10.03.2014

Telefonsuz Hayat


Bu aralar evren bana nasıl bir mesaj vermeye çalışıyor bilemiyorum; ama deneniyorsam sanırım farkındadır ki son derece doğal karşılıyorum olup biteni. 2-3 hafta kadar önce arabadan cüzdanım ve evimizin anahtarı çalındı. Güray benim aldığımı sanıyor ben onun; sabah uyandığımızda canım cüzdanımı nereye koydun diyorum, ben almadım ki diyor. Aşağıya iniyoruz arabadan almaya, araanın camı kırılmış ve cüzdanımda yok elbette. Nüfus cüzdanım, bir kaç önemli belge ve kredi kartlarım yok. Ee n'apıyım diyorum, servise binip işe geliyorum. 

Hala nüfus cüzdanımı, ehliyetimi çıkarmış değilim, izin almam gerekiyor ama oldukça yoğunum; bakalım çıkacak elbet. 

Cumartesi günü, Aren'i oyun grubuna götürürken de cep telefonum çalındı ve aynı gün yüzüğümün taşı düştü. Cep telefonumun kaybolduğunu oyun grubuna girmeden kısa bir süre once farkettim, açıkcası gerçekten ne şok oldum ne de çok üzüldüm. Aklıma tek gelen şirkete karşı sorumluluğumdu; şirket maillerimi telefonuma indirmiştim ve şirketimiz bu mailler için akıllı telefonlara extra şifre koyduruyor, aklıma ilk gelen de acaba telefonumun şifreleri kilitli miydi yoksa o anda açık mıydı? Umarım kapalıdır dedim. En son ne zaman yedekleme yaptığımı da hatırlayamadım; fotoğraflar ve daha bir çok anı bir başkasının elindeydi. Yapacak bir şey yoktu, evladımın da diğer tüm özel anılarımda hafızamdaydı dahası yaşanmıştı zaten. 

Eşim benim telefon daha doğrusu sosyal medya bağımlısı olduğumu düşünüyor; ben olmadığıma eminim zaten şu geçen 2 günde de hiçbirini aramadım; bu vesileyle hazır bağımlı olmadığım da ortadayken eskisi gibi sadece alo diyeceğim bir telefon mu alsam diye düşünüyorum; sanırım tek özleyeceğim Whatsupp grublarım olur :))


Ve evet cep telefonum olmadan saatin kaç olduğunu bilemiyorum; herhangi bir matematiksel işlem yapamıyorum, günü de bilemediğim oluyor, fotoğraf makinası taşıma alışkanlığım olmadığından foto da çekemiyorum ve karanlıkta da yolumu bulamam. 

İşte bunlardan eksik kalmayayım diye bir telefon alacağım, ama en akıllısından mı alırım yoksa kendim gibi aklı kendine yetenden mi bilemiyorum. 


Sevgili evren ben hiçbir zaman inanmadığım bir şeyi yazmadım ve söylemedim; eğer beni bu konuda deniyorsan emin olmuşsundur herhalde; ufak şeylere üzülmeyi bırakalı ve başıma gelen her şeye şükretmeyi öğreneli çok oldu. Başka meyi test ettiğini bilemiyorum ama sana iyi günler hayırlı işler dilerim; kiminle dans ettiğine bir daha bak şekerim! 

Hiç yorum yok: