapiyorduk neticede biraz ter atalim biraz dinc kalalim diye ama gordum ki gol atma hevesinde olan cok sporu dinc kalmak icin degil hep kazanmak icin yapan cok ve kazanmak icin her yolu mubah gorende


Boyle oldugunu gorunce kah eglenmek kah iki lafin belini kirmak icin bulundugum sanal alemler pek can sikici hale gelir oldu ben de kendimce sustum ogle her lafa atlamaz oldum. Ama blogum benim evim sayilir ve evimde ister pijamayla gezerim ister tuvaletle kime ne, misafir olarak gelenin basimin ustunde yeri vardir gelene git demeyiz yani her yorumu yayinlariz ama hatirlatmakta fayda var misafir umdugunu değil buldugunu yer

Gelelim gicik oldugum seylere alternatif annelik alternatif ebeveynlik alternatif hamilelik adi altinda yapilan edilen cizilen herseye fena halde giciyim ornek vermek gerekirse;

Hamilelikte doktor kontrolu mevzusu yok efendim oyle haftalik kontrole gidilmesine gerek yokmus ultrasona girmek gereksizmis cinsiyeti de ogrenmiyormusuz ve alternatif oluyormusuz. Bunu koydeki kadin yapinca cahil sehirdeki yapinca alternatif oluyor gel de gicik olma

Arkadasim sen sualenin gen haritasini mi cikardin hangi genin cocuguna gecip gecmedigini bileblir misin kisisel tercihtir banane diyememenin en onemli nedeni o sehirdeki kadina ozenen sehirdeki kadinin en dogrusunu yaptigina inanan koydeki kadin aa bak o da utlrasona girmiyor gerek yok iste deyip doktorun kapisindan bile gecmiyor hamileligi boyunca ve sonra sonrasi coğunlukla hüsran her kontrolde ultrason yaptirma ki bilincli bir DR yapmiyor zaten bize kalp atislarini dinletmemişti mesela doktorumuz ama bunu kalkipta alternatif birseymis gibi sunma son derece geleneksel birsey bu de ki bana ben ananem babanem gibi hamilelik gecirmek istiyorum ne cinsiyet bileyim ne kafa olcusu ne baska birsey onunda saygiyla egilecegim vallahi
Alternatif değil bilinçli olalım derim.


Gelelim Doula meselesine ya biri bana aciklasin Doulanin ebeden farki nedir koydeki kadini ebe dogurtunca ay ne igrenc hastaneye doula tutup gidince hem modernsin hem de alternatif dogum yapmis oluyorsun yahu Doulaligi destekleyecegine ebeligi destekle de bitmesin kaybolmasin bu degerli meslek vallahi beni ebe dogurttu cok da guzel dogurttu o olmasaydi doguramazdim ki hani kendine doula dese bin misli para kazanir kizcagiz.
Avrupada kadın evde doğurunca alternatif doğum yapmış oluyor köyde kadın evde doğurunca cahil oluveriyor.

Bana kalırsa en kiritik en önemli konu ise aşı konusu; aşı yaptırmayan ve buna alternatiflik diyenlerde çok. Bu konuyu çok araştırdım açıkcası aynı şeyi yapmama ramak kalmıştı alternatif ebeveyn olmanın kıyısından döndük. Aşılarla ilgili çok fazla şey yazılıp çiziliyor ve fakat çokca araştırmam sonucu gördüm ve inandım ki Türkiye yaşarken ve tüm sülalen Türkken aşı yaptırmamak çılgınlıktan başka hiçbir şey olamaz. Hepatiti düşünelim Türkiyedeki oranını ve yurtdışındaki oranını. Evet Fransada yaşasaydım ve sülalemin çoğu Avrupalı olsaydı düşünebilirdim yaptırmamayı. Ve yine en doğrusu buymuş gibi sunan buna alternatiflik diyenler köydeki kadın çocuğunu aşıya götürmediğinde vay cahil vay deniyor şehirdeki aşı yaptırmayınca alternatif anne&baba oluyor. Ee ordakiler de artık her habere her bilgiye ulaşıyor baksana okumuşu şehirlisi herşeyi çok bileni bile aşı yaptırmıyor ben neden yaptırayım diyor. Nice çocuk var geçmişte aşı olmadığı için malesef ölen.


Ve çocuklarda beslenme, kendisi vejetaryan olan ailelerin bir çoğu bunun en doğrusu olduğuna inandıklarından çocuklarını hayvansal gıdaların birçoklarından mahrum ediyorlar. Ben vejetaryan olupta buna bağlı olarak sağlımk problemi yaşamayan biriyle henüz tanışmadım. Şahsi fikrim vejetaryanlığın insan sağlığı için uygun olmadığı hele hele bebek ve çocuk sağlığı söz konusu olduğunda bunu tercih eden ailelere alternatif demek ancak ve ancak .... olabilir. Kaldı ki bu alternatif aileler çocuk yetiştirme konusunda çocuğu bir birey olarak görmekten özgür bırakmaktan yanayken neden besin seçimlerinde özgür bırakmıyorlar onu da anlamış değilim.

Ve çocuk yetiştirme konusuna gelince yine alternatif olmak adına çocuklarına hiçbir disiplin vermeyen aileler biliyorum görüyorum ve tanıyorum. Çocuğunun herşeyi yapmasına ve başkalarını rahatsız etmesine izin vermek alternatiflik değil olsa olsa saygısızlık olur ve ben çocuğumun bir başkasını rahatsız etmesine sanırım en başta kendim olmak üzere tahammül edemem. Çocuğuna başkalarına saygıyı öğretemiyorsan alternatif olmazsın olsan olsan geniş olursun. ,Benim gözümde çocuğuna bunca geniş davranan ile çocuğuna aşırı katı davranan aileler arasında hiçbir fark yok her ikisini de doğru bulmuyorum.

Velhasıl konu çok uzar gider. Özünde kimin nasıl çocuk yetiştirdiği ve tercihleri kimseyi ilgilendirmez. Ama bir başkasını kınarken burun bukerken insan önce kendi yaptığına bakmalı diye düşünüyorum. Bir de ebeveynlikte alternatiflik olmayacağını olsa olsa tercihler olabileceği düşüncesindeyim. Ve geçmişten beri uygulanan şeyleri allayıp pullayıp günümüze uyarlamaya ve buna da alternatif denmesine fena halde gıcığım.
Ve yazdığım üzere bir başkası yapınca allamadan pullamadan cahil olurken kendisine alternatif denmesini bekleyenleri anlamıyorum anlamayacağım.

İşte öyleyken böyle biz nasıl bir ailemiyiz vallahi son derece alternatif olmayacak bir aileyiz. Geleneksel Türk ailesinden halliceyiz. Alterinatif değiliz ama bilinçliyiz.