1.09.2010

Son Günler Nasıl Geçer


Son günler nasıl geçer merak ediyor musunuz? Karmakarışık geçer en azından benim için öyle. Çok yorgun hissedersin kendini ama bir yandan da çok heyecanlı. Streslisindir ama bir yandan da huzurlu. Kabuslarının sayısı artmaya başlar. Mesela benim en son kabusum, Güray'ın damatlığı yok. Acaip birşeyler giymiş acaip bozuluyorum tabii. Düğünümüze en yakın arkadaşlarımız gelmiyor hava da aynen bugün gibi yani bok gibi :)

Ev işleri biter mi bitmez mi telaşın başlar. Hep aksilikler çıkar. Ustasıyla ayrı uğraşırsın, motajcısıyla ayrı. Evini görüp bu işler bitmez diyenler de cabasıdır. Bu arada ailem bu blogu takip etmiyor ama kendilerine özellikle anneme nasıl müteşekkir olduğumu kelimelerle anlatamam. Öylesi yardımcı ki bana öylesi elim ayağım olmuş durumdaki anne gibisi yok gerçekten. Allah hiçkimsenin ailesini başından eksik etmesin, hakkın rahmetine ulaşanlarınınkininde mekanı cennet olsun işallah. Anne&baba olmak ama harbisinden olmak gerçekten zormuş bunu gördüm. Kayınvaldem İstanbul dışında yaşıyor ama onun da manevi desteği sürekli üzerimizde. İşallah ailelerimiz gibi bir aile oluruz Güray'la.

Bir de paralar suyunu çeker :) 4'lıralık otopark ödemesini düşünürsün :). Vallahi evlenecekler bir daha düşünsün gerçekten evlenmek gerekli mi diye :))) Beraber yaşıyabiliyorsanız kurulu bir düzen zaten varsa inanın ki çocuk yapana kadar evlenmeye gerek yok :) Para bok ise sizde bilemem tabii :)

Düğün dernek işleri mutlu gününü paylaşmak, hep birlikte eğlenmek güzel tabii ama inanın ki herkes şu cümleyi kurar: O parayla neler yapardık biz :)) Vallahi biz çok şey yapardık...

Son günler anlat anlat bitmez sevgili okur. Ama şimdi yavaş yavaş bu yoldan geçmiş insanların ne demek istediğini anlıyorum. Bu günler gerçekten çok güzel günler tüm yorgunluğuna rağmen. Evliliğimizin de güzel olacağını düşünüyorum ama yine de hayatın kolay olduğu söylenemez. Eski dönemlerde para yokmuş imkanlarda kısıtlıymış ama insanlar varlık içinde yokluk nedir bilmezlermiş özenmezlermiş sanırım. Çocuğunu göndereceğin 3 okul varmış zaten. Evine alabileceğin buzdolabı modeli 1 taneymiş. Şimdi buzdolabı bile seçerken 2 gün harcayabiliyorsun ve biliyorsun ki 2 ay bile geçmeden daha güzeli daha iyi gelecektir bilirsin. tonla para verdiğin elektronik eşyanın 2 ay sonra para etmeyeceğini de bilirsin. Ama yine de almak istersin yaman çelişkiler yakanı bırakmaz yani :)

Tüm bunlardan öyle yorgun düşersin ki saçını başını düşünecek zamanın bile olmaz. En azından benim öyle....

Kısa kısa....

*Sevgilime arkadaşları bekarlığa veda yaptırlar. Çok da eğlenmişler. Ben böyle birşey düşünmediğim için hafiften pişmanlık duydum ama allahtan etkisi çabuk geçti :)
*Balayı konusunda sevgilim büyük jest yaptı ve istediğimiz otel oldu. Canım kocacığım diyeyim :)
* Oldukça kilo verdim ama yine de istediğim kiloda evlenemiyorum :/ nazarlık olsun :P
*Kuaförüme çok kızdım düğünden sonra değişecek :/
*Kına gecesi yapıp yapmamak hala soru işareti ama yapmamaya daha yakınım
* Masa düzenimizi hala oluşturmadık.
Liste kısa kısa yerine uzun uzun diye heran değiştirilebilir :)

Tuten ben
Kukumav kuşu gibi düşünen

Hiç yorum yok: